KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN KALYONCU (İzmir) - Bakanlığın şu ana kadarki çalışmalarıyla bunun sebeplerinin neler olduğu belirlenmiştir zaten. Bizim Bakanlıktan isteyeceğimiz şeyler de var mı? Yani bunları hiç planladınız mı? Mesela geçen yılki değerler neydi, bu yılki değerler ne kimyasal açıdan? Onun haricinde, bu planktonik organizmaların geçen yılki değerleri ile bugünküler arasında bir kayıp var mı? Sıcaklığın etkisiyle buradaki organizmaların kuzeye doğru göç etmesi söz konusu mu? Yani şimdi, bunu zaman zaman dile getiriyorum: İstilacı türler sürekli balon balığı üzerinden gidiyor fakat istilacı türler balon balığı üzerinden değil; aynı zamanda Kızıldeniz'den, Hint Okyanusu'ndan balıklar açısından bizim Akdeniz'e, Ege'ye gelenler var. Fakat bunlar sadece balıklarla sınırlı değil, mikroorganizmalarla da sınırlı yani bu planktonik organizmaların güneyden kuzeye doğru göçü var. Sıcaklık arttıkça bunlar geliyor, gelecek. Bununla ilgili oradaki biyoçeşitlilikte ne gibi bir değişiklikler var. Bunları Bakanlık çalıştı mı? Bunları önce bir öğrenelim.

Ondan sonra, bölge ziyareti; evet, şu anki durumun görülmesi açısından oldukça önemli. Fakat toplantıların İstanbul'da sürekli yapılması gibi bir şey yani bölgede orada olsak da burada olsak da konuşacağımız için çok da değişeceğini zannetmiyorum. Sürekli bölgede kalıp biz şeyleri denetleyemeyeceğiz.

Ayrıca, bu Marmara Denizi'ni kirleten kaynaklar; bunların listesi mutlaka Bakanlıkta vardır, Bakanlık bunları çıkarmıştır. Bu kaynakların etkileri, hangi tür kirleticilerin katıldığı ve bir başka önemli konu da bu Karadeniz'in kirliliğinin Marmara Denizi'nde bu olaya veya kirlenmesine -sadece müsilaj üzerinden değil de- nasıl etki edeceği, ileriki süreçlerde bunun nasıl değişim gösterebileceğiyle ilgili bir çalışması varsa onları alalım. Yoksa, bilim insanlarından bu konularda çalışanlar varsa; çünkü Tuna Nehri'nin özellikle Marmara Denizi'ni kirlettiği konusunda oldukça önemli iddialar var. Ayrıca, Karadeniz'e derin deniz deşarjı yapan illerimiz, özellikle bizim illerimiz. Bunun haricinde, Karadeniz'i kirleten diğer ülkeler için uluslararası anlaşmalarla neler yapıldığı, bunun üzerinde neler yapılabileceği bu konuda çalışması var olan bilim adamları varsa onların dinlenmesi ve İstanbul'daki özellikle derin deniz deşarjının şu anki durumda Marmara Denizi'ni nasıl etkilediği çünkü bildiğimiz şey şu: Derin deniz deşarjının bir kısmı akıntılarla tamamen Karadeniz'e gitmiyor, geriye dönüyor. Fakat Karadeniz'e gitse de Karadeniz'de kirliliği artırıyor ve tekrardan Marmara Denizi'ne, bize kirlilik olarak geri dönüş yapıyor ve ileriki süreçlerde -bu çok önemli bir konu- Karadeniz'in tuzluluğu buharlaşma sebebiyle artacak. Karadeniz'i besleyen tatlı su kaynakları da azalıyor. Marmara'nın tuzluluk değerleri de değişecek. Bu akıntıları bu sistemler nasıl etkileyecek ve Marmara'ya nasıl bir etkisi olacak, ileride bizi hangi problemleri bekliyor. Bununla ilgili çalışan bilim adamları varsa bu Komisyon kurulduğunda Marmara Denizi'yle ilgili bu konuların tamamını aslında dinleyip ona göre bir şeyler yapsak çok daha iyi olacak. Bakanlığın bugünkü açıklamalarında Sayın Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar bir görüntü paylaştı "Müsilaj çalışmaları bugün yok." diye. Yok olmasının sebebi başka işten dolayı değil, yüzeydeki müsilajın ortadan kalkması durumu ve deniz dibinde neler olduğu da sürekli takip edilmeli ki Bakanlık bu işi yapıyor zaten. Önce konularla ilgili bilgi alalım, arkasından, dediğim gibi, kirlenme, akış, sıcaklık değişimleri, istilacı türlerin olup olmadığı ve ileride nasıl değişeceği konusunda da bilgileri alırsak Komisyon sağlıklı bir şekilde sonuca ulaşır diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.