| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin (2/3740) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 12 .07.2021 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, tabii, önemli bir maddeyi görüşüyoruz, bu Merkez Bankası bağımsızlığı meselesi. Herhâlde, artık, bu vakte gelinceye kadar en iyi anlamamız gereken konu ama Hükûmet veya devleti yönetenler belli ki bu bağımsızlık meselesini anlayamamış, yine Merkez Bankasının bağımsızlığına ciddi sıkıntı getirecek bir maddeyle karşı karşıyayız. Aslında Değerli Başkanım çok güzel ifade etti, belki de çok fazla konuşmak da gerekmez ama yine de konunun önemine binaen düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Üstelik bir de ciddi bir hukuksuzluk yapılıyor yani bağımsızlığa bir sıkıntı geliyor, o ayrı bir şey, daha doğrusu bir hukuksuzluk var, kanunsuz bir ödeme var, mevzuata aykırı işler var, onun üzerini örtemeye yönelik olarak şu anda Meclisten bir faaliyet yapılması isteniyor; böyle bir durum Sayın Başkan. Ya, bu olacak bir şey değil.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Böyle olduğunu sanmıyorum, bir bilgi alalım. Bu, çok ağır bir itham yani.
ERHAN USTA (Samsun) - Ağır itham, ağır itham. Az önce detaylarını siz dinlemediniz, Değerli Başkan, Sayın Yılmaz zaten konuyu anlattı. Yani hukuksuz bir atama yapılıyor, ödemeler var, ondan sonra da bunun üzerine şimdi buradan tekrar geriye doğru bir mevzuat düzeltmesi; üstelik yayım tarihi de geriye doğru gitmiyor, orayı nasıl düzeltecek, onu da bilmiyorum.
Şimdi, Orhan Bey iki gerekçe söyledi bu düzenleme için; bir tanesi, dedi ki: Ders vermeleri dolayısıyla akademik dünya ile Merkez Bankası Meclisinin ilişkilerinin devam etmesi anlamında bir şey kullandı, "Ona imkân tanıyoruz." dedi. İkinci olarak da neyi söyledi? Geri dönüşte -ki böyle bir garantiye ihtiyaç yok, hangi meslekte geriye dönüşte garanti var- geriye dönerse alınmazsa, üniversitelerinde onların o kadrolarını iptal etmiyoruz ki veya orayla bağlantısını koparmıyoruz ki üniversitelerine dönme imkânı olsun diye. Şimdi, aslında bunların ikisi de var mevcut düzenlemede de yani şöyle: Mevcut uygulamada ders verme imkânı var ama tamamen ilişiğini koparmak suretiyle. Banka Meclisindeki görevi bittikten sonra kadro şartı aranmaksızın kurumuna, üniversitesine geri dönme imkânı da var. Dolayısıyla gerekçenin ikisi de açığa düşüyor, havada kalan gerekçe. "Hukuksuzluk" derken ne demek istediğimi herhâlde anlamışsınızdır, yoksa gerekçe olarak bize söylenen şeyse...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yalnız üniversitesi kabul edebilir etmeyebilir; öyle mi?
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, kadro şartı aranmaksızın dönebilmesine imkân tanıyor. 2547 sayılı Kanun'un 60/6'ncı maddesine göre böyle bir...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Soralım hukukçu arkadaşlara.
ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, kaldı ki isterse olmasın yani birisine bir iş verirken bu birisi 40 bin lira maaş alacak, prestijli bir iş. Yani kime iş garantisi veriyor, sen onları yaptıktan sonra öbür tarafa iş garantisi? Veya yetmiş yıldır bu mesele -veya kaç yıl olduysa- sorunsuz bugüne kadar gelmiş, çalışmış da bugün mü arkadaşların aklına geldi 2 tane somut olaydan sonra? 2 tane atama var, biliyorsunuz; hukuksuz yapılmış bir atama, ondan sonra imza atmışlar, karar almışlar, şimdi bunu geriye doğru düzeltme gibi bir şeyle karşı karşıyayız olmaz ya, hiçbir hukuk devletinde böyle bir şey olmaz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir bilgi alalım mı bu konuda, bir soralım hukukçu arkadaşlara.
ERHAN USTA (Samsun) - Efendim, ben düşüncemi ifade edeyim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tabii tabii, buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - İstirham ediyorum.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Geriye işlemeyecek.
ERHAN USTA (Samsun) - Efendim?
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Geriye işlemeyecek.
ERHAN USTA (Samsun) - Geriye de işlemeyecek, onu söyledim zaten, geriye de işlemeyecek.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama az önce siz öyle dediniz Erhan Bey, "Geriye işleyecek." dediniz.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, efendim "Yapılan işlem hukuksuz." diyorum; şimdi, geri de işletilmeyecek ama yarın ne olacak? Denilecek ki: "Zaten bu hukuki çerçevesinde yapıldı ama bir miktar gecikmeli yapıldı." şeklinde bir şey olacak.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Böyle şey olur mu hukukta ya, nasıl olur öyle yani? Geriye işlemeyecek...
ERHAN USTA (Samsun) - Efendim, Sayın Başkan, niye benimle polemiğe giriyorsunuz?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Anlamaya çalışıyorum. "Geriye yürüyemez ama yürüyecek." diyorsun.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, "Geriye yürüyecek." demiyorum, "Üstelik geriye de yürütülemeyecek ama bir hukuksuzluk var." diyorum. Bir haksız ödeme var, yapılan, girilen, alınan kararlar var, imzalar atılmış; buraların tamamı hukuksuz yapılmış. Mevzuata göre mümkün değil bunlar.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Öyle bir şey varsa bile bu düzenleme o hukuksuzluğu ortadan kaldırır mı?
ERHAN USTA (Samsun) - Kaldırmaz ama "Hukuksuzluk var." diyorum. Hukuksuzluğu ortadan kaldırmaz zaten, ben de onu söylemeye çalışıyorum.
Şimdi, üstelik de ortada ihtiyaç yok, hiçbir gerekçesi yok, bugüne kadar uygulanmış, Sayın Başkan, hakikaten bağımsızlık açısından son derece sıkıntılı bir şey. Durmuş Bey ifade etti, şimdi orada bir amir çünkü kadrosu, her şeyi orada devam ediyor; orada bir dekanı var, rektörü var, bilmem neyi var; e, burada da bir amir. Bunlar, bu düzenlemeler boşa yapılmadı ki. Yani böyle bir şeyi niye yapıyoruz, hiçbir gerekçesi olmayan bir şeyi? Ha, atlanmış olabilir, ona bir şey diyemem ama bu ikazdan sonra bunda ısrar etmemek lazım; o zaman, bu ikazdan sonra bunda ısrar edilirse ya bize başka bir gerekçe söylensin ya da burada kötü niyet aranır.