| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Katar Devleti Hükümeti Arasında Büyük Çaplı Organizasyonların Yerine Getirilmesinde İş Birliği Konulu Niyet Mektubunun Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/2546) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 02 .06.2021 |
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Evet, teşekkür ederim Değerli Başkanım.
Çok kıymetli Komisyon üyesi arkadaşlar, Sayın Bakanım; gerçekten daha önceki görüşmelerimizde de zaman zaman ifade ettik; Dışişleri Komisyonu, özellikle diğer komisyonlarla mukayese edildiğinde daha spesifik bir alanla ilgili. Böyle, gündemimize bağlı kalarak toplantı yapılması... Çünkü, hepimizin zamanı çok kıymetli, yasama organının birer temsilcisiyiz; gerçekten Türkiye'nin 600 seçilmiş insanının bütün meseleleri gündemine yani mevzuya, zaman ve zemine uygun bir şekilde ifade etme zorunlulukları var. Dolayısıyla, ben tekrar usul konusunda hakikaten dikkatlerinizi çekmek istiyorum, biliyorum tolerans eşiğiniz çok yüksek ama insicam dağılınca da bu sefer konudan uzaklaşıyoruz.
Yani, şimdi, sanatta, edebiyatta "ajit propaganda" diye bir yöntem var; ajite ederek propaganda yapmak, ajitasyon, "agitprop" diyorlar kısaca. Yani, böyle seyirciyi ya da dinleyiciyi provoke ederek bir nevi korsan bir propaganda şekline dönüştürmeden, mevzuya bağlı kalarak... Yani, gündem maddesi malum, 3'üncü maddemiz: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Katar Devleti Hükümeti Arasında Büyük Çaplı Organizasyonların Yerine Getirilmesinde İş Birliği Konulu Niyet Mektubunun Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi. Yani, o kadar açık ki: Bir iş birliği, büyük bir organizasyondaki iş birliği. Bu, savaş tezkeresi değil, ülkenin savunma politikalarına katkı değil; uluslararası bir organizasyon. Hepimiz de gayriresmî biliyoruz ki sportif faaliyetin organizasyonunda birtakım konularda yardımcı olunması konusunda bir niyet mektubu. Bu niyet mektubu, sanki bir karar alma, gizli saklı, milletten kaçırarak, Meclisten kaçırarak bir karar alma, içini doldurma gibi algılanıyor. Hayır, bunun akabinde kanun gerekiyorsa, yasamanın karar alması gerekiyorsa zaten Meclise gelecek, biz de onları detaylı konuşacağız ama bunun dışına çıkıp da...
Yani, özellikle gerçekten bütün dünyanın takdirine şayan, terörle bir mücadele azim ve kararlılığı gösteren -ve bu sabah, 2 yavrumuzu şehit verdik- Türkiye, artık huzur cenneti, huzur ülkesi hâline gelmişken, dikkatleri dağıtarak "IŞİD militanları geçmişte şöyle olmuştu, patlama olmadan önce keşke alınsaydı." falan filan... İşte, o "keşke"ler realize edildi, artık alınıyor; sınırdan geçişleri yasak, sınır ötesinde PKK ve uzantılarının artık varlığı söz konusu değil. Hatta orada, sözüm ona kontrollerinde olan Münbiç de dâhil, bugün millet sokağa çıktı "Bıktık artık, bu PKK'nın ve uzantılarının burada milleti zapturapt altına alıp her türlü işkenceyi, kötülüğü, pisliği, rezaleti reva görmesini kabul edemiyoruz." dediler ve yürüyüş yaptılar.
Dolayısıyla, içeride ve dışarıda, IŞİD başta olmak üzere, terör örgütleri arasında hiçbir ayrım yapmaksızın, Türkiye'de bir vatandaşımızın tırnağına halel getirmeyi amaçlayan kim varsa -IŞİD olur, DEAŞ olur, PKK, YPG, PYD, DHKP-C; ne olursa olsun- hepsine karşı Türk Silahlı Kuvvetleri ve diğer kolluk kuvvetlerimizin yetkili organları büyük bir mücadele verdiler, bedel ödediler. Bugün sınırın ötesinde de içerisinde de huzur temin edilmiştir. Yani, böyle sürekli onları demoralize edici, başarılarını yok sayıcı birtakım ifadeler gerçekten kamu vicdanında yok hükmündedir.
Bu dilek ve temennilerle, tekrar özür dileyerek, affınıza sığınarak ben de gündemden çıkmak zorunda kaldım çünkü gerçekten yani Katar'ı konuşacağız, Katar dışında her şeyi konuşuyoruz. Bir an önce işimize bakıp, günlük yaptığımız plan programımıza bağlı kalarak, dışarıda seçmenimize, tebaamıza, ait olduğumuz gruplara -legal, illegal ne varsa- mesajlarımız farklı platformlardan verilsin diye düşünüyoruz.
Ben gerçekten tekrar dikkatinizi lütfen... Bu, gündemdeki maddelere bağlı kalarak yürütülmesi noktasında hassasiyetimizi arz ediyorum.
Saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim.