KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ederim.

Bu tasarıyla özellikle kolluk güçlerinin, Jandarma ve Emniyetin, Sahil Güvenliği de buna dâhil edebiliriz, bu güçlerin tek elde toplanması söz konusu. Kolluk güçlerini bu işin felsefesiyle uğraşanlar vahşi bir canavara benzetiyorlar, çok büyük bir güce sahip, çok büyük zararlar verebilecek bir canavar olarak tanımlıyorlar ama onu belli bir hizmete yönlendiren şeyin de hukuk olduğunu, dolayısıyla kolluk güçleriyle ilgili değerlendirmeler yapılırken onu sınırlayan, kamu düzeniyle ilgili vazifesini yerine getirmek üzere kolluğu kullanan devletin en önemli enstrümanının hukuk sistemi olduğunu söylüyorlar. Bunu söyleyen ve bu işin felsefesine kafa yoranlar bir şeyi daha söylüyor. O da şu: Kolluk gibi çok güçlü bir yapının tek elde toplanmasının sakıncalı olduğu, demokrasi açısından riskler taşıdığı, anayasal sistemler açısından sıkıntılara sebep olabileceğini, o yüzden kolluğun gücünün belli odaklar arasında paylaştırılmasının doğru olabileceğini değerlendiriyorlar. Yani, burada kolluğu iki türlü değerlendirirseniz, Emniyet ve Jandarma olarak değerlendirirseniz, bu yaklaşıma sahip olan, Anayasa'yı ve demokratik düzeni bu açılardan değerlendirenlerin fikriyle bakacak olursanız bu iki gücün tek elde toplanmasının sakıncalı olduğunu söylüyorlar yani hem demokrasi açısından hem anayasal sistem açısından. Kaldı ki bizde -başka ülkelerde de söz konusu; İspanya'da, İtalya'da ya da Fransa'da- Jandarma dediğiniz teşkilat sadece önleyici kolluk hizmetlerini yerine getiren ya da adli kolluk olarak vazife yapan bir birim değil, bizdeki Jandarma aynı zamanda da asker. Yani, savaşta vazifeleri var, askerî görevleri itibarıyla hiyerarşisi farklı bir özellik arz eden bir teşkilat, kuruluş. Şimdi, biz Emniyeti de, Jandarmayı da tek elde topluyoruz yani bu bütün kolluğun bir yere bağlı olması anlamına geliyor ki -demin söylediğim açılardan bakıldığında- hem demokrasi açısından hem anayasal sistemler açısından kolluğun tekli bir yapı içerisinde olmasının öngörülen sakıncalarını biz aslında burada bu tasarıyla inşa etmiş olacağız. O açıdan bakıldığında, kolluğun bir merkeze bağlı olması doğru değil, kolluk gücünün farklı odaklara dağıtılması hepimiz açısından aslında bir güvence. Özellikle Türkiye gibi henüz demokratik gelişimini tamamlamamış bir toplum düzeninin olduğu bu sürecin hâlâ devam ettiğinden -2002'den bu yana kesintiye uğramış olsa da- genel anlamda ve diğer zamanlarda böyle bir sürecin varlığından bahsetmek mümkün. Dolayısıyla, demokrasiyle ilgili sürecimizin daha sağlıklı ilerleyebilmesi ve mümkünse tamamlanabilmesi açısından kolluğun tek merkezde tek bir güç tarafından kontrol edilmesi doğru değil. Bu açılardan da bu tasarının değerlendirilmesinin uygun olacağını düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.