| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alp Erinç Yeldan'ın, video konferans sitemiyle iklim değişikliğiyle ilgili çalışmaları, Paris Sözleşmesi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 30 .06.2021 |
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Geliyor mu sesim Sayın Başkan?
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Geliyor hatta çok sağlıklı geliyor.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Teşekkür ederim, sağ olun.
Aslında, biz Erinç Hocayı dinlemeyi çok uzun süredir bekliyorduk. Bugün orada olup dinlemeyi isterdim ama kendisi de on-line bağlandı, ben de aynı şekilde.
Çok teşekkür ediyoruz her şeyden önce sunumu için, çok değerli bir sunum oldu bizler için. Ben sorularımı hani çok uzatmadan hemen sormak istiyorum.
Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı kapsamında sunumda karbon düzenleme mekanizması işler hâle gelirse, bizim ilgili sektörlerdeki ihracat firmalarına girecek ek maliyet, Türk finans sektörümüzü nasıl etkileyecek? Siz 30 milyar dolar dış cari açığımız olacağından söz ettiniz, finans piyasalarımız bundan nasıl etkilenecek?
İkinci sorum; Avrupa yeşil düzeninden etkilenecek ilgili sektörlerdeki ihracat firmaları bankaların kredi portföyü içerisinde ne kadar bir büyüklüğe sahip?
Üçüncü sorum da; Türkiye'de finans ve bankacılık sektörünü düzenleyen kurumlar, finans sektörünün ve ihracatçı firmaların olumsuz etkilenmesini engelleyecek hangi önlemleri alıyorlar? Biz aslında burada ısrarla -Dışişleri Bakanlığı temsilciniz söylemişti- başından beri hem Hazine ve Maliye Bakanlığı temsilcimizi de dinlememiz gerektiğini, Bakanlığı mutlaka dinlememiz gerektiğini, Merkez Bankasını belki Türk Sınai Kalkınma Bankasını ve hatta olabiliyorsa bu konuda hazırlıklı özel sektör bankalarını da dinlememiz gerektiğini söylüyorum. Dolayısıyla, biz Türk finans sektörü nasıl önlemler alıyor olabilecek olumsuzluklara karşı? Türk finans otoriteleri tarafından alınan ya da alınacak önlemler Türk finans sektörünün ve firmaların sürdürülebilir finans piyasalarına erişimini nasıl etkileyecek? Ayrıca Türk finans sektöründe yapılan ya da yapılması gereken düzenlemelerin Avrupa yeşil düzeninden etkilenecek, sektör firmalarına etkisi kapsamında firmalar hangi önlemleri alıyor? Yapılan düzenlemeler ve çalışmalar finans sektörünün ve ihracat firmalarının millî gelire etkisini ne yönde etkileyecek? Türkiye'nin düşük karbonlu kalkınma modeline geçiş sürecinde kamu ve Türk finans sektörünün ihtiyaç duyduğu kaynaklar için hangi finansman mekanizmaları geliştirilmesi gerekiyor? Ayrıca sürdürülebilir yatırımların ivmelendirilmesi için hangi önlemler geliştirilebilecek ya da geliştirilmesi gerekiyor? Sürdürülebilir alanları finanse etmeye yönelik kredilerde vergi avantajı, finansmanda maliyet avantajı, yaratılan sürdürülebilir yatırımların takibi gibi yeşil, sosyal ve sürdürülebilir, bonoların cazip hâle getirilmesi, şeffaflık ve veri kullanılabilirliği, finansal olmayan raporlamaların teşvik edilmesi, etkinleştirilmesi, yerel taksonomi gibi, ne gibi önlemler alınması gerekiyor?
Bir de, sizce, Türkiye'nin doğru bir iklim politikası nasıl olmalı? Burada ülkemize yani devlet ve kamu kurumlarına düşen, bakanlıklara düşen ve vatandaşlarımızın sorumlulukları neler? Biz yasama olarak neler yapmalıyız? Siyasi partiler olarak ve politikacılar olarak, politika üreticileri olarak bizlere önerileriniz neler? Bunları özellikle sormak istiyorum.
Bir de, biz hep Avrupa Birliğinin bu düzenlemesinin Türkiye'ye etkisini konuşuyoruz. Peki, Türkiye'sizlik Avrupa için nasıl bir öneme sahip olacak? Türkiye'sizliğin bedelini hesaplamak mümkün mü? Yani başka bir deyişle Türkiye'yle ticaret Avrupa için ne kadar önemli ve değerli? Türkiye'nin 1970 ve 2017 arasında maddi kullanım trendleri hafriyat ekonomistlerini işaret ediyor daha çok. Türkiye'de hem ham madde kullanım tüketimi artmakta hem de verimlilik azalmakta. Türkiye ekonomisi farklı girdi-çıktı değerleri yoğun, katma değerleri düşük sektörlerimiz ekonomimizin bel kemiğini oluşturuyor şu anda. Türkiye için bu verim artışı nasıl olacak? Mevcut sektörlerin yeşil dönüşümü mümkün mü? Kaynakları nereden temin edeceğiz? Yine vergi dersek zaten toplanan çevre vergileri, OECD verilerine göre millî gelirin yüzde 4'ünden fazla ve dünyada en yüksek oranlarda neredeyse. İnsanlar vergi konusunda hem isteksiz hem de güvensiziz yani bu konuda neler düşünüyorsunuz? Aslında biraz önce Murat Vekilim de sordu, kimseyi geride bırakmadan biz kömür santrallerini nasıl kapatacağız? Madencilerle nasıl anladım anlaşacağız, maden sektörünü ve inşaat sektörünü bu Avrupa Yeşil Mutabakatı düzeninde nasıl düzenlememiz gerekiyor? Bir de Türkiye'de enerji fazlası var aslında Avrupa karbon salınımında, emisyon salınımında da ne kadar yüksek oranda olduğunuz en fazla kirletici ülke Polonya'dan bile yüzde 30 fazla emisyon salgıladığımızı söylediniz. Türkiye'nin kendi kömür rezervlerine yatırım yapmak için verilen teşviklerin diğer yenilenebilir enerjilere yönlendirebilmesi mümkün olabilecek mi? Karbon kilitlenmesi denilen bu durumdan kurtulmak bizim için mümkün olacak mı?
Biraz, hızlı hızlı fazla sordum, onun için bağlanmak istedim Murat Vekilimi yormayayım diye.
Çok teşekkür ediyorum bağlanma imkânı verdiğiniz için erinç Hocama da bu sunum için teşekkür ediyorum. Çünkü gerçekten biz bugüne kadar su kaynakları, artı ülkemizdeki iklim krizini tetikleyen azaltım konusunda yoğun bir çaba sarf ettik ama tabii uyum konusu çok önemli, dolayısıyla bu Avrupa yeşil mutabakatına tüm bu sorular bağlamında nasıl uyum sağlayacak? Biz buna hazırlıklı değiliz göründüğü kadarıyla.
Ben tekrar yineliyorum Hazine ve Maliye Bakanlığımızı ve Merkez Bankamızı da mutlaka dinleyelim diyorum tekrardan.
Çok teşekkür ediyorum.