| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 17 .03.2015 |
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli Bakanım, değerli Komisyon üyeleri, değerli katılımcılar; ben de öncelikle Sayın Bakanımıza üstlenmiş olduğu bu görevde başarılar diliyorum, Allah yardımcısı olsun. Adalet Bakanlığı içinden geçmekte olduğumuz süreçte hakikaten çok önemli bir Bakanlık, her zaman da öyleydi ama bu süreçte daha önemli bir Bakanlık durumunda.
Şimdi, Sevgili Başkanım, daha önce de söylediniz yani Komisyonumuzun işleyişi ve Meclisin işleyişiyle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. İki kez bu Komisyonda "Arkadaş, bu son toplantı." dedik, kapattık. Demek ki Komisyon gündemine hâkim değil Sayın Başkanım, bu lafı çıkarmak lazım İç Tüzük'ten.
Şimdi, bugün üç tane komisyon çalışması var Mecliste, aşağıda tasarı var yani artık seçim sathı mahalline girilmiş, milletvekili arkadaşların kendi meşgaleleri var, seçmen ilişkileri var yani bu kadar Meclisi, komisyonları zorlamanın bir mantığı yok. Yani 8 Hazirandan sonra hayat mı duracak, Meclis çalışmayacak mı yani nedir bu, her sene zaten böyle bir tekrarı biz yaşıyoruz.
Peki, şimdi, bu önümüze gelen kanun teklifinin aciliyetine bakıyoruz. Bu çok acil bir şey olur makul karşılarız yani görev uyuşmazlığı, yetki uyuşmazlığı konusunda Yargıtayda bir problem olduğu ifade ediliyor. Bir kere hatırlarsanız daha önceki ben Yargıtay kanunlarında da söylemiştim yani Yargıtayın iç işleyişine bizim yasama organı olarak fazla müdahil olmamız doğru değil. Yargıtay genel sekreteri nasıl atanacak, kimden izin alınacak, buna karışıyoruz. Bir problem çıkmış, sıkışınca yasamaya koşuyorlar "Hadi, bunu düzelt." Yargıtaydaki tetkik hâkimi kimden izin alacak, kim izin verecek, o verecek, vermeyecek yani bu benim işim değil ki Sayın Başkan yani koskoca kaç yıllık Yargıtay yerleşik teamülleriyle bunu kendi içinde çözmesi lazım. Şimdi, belki bu yetki ve görev uyuşmazlığında da yani Hukuk Başkanlar Kurulu, buradaki aksaklık nedir, buna bakılıp giderilebilir veyahut da yine Başkanlar Kurulunun emrinde tetkik hâkimleri var, onlar bu görevi görebilir. Dolayısıyla yani şu anda bir aciliyeti de yok, bir de Yargıtayın kendi iç dinamikleriyle düzeltebileceği konularda sık sık yasamaya başvurma ihtiyarından vazgeçmesi lazım yani her sıkışan, günlük problemini, konjonktürel problemini yasamaya çözdürmeye çalışırsa yani burası kanun tamir atölyesi olur ne yasama kalitesi olur ne de efendim yasamanın saygınlığı. Mesela başka acil şeyler var, bir sürü hâkim ve savcımız mesleğe dönmek için epeydir bekliyorlar. Bekir Bey "Bu kanunu çıkaracağız." demişti, şu anda "Hâkim, savcı açığımız var." diyoruz, böyle bir şey gelmesi lazım mesela, ben onu beklerdim. Hâkim ve savcıların tekrar mesleğe dönmeleri konusunda bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. Kurulun herhâlde bunu çözme inisiyatifi yok, çözemedi bugüne kadar birkaç tane müracaat olduğu hâlde.
İki: Hâkim ve savcılarımızın özlük haklarında iyileştirmeler oldu, Anayasa Mahkemesi iptal etti, nisanda da süresi doluyor. Eğer torba yasalardan birisinde yoksa bu hüküm nisandan sonra hâkim ve savcılara yapmış olduğumuz iyileştirmeden faydalanamazlar yani aciliyetse bunlar aciliyet konusu.
2'nci madde tazminat davalarıyla ilgili, doğru zaten yani bu kadar çok sayıya sahip bir Yargıtayın ağır yapısından kaynaklanan birçok problemin çıkacağı belliydi zaten yani 469 üyeyle, kaç oldu bilmiyorum en son sayı...
BAŞKAN - 517 galiba değil mi Başkanım?
YARGITAY BİRİNCİ BAŞKAN VEKİLİ SEYİT ÇAVDAR - 516 kişi Değerli Bakanım.
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) - Evet.
YARGITAY BİRİNCİ BAŞKAN VEKİLİ SEYİT ÇAVDAR - 516, 10 Nisan 460 katılması gereken.
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) - Katılması yani çok büyük oranlar bunlar yani bu kadar geniş üyeli "Dünyada örneği yok." dendi zaten. Bu zor bir konu tabii.
Öbür maddede de yani aciliyet konusundaki itirazımın dışında 4'üncü maddeye de herhangi bir itirazım yok. Zatıalinizin gönderdiği bir önerge var, söz almışken onları da ifade edeyim. O da herhâlde kısmi davayla ilgili bir...
BAŞKAN - O gelince müzakere edelim mi? Özellikle görüşünü almak isterim.
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) - Yok, ben ayrılacağım da onun için, aşağıya da ineceğim, aşağıda da konuşmam var, onun için şey yapalım.
Yani toparlarsak, aciliyet konusunda bir acili yok. En önemlisi de Yargıtayın kendi iç işleyişi, teamülleri içerisinde belki tartışarak, belki uzlaşarak bu sorunların çözülmesi yasamaya başvurmadan önce daha tercihe şayandır diyorum.
Teşekkür ediyorum.