| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyon bünyesinde yeni kurulacak alt komisyonların çalışma alanlarının değerlendirilmesine ve belirlenmesine ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 08 .07.2021 |
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Başkanım, şimdi, aslında, tüm arkadaşlar söyledikleri pek çok şeyde haklılar o komisyonda. Ancak şunu belirtmek istiyorum: Evet, siz de söylüyorsunuz "Bizim mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi'yle başlamadı." diye. Kadınlar yüzyıllardır mücadele ediyor zaten haklarına sahip çıkabilmek için. Türkiye'de de ilk olarak Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda kadın haklarıyla ilgili bir adım atılmış. Ebedi Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün attığı bir adım bu. Kadınlara hakları mücadelesi karşılığında büyük bir hak vererek dünyada ilk kez seçme ve seçilme hakkını tanıyan ülkeler arasında yer alıyoruz. Bunlar, evet, çok güzel gelişmeler. Bakın, 1970'li yıllarda Türkiye'de başlayan kadın mücadelesi sonuçlanarak 1980'li yıllarda Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü kurulmuş, onu izleyen yıllarda CEDAW sözleşmesine taraf olunmuş, daha sonra AK PARTİ döneminde de sizin övünerek söylediğiniz İstanbul Sözleşmesi'ne de imza konulmuş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi onayıyla geçmiş, Parlamentoda çok güzel konuşmalar yapılmış ama şimdi, burada sizin söylediğiniz gibi evet, bir ülke her sözleşmeden çıkma hakkına tabii ki sahiptir ama "Türkiye olarak bir sözleşmeden çıkma hakkına sahibiz." demeniz bu durumu doğru yansıtmıyor çünkü Türkiye 83 milyondan oluşan hatta son nüfus sayımlarında 86 milyona yaklaştığımız bile söyleniyor. "Türkiye sözleşmeden çıkabilir." diyorsunuz ama bakın, Türkiye sözleşmeden çıkmadı tek bir kişi verdi bu kararı, tek bir erkek verdi ve o tek bir erkek Türkiye'yi temsil edemez. "Türkiye olarak çıkıyor." saptamanız doğru değil. Bunu buradan özellikle tutanaklara geçirtmek istedim. Biz de onun için bakın, verdiğimiz önergelerden bir tanesinde diyoruz ki, şunu söylüyoruz, çok basit bir şey söylüyoruz: Siz diyorsunuz ya hani "Karşı koyuşlar var İstanbul Sözleşmesi'ne." tamam, olabilir biz de diyoruz ki işte bunları saptayalım, ne düşünüyor insanlar, toplum ne düşünüyor İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasıyla ilgili? Bunları araştıralım. Kadınların İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasıyla ilgili mağduriyetleri ne olacak? Bunları araştıralım. Dolayısıyla, bizim önerilerimizden birini kabul edersek aslında bu tartışmalara da son verme şansımız olacak. Bütün siyasi düşüncelerden bağımsız olarak gelin bunu araştıralım, bunun için bir alt komisyon kuralım. Kadınlar ne düşünüyor? Kadınların mağduriyeti ne? Toplum ne düşünüyor? Biz KEFEK olarak bunu yapmazsak, dediğim gibi, hiç kimse yapamaz. Özgür iradesiyle kadınlardan oluşan bir Komisyon olarak bunu biz yapmalıyız bu ülkede. Ha, sonuçları çıkarsa biz de bakın onlara razıyız, söylüyorum ama hani "Türkiye sözleşmeden çıkma hakkına sahiptir." dediğiniz şeyde tek bir kişinin kararı -o da hukuksuz ve çekilme kararının da- aynı şekilde ülkeyi, milletimizi temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçmesi gerekiyordu. Bu, bir usulsüzlüktür, bir hukuksuzluktur; bunu biz defalarca söyledik, tekrar söylüyoruz.
Lütfen, muhalefet olarak Cumhuriyet Halk Partisi önerimizde yer alan İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılma girişiminin kadınlara maliyetini ve bu toplumun bu konuda ne düşündüğünü araştırmak için lütfen bir araştırma komisyonu kuralım. Siz de böylece düşüncelerinizi ispat edin. Eğer Sayın Cumhurbaşkanını da haklı çıkartmak istiyorsanız gelin araştıralım bunu, bunu söylüyoruz. Bu çok önemli bir komisyon, başka da hiçbir şey söylemiyoruz.
Şimdi, dediğiniz gibi, arkadaşlarım da orada dile getirdiler, şimdi biz, hani konu mankeni, biraz önce Filiz Hanım da söyledi, biz konu mankeni gibi hissediyoruz kendimizi.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Estağfurullah, yani buradaki tüm arkadaşlara bir defa hakaret olur "konu mankeni" demek. Gerçekten lütfen o kelimeyi kullanmayalım.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Söylüyorsunuz, diyorsunuz. Ama gerçekten öyle. Burada biçilmiş roller, önergeler hazır geliyor, ortak önergeler...
BAŞKAN FATMA AKSAL - Bakın, ortak önergeler, burada kabul edilen araştırma önergelerin ikisi de eğer biz illa ısrar etseydik ortak olmayan, farklı bir şey de sunardık ama 2 tane ortak önerge vardı 2 tarafta da o konuya gittik. Sizin hassasiyetleriniz, bizim hassasiyetlerimize lütfen burada hiçbirimiz kadına şiddeti... Bir grup kadına şiddeti onaylıyormuş veya kabul ediyormuş gibi yaklaşırsak hiçbir yere varamayız. Bir erkeğin, bir kişinin, sözünüzde bunu ısrarla söylüyorsunuz, itiraz ediyoruz buradan, o bir erkek dediğiniz, bir kişi dediğiniz, bu Türk milletinin yüzde 52'sinin oyuyla seçilmiş Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanıdır ve gerek kendi kanunlarımızın gerek uluslararası kanunların kendisine verdiği yetkiyle bu sözleşmeden çıkma kararını almıştır. Burada hiçbir hukuksuzluk yoktur.
Bir de 6284'le ilgili bir şey söylemek istiyorum. 6284 İstanbul Sözleşmesi'ne istinaden değil, bizim daha önce mevcut 4320 sayılı Kanun'umuzun yerine yapılmıştır. Bugün, hâkimler kararlarını verirken de İstanbul Sözleşmesi'ne istinaden değil, bizim kendi kanunlarımıza özellikle de 6284'e istinaden karar veriyorlar.
İnşallah, ben toplantımızın hayırlı olmasını diliyorum. Bundan böyle önümüzdeki...
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Sayın Başkanım, ama siz diyorsunuz ya "Yüzde 52'yi temsil ediyor." diye... Bakın, bu İstanbul Sözleşmesi, bu ülkenin yüzde 100'ünü temsil eden Parlamentoda onaylanarak geçti. Biz de diyoruz ki yine yüzde 52'sini temsil eden kişi tarafından iptal edilmesin. Gelin Mecliste görüşelim, yüzde 100'ünü temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından hukuken kaldırılacaksa da kaldırılsın, onu söylüyorum.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Sayın Cumhurbaşkanımız kanunların kendisine verdiği yetkiyle bu sözleşme kararını vermiştir.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hukuksuzluğu da bu yüzden zaten sözleşmenin kaldırılmasının.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Ben hepinize çok teşekkür ediyorum.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Bakın, o yetki, Cumhurbaşkanı kararnamesinde insan haklarına ilişkin düzenleme yapmayı tanımıyor.