KOMİSYON KONUŞMASI

YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Kadına yönelik şiddetin sebeplerinin tüm yönleriyle araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonumuza hoş geldiniz. Özellikle Komisyonunun adını böyle açık bir dille söylemek istedim. Bu Komisyon Türkiye Büyük Millet Meclisinde kıymetli milletvekilleri tarafından oylanarak kurulan bir araştırma komisyonu. Bu Komisyonumuzda muhalefetinden iktidarına kadar her siyasi partinin milletvekilleri bulunmakta. Şeffaf, katılımcı, gerek iktidarın gerek muhalefet milletvekillerinin ilk günden beri toplantılara katıldığı bir komisyon. Bugün 15'inci toplantımızı yapıyoruz. Başkanımız az önce sunumunda söyledi, yaklaşık 60 katılımcıyı dinledik. İçlerinde yazılı ve görsel medyanın çok kıymetli temsilcileri vardı, senaristler vardı, kıymetli bakanlarımız vardı ve bugün de kadın alanında çalışmış sivil toplum kuruluşları, sizler bulunmaktasınız. Özellikle -Filiz Hanım gerçi burada değil ama- "Şaibeli Komisyon." demesinden dolayı duyduğum rahatsızlığı dile getirmek istiyorum. Türk Dil Kurumunun sözlüğüne baktığımda "şaibe" kelimesi "art düşünce, hile, eksik, kusurlu ve ayıplı" olarak tanımlanıyor. Bu Komisyonumuz ne ayıplı, ne şaibeli, ne de art niyetli kurulmuş bir Komisyon. Bu komisyonda yer alan milletvekillerimizin hepsi için -ben öyle düşünüyorum, gerek iktidar gerek muhalefeti- her kadının canı bizim için çok kıymetli. Lütfen... Kadın, sadece sizin tekelinizde değil, bugün, biz, iktidar partisinin milletvekilleriyiz "Kadına karşı şiddete sıfır tolerans." diyoruz, başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve bizler, özellikle kadın milletvekilleri olarak altını her ortamda çiziyoruz fakat buradan bu Komisyona ya da iktidar partisinin milletvekillerine sürekli bir ön yargıyla yaklaşmayı da açıkçası doğru bulmuyorum. Az önce KA.DER Başkanı Gülsun Hanım... Pardon gönüllü üyesiydi sanırım, doğru mu?

MOR ÇATI KADIN SIĞINAĞI VAKFI TEMSİLCİSİ GÜLSUN KANAT DİNÇ - Mor Çatı...

YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Mor Çatı, pardon, KA.DER değil, sözümü geri alayım. "Böyle bir Komisyonun temel muhatabının alanında çalışan kadın örgütleri olduğunu ve konuyla ilgili herhangi bir çalışması, deneyimi olmayan, üstüne açıkça kadın düşmanı söylemler üreten kurumların davet dahi edilmesini gayriciddi bulduğumuzu belirtmek isteriz." Demiş. Ben, buraya gelen hiçbir kamu kurum ve kuruluşların temsilcilerini; bakanlar da dahil olmak üzere kadın düşmanı söylemler söylediğini duymadım yani siz böyle bir bilgiye nereden eriştiniz açıkçası onun da cevabını vermenizi isterim çünkü bu herkesi, buraya katılan her katılımcıyı zan altında bırakıyor. Ben, bugün, yıllarca kadın alanında çalışmış siz kıymetli STK mensuplarının yaptıkları kadın çalışmaları, alanda yaşadıkları deneyim paylaşımlarını ve tavsiyelerini burada anlatmasını isterdim ama maalesef İstanbul Sözleşmesi'nin içinden çıkamıyorsunuz, bütün bakış açınız sadece orada ve bunu da aşamadığınızı görüyoruz. Ben, KA.DER'den gelen Avukat Tuba Hanım'a samimiyeti için teşekkür ediyorum, çok samimi bir şekilde hislerini anlattı, tedirgin olduğunu söyledi. Evet, KA.DER derneğinde yıllarca kadın adayları desteklediniz, siz de biliyorsunuz, Türkiye'de kadın olarak siyasetçi olmak, kadın milletvekili olmak çok kolay değil ve buraya gelen her arkadaşımız gerçekten kendi alanında çalışmalar yapmış, kendi illerinde, yerelde siyaset üretmiş, politikalar yapmış, yıllarca kadın çalışmış arkadaşlar. Bu anlamda da KA.DER çok güzel işlere imza attı, bundan sonraki süreçte de mutlaka bakış açılarının o yönde olacağını düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.