KOMİSYON KONUŞMASI

BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep) - Şimdi, teklifimizin içeriğini zaten biliyoruz, bu kanunla ilgili itirazlarımızı Komisyondaki üyelerle birlikte söyledik. Ben fırsat bulmuşken bir konuya daha değineceğim. Bence, yine ordu sistemimizde bozulmuş olan bir yapıyı burada dillendirmek istiyorum; askerî hastaneler. Yani bir hekim olarak da bu konunun tekrar tekrar Komisyonda konuşulması gerektiğine inanıyorum. Tabii, askerî hastaneler devre dışı kaldıktan sonra savaş cerrahisi yönünden gittikçe sayısı azalan bir doktor grubumuz var. En son bildiğim kadarıyla 257 civarında bir savaş cerrahı sayısı söz konusu ve maalesef savaş cerrahisinin gerek eğitim gerek öğretim safhasında ayrı bir uzmanlık alanı olmasından dolayı ülkemizde şu günlerde ve bundan sonraki dönemde savaş cerrahı eğitimi olmuyor. Savaş cerrahı neden önemli? Ben bunu daha önceki Komisyonda da söyledim, Genel Kurulda da söyledim. Bu askerî doktor, özellikle savaş cerrahı o patlama anındaki anormal tabloya, patlama anındaki o uzuv kayıpları, işte, asker olanlar -Başkanım da biliyor- bilirler, o anı yaşamaya hazır, o anı bilen insanlardır, deneyimi olan insanlardır, ta yetiştirilişinden o safhaya gelene kadar bir şekilde görmüş insanlardır. Şu anda biz ne yapıyoruz? İşte, eğitimini bitirmiş, altı yılı bitirmiş doktor arkadaşlarımızı sınır ötesi bölgelere atamayla gönderiyoruz, orada herhangi bir şey olduğunda da onların müdahale etmesini bekliyoruz. Fakat yeni mezun veya yeni bir genel cerrah -yani cerrah olarak konuşayım veya bir kalp damar cerrahı- eğer eğitimini bir savaş cerrahı olarak almadıysa -bakın, ben de bir kalp damar cerrahıyım- öyle bir anda ne yapacağını, eğer o eğitimle, birikimle gelmediyse ne yapacağını bilemez arkadaşlar. Ve nitekim bakın, hâlâ Kuzey Suriye'de ve Kuzey Irak'taki operasyonlarda askerlerimiz yaralanıyor, ölüyorlar. Eğitimli düzgün bir cerrahi ekip ve nosyon sahibi insanlar olmadığı sürece belki de ufak bir hareketle, ufak bir müdahaleyle kurtulacak gençlerimizi, çocuklarımızı kurtaramayabiliyoruz. Bunu defalarca söylüyorum, yine uyarıyorum arkadaşlar, bakın, Komisyonumuz burada, Sayın Bakanımız burada, Sayın Başkanımız burada, bu askerî hastaneleri artık açalım. Özellikle savaş cerrahisi için olması gereken zemini artık oturtalım. Bakın, dünyanın hiçbir yerinde bu eksiklik yoktur. Amerika'sından tutun da Avrupa'sına kadar bütün ülkelerde özellikle askerî doktor, savaş cerrahisi doktoru mutlaka deneyimli ekip hâlinde hazırdır. Yani bunu ama kaç defa söyledik? Artık dilimizde tüy bitti. Neden açılmıyor, neden yapılmıyor? Yani, en azından tıp fakültesini bitirdikten sonra özel bir uzmanlık alanı olarak belki alt zemin oturtulabilir. Hani, GATA'dan korkmuş olabilirsiniz, Haydarpaşa'dan korkmuş olabilirsiniz, hani o yapılanmalardan, anlıyorum da yani bu eğitimi vermediğimiz sürece bakın, üç beş sene sonra bu insanlar yaşları gelip emekli olduğunda ordumuzdaki infialde, çatışma anında müdahale edecek insanlarımız kalmayacak arkadaşlar. Bunu da bu ortamda hepinizi bulmuşken söylemek istedim.

Teşekkür ediyorum.