KOMİSYON KONUŞMASI

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

170'inci maddenin (4)'üncü fıkrasının düzenlenmesi bu. "İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır. Yüklenen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilmez." şeklinde bir düzenleme var. Bence bu eklenen hüküm anlamsız. Yani iddianamelerde zaten mevcut olanlar yazılmıyor. SBK'yle ilgili son hazırlanan iddianamede, 3. Sulh Ceza Hâkiminin kaldırma kararından yani olmayan MASAK kararını gerekçelendirerek yapmış olduğu mal varlığı üzerindeki tedbiri kaldırmak kararından bahsedilmemiş durumda açılan davada. Yani şu anda Türkiye'yi sallayan bir dava, Avusturya'da gözaltına alınmış bir vatandaş var. Avusturya'da gözaltına alınmış bu vatandaşı Amerika, Avusturya polisiyle yakalıyor. Biz iade talebinde bulunuyoruz ama açmış olduğumuz davada mal varlığı tedbirinin kaldırılmasıyla ilgili verilen karar, 3. Sulh Ceza Mahkemesinin kararı iddianamede yer almıyor. Şimdi, bunu getiriyoruz ya biz, "Yüklenen suçu oluşturan olayları ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilmez." deniliyor ya, yer verilecekleri de anlatalım ki bu savcılar ne yapacaklarını, ne edeceklerini öğrensinler, bilsinler. Ne hâle geldik! Yani eklenen bu hüküm anlamsız; zaten iddianamenin amacı, mevcut suç şüphesinin ortaya çıkarılmasıdır. Konuyla alakalı olmayan hususların iddianameye eklenmesi ceza yargılaması ilkeleriyle zaten bağdaşmamaktadır. Bu durumda, bu ifadenin eklenmesiyle yeni bir kural yaratılmamıştır. Olması gereken zaten budur zira iddianamenin konusu, suçu oluşturan olaylardır. Yani bu savcıları, hâkimleri yeniden hizmet içi eğitime mi alacağız? İki buçuk yıl arkadaşlar, -eskiden on beş yılda geliyordu, on beş yıllık hâkimler büyükşehirlerde hâkimlik, savcılık yapmaya geliyordu- şimdi kıdemi iki buçuk yıl olanlar büyükşehirlerde hâkimlik, savcılık yapıyor. Yani Türkiye'de on dokuz yılda yargının geldiği nokta bu.

Teşekkür ederim.