DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Devlet Demiryollarını biz denetlerken Sayıştayın bir bulgusunda hareketle, Ankara Marşandiz hızlı tren kazası için, 13 Aralık 2018 tarihinde saat 06.30'da Ankara Yüksek Hızlı Tren Garından kalkan, Konya yönüne doğru hareket eden hızlı trenin Ankara'nın Yenimahalle ilçesine bağlı Marşandiz Tren İstasyonunda yol kontrolünü yapan kılavuz lokomotif trenle çarpışması nedeniyle 9 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, aynı zamanda da maddi bir hasarın da oluştuğu tespiti yer alıyor. Buradaki maddi zarar kısmı 114 milyon TL; bu yüksek hızlı tren setinin değeri, 114 milyon TL ve bulguda ifade ediliyor, deniliyor ki: Bu tren seti sigortalanmadığı için yani harici bir sigorta yaptırılmadığı için bu zararın tümünü kurum karşılamak durumunda. Yani düşünün ki sizin bir arabanız var, arabaya sigorta yaptırmıyorsunuz ve kaza yaşandığında da hâliyle aracın parasını kendi cebinizden ödemek zorunda kalıyorsunuz. Buradan hareketle, demir yolu araçlarına, Türkiye'deki hiçbir demir yolu aracına -yüksek hızlı tren seti olur, lokomotif olur, kılavuz tren olur- sigorta yapılmadığı anlaşılmış oldu. Bunun da yarattığı çok büyük bir kamu zararı var.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Ne ilgisi var canım onun?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - "Dâhili fon" denen bir fon var, dâhili fon da kurumun kendi içinde belirli bir fon payı ayırarak yıllar içinde biriktirdiği bir tutar ancak bu, harici bir sigorta yapılmadığı için dolayısıyla doğrudan kurumun bir zararına dönüşüyor.

Şimdi, sorum şu: Daha önce Türkiye'de "Ray Sigorta" adında bir sigorta şirketi kurulmuştu. Bu hem demir yolu araçlarını hem hava yolları konusunda kamuya ait pek çok aracın sigortalanmasını yapıyordu. Yıllar içinde bir özelleştirme satış süreci oldu ve Ray Sigorta özelleşti ve o andan itibaren de bu çeşitli devlet kurumlarına ait araçların sigortalanması konusu muallakta kaldı, askıda kaldı ve bir neticeye ulaşmadı. Bu konuyla ilgili, benim geçtiğimiz yıl Devlet Demiryollarına ait alt Komisyon toplantısında bir önerim olmuştu, önerim de şuydu, dedim ki: Bu alana devlet de girebilir, özel sektörle birlikte sigortacılık alanında -şöyle ifade edeyim- tatlı bir rekabet oluşturabilir çünkü devletin kendisine ait araçları sigortalamak gibi ve bu konuda avantaj oluşturmak gibi bir hakkının olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla tam da bu noktada, Türkiye Varlık Fonu'nun çatısı altında "Türkiye Sigorta" adı verilen bir oluşum gerçekleşti. Bu boyutu itibarıyla ben pozitif görüyorum ancak Türkiye Varlık Fonu altında kurulan bu sigorta şirketinin kapsamına Devlet Demiryollarının veya Türk Hava Yollarının yani devletin de ortaklık payı bulunan kuruluşların dâhil edilip edilmediği, bu sürece Güneş Sigorta üzerinden mi yoksa Ziraat Sigorta üzerinden mi, Halk Sigorta üzerinden mi katılıp katılmadığını, böyle bir vizyonun oluşup oluşmadığını şu ana kadar tespit etmiş değiliz. Bizi aydınlatır mısınız? Ziraat Sigorta olarak daha önce eksikte kalan ve kamu zararına dönüşen, çeşitli kazalara karışan devlet kurumlarına ait araçların sigortalanması konusunda bir çalışmanız var mı? Türkiye Sigorta olarak bir çalışmanız var mı? Eğer yoksa siz de Komisyona gelmişken biz de milletvekilleri olarak, ben şahsen sizden bu yönde bir çalışma yapmanızı talep ediyorum; aksi takdirde, açıkta kalan bir konu olduğu için bir tren kazası, bir tane kaza ve 114 milyon liralık bir kurum zararı, kamu zararı oluşuyor. Bunun giderilmesini de talep ediyorum.

Teşekkür ediyorum.