| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, Altın Madencileri Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, TOBB Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan ve Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkanı Prof. Dr. Güven Önal tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 22 .06.2021 |
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Öncelikle sunumlarınız için ben teşekkür ediyorum. Ama şunu da sormak istiyorum yani arkadaşlarımız sunumlarını yaptı ve bu sunumlarla ilgili şunu öğrenmek istiyorum: İklim kriziyle ilgili, kuruyan göllerle, yok olan derelerle ve maalesef yine yok olan ormanlarla ilgili şu sunumunuzda ne vardı çok merak ettim. Birincisi, bir şey yoktu; sadece varmış gibi yaptınız arkadaşlar. İkincisi, kömürle ilgili birtakım şeyler söylediniz. Özellikle kömürün bir an önce çıkarılıp termik santraller yoluyla da harcanması gerektiğini de belirttiniz. Bir yandan bir sunumcu Kyoto Sözleşmesi'nden bahsetti ama yaptırım gücünün olmadığını söyledi ama diğer yandan başka bir sözcü de Kyoto'nun yarın öbür gün bunun önüne geçebileceğini ve kömürün bir an önce çıkarılması gerektiğinden bahsetti yani aslında birbirinizle de çelişkiye düştünüz.
Bir defa şunu söyleyeyim arkadaşlar: Tabii ki madencilik olmalı mı? Olmalı ama burada az önce diğer konuşmacı arkadaşların da yapmış olduğu gibi nedir bu? Çevreye duyarlı, insana saygılı, doğayı seven ve buna göre bir madencilik anlayışı olmalı. Bunu bizim hepimizin yapması gerekiyor ama bazen gözümüzü o para hırsı bürüdüğü için biz bunları bir kenara bırakıp "Ya, şu an ben işime bakayım, dolayısıyla da bu işle de gideyim." diyor ve bunun sürekli olarak değişen madencilik sektöründeki yasalarla da ilgili az önce Jale Hanım söyledi ki "Biz de yasama olarak suçluyuz." Ben bunu kabul etmiyorum çünkü yasamanın başka kısmı yani şu an iktidarda olanları suçlu. Neden? Bu kadar izinleri ve bunları çok genişlettiği için. Ben kendi bölgeme de diğer bölgelere de baktığımda sürekli olarak özellikle taş ocaklarıyla ilgili sürekli yeni ruhsatlar istiyorlar, yeni ruhsatları istemekle kalmayıp mevcut ruhsatların da genişletilme çabası içine girdiklerini görüyorum. Ve maalesef hemen bir bakıyoruz "Neticede kamu yararı vardır." denip özellikle valiler tarafından da "ÇED gerekli değildir" raporlarıyla da maalesef bunlar sağlanıyor.
Şimdi biz "Kömüre karşı değiliz." diyoruz, siz öyle bahsettiniz ama kömürün yapmış olduğu zararları, karbon etkisini de hep birlikte gözlemliyoruz. Bir soru sormak istiyorum: Şu andaki sunumcu arkadaşlardan kömürlü termik santralin olduğu bir yerde oturan var mı, merak ediyorum. Oradaki çevreye ettiği zararlarını merak ediyorlar mı? Orada çoluk çocuğunu yetiştiren ailelerin ne kadar sıkıntıda olduğunu, yaş 50-55'e geldiğinde kanserle mücadeleye başladığını, yaş 60'a geldiğinde de maalesef vefat ettiklerini görüyorlar mı? Görmüyorsunuz arkadaşlar. Bugün Almanya başta olmak üzere artık yavaş yavaş 2038'lerde "Evet, biz kömürlü termik santralleri kaldırıyoruz." O iddia falan değil, söylenilen bir sözdü. "Kaldırıyoruz, dolayısıyla da bundan sonra kömürlü termik santral açmayacağız." demesine rağmen biz hâlâ yenilerini yapma ve netice itibarıyla bu yenilenenlerle de ne yapıyoruz? "Tekrar bu kömürü kullanalım." diyoruz.
Şimdi, bir defa Jale Hanım... Madem biz çağdaş, modern dünya üzerinde Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi "lider ülkeler arasına girdiysek" liderliğimizi de burada da gösterelim değerli arkadaşlar. Özellikle madenciler de kendilerini bir rehabilite etsinler, bir baksınlar. Mutlaka işlerini düzgün yapan, iyi yapan, gerçekten kurallara uyan madencilerin olduğunu da biliyoruz ama ben size kendi bölgemde hiç saymasam şu yirmi yıl içinde açılmış ve daha sonra da kapanmış ama kesinlikle de rehabilite edilmemiş 30 tane yer gösterebilirim. Evet, buradaki sunumlarda bizlere göstermiş olduğunuz o ağaçlar, o yeşillik, oradaki planlama doğrultusunda yapılan işler çok güzel ama keşke öyle olsa. Ben eminim ki, orada göstermiş olduğunuz görseller Türkiye'de işin sadece yüzde 5'ini belki de kapsıyor çünkü birçok madenci işini gördükten sonra terk edip gidiyor. Orada sözleşmesi yapılmış, o sözleşmenin hiçbir tanesine de uymuyor değerli arkadaşlarım.
Sizlerle paylaşmak istediklerim bunlar ama kömürle ilgili uzatabilirim fakat diğer konuşmacı arkadaşlarımız da az önce aynı şeyleri söylediler, tekrar ettiler. Aynı şeyleri bir daha söylemek istemiyorum ama bizler sizin gibi düşünmüyoruz, onu da bilmenizi istiyoruz. Artı, iklim krizi ve kuraklık komisyonu olarak söylenilen bir komisyonda, Başkanım, işin doğrusunu söyleyeyim yani madencilerin ne işi var diye de sormaktan kendimi alamadım.
Teşekkür ediyorum, sağ olun.