KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi "Eğitimde, kanunla şu şeyden sonra bu ders verilsin." diye millî eğitimde böyle bir şey yapamayız yani eğitime aykırı bir şey bu. Eğitim bir program işi; bunun için 4'üncü sınıftan itibaren değil, aslında çocuklarımıza aileden itibaren yani doğduğundan itibaren hayvan sevgisi vermek gerekiyor, bunu öğretmek gerekiyor çünkü mesela bir bebeğiniz olduğunda bir de yavru bir köpek alırsanız, bu ikisi beraber büyürse onunla çok farklı diyaloglar kurabiliyor. Bunu 4'üncü sınıf veya bir başka sınıfa uyarlarsanız bu sonuç vermez. Ayrıca eğitimde şöyle bir model de var: Eğitim yaptıracak olanı önce eğitmemiz gerekiyor yani öğretmenlerin eğitimi. Onun için, bizim eğiticinin eğitilmesiyle başlayan bir süreci oluşturmamız gerekiyor. Bugün güncel sorunlarımız var, bugün hayvanlarla ilgili sokaklarda problemimiz var fakat biz sadece kısırlaştırmayı tam olarak uygulayabilirsek on yıl sonra bizim sokaklarımızda bu problem kalmayacak. Bizim istediğimiz de millî eğitim programlarında hayvan sevgisini, doğayı, çevreyi değerler eğitimi içerisine alarak değerler eğitimiyle beraber çocuklarımıza vermek; bunu yaparsak biz bugünün sorununu değil, Türkiye'nin geleceğini de kurtarmış oluruz. Yani fikir güzel ama millî eğitime kanunla bunu dikte etmek birazcık sistem açısından da sorun oluşturabilir.