KOMİSYON KONUŞMASI

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Kalkınma ve Yatırım Bankasının Yönetim Kurulu Başkanı, Sayın Genel Müdür, üst düzey yöneticiler ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarımızın değerli temsilcileri; ben, öncelikle kurum ve ülkemiz açısından bu toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Tabii, Kalkınma ve Yatırım Bankası köklü bir kuruluş, geçmişi itibarıyla bakıldığında gerçekten uzmanlık boyutuyla çok ciddi kökleşmiş bir geçmişi var. Geçmişte nasip oldu, özellikle IFRS'ler konusunda da hoca olarak çok sayıda seminerler verirken yakından kadroyu tanıma imkânı oldu. Onun için, uzmanlık konusundaki tecrübelerine benim inancım tamdır geçmişten, öteden beri ve yakından da takip ettiğim bir kurumumuz.

Ben sadece bir iki şeyi sormak istiyorum. Birçok konu gündeme getirildi, özellikle mali tablolar açısından bakıldığında, tabii ki burası sadece kredi kullandırılan bir kurum değil işlev olarak, sunumda da bunu ifade ettiniz ve doğru da bu kapasitesi olan ve bunu da kullanan bir kurumdan bahsediyoruz, onun üzerinde konuşuyoruz ama kredi anlamında da bakılınca bizde daha çok danışmanlıktan ziyade bu tür değerlendirmelerde "Akıl vermeyin, para verin." mantığıyla yaklaşılır, sen bana para ver, akıl verme ama burada da işlev olarak -tabii, para da var ama- akıl verme olayı da var. Akıl verme tarafında ben çok fazla bir şey olduğunu görmüyorum ama para verme tarafında da tabii ki rakamlara baktığımızda, önemli hacimler söz konusu ama bu parayı verirken, krediyi verirken de kaynak itibarıyla baktığımızda, yabancı kaynaklardan temin edilen krediler var, öz kaynak var ve 2017, 2018 mali tabloları üzerinden eğer konuya yaklaşacak olursak bunların da önemli bir kısmının alınan krediler üzerinden yürüdüğünü görüyoruz ve bunların önemli bir kısmı da YP sınıflandırılmasında olanlar. Biraz önce de konu oldu "Acaba TL verilebilir mi?" Buna bir engelin olmadığını ben düşünüyorum ancak herhâlde bunun kur riskinden korunma gayesiyle olduğunu ben bilanço üzerinde bilanço okurken hissetim, orada bir soru sormak istiyorum. Bu türev ürünleri de kullanmıyoruz, burada herhangi bir türev ürün kullanımı olmamış yani bankanın bunca uzmanlık şeyini de dikkate aldığımızda ya bu noktada acaba türev ürünler devreye sokularak, o TL bazındaki kredilendirme yapılıp türev ürünlerle ortaya çıkabilecek kur riskini "hedge" edebilir miyiz, oradan korunabilir miyiz? Yani böyle bir düşünce yaklaşımı ya da buna bir engel olan mevzuati bir durum var mı? Bununla ilgili düşünce ve görüşlerinizi yazılı olarak iletirseniz çok memnun olacağım.

Ben, bu vesileyle, bir kez daha bu çalışmaların katkı ve değer üretmesini diliyor, teşekkür ediyorum.