KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, bu maddenin yeniden Meclisimizin önüne gelmesinden büyük bir üzüntü duyuyorum, özellikle de milletvekillerinin imzasıyla gelmesinden büyük bir üzüntü duyuyorum çünkü biz, bu ülkeye huzur ve refah getirmek için, insanlarımızın özgürlüklerini genişletmek ve onların refahını artırmak için milletvekili olduk ama ülke, beş yıldır bir olağanüstü rejim altında yaşıyor Sayın Başkan ve normalleşemiyoruz ve iktidar bizi normalleştirmek istemiyor çünkü olağanüstü hâli Allah'ın bir lütfu olarak gördüler ve muhaliflerini sindirmek, toplumu susturmak, ülkeyi de bir istibdada mahkûm etmek için bu sistemi etkin bir şekilde kullanıyor ama hep beraber kaybediyoruz değerli arkadaşlar. Bu olağanüstü hâl rejiminin sonuçlarını işsizlik, yoksulluk ve sefalet olarak halkımız yaşıyor, özgürlüklerinin kısıtlanması olarak yaşıyor.

Değerli arkadaşlar, bakın, bugün bir anket çıktı "İmkânınız olsa yurt dışında yaşamak ister misiniz?" diye bir soru soruluyor, AK PARTİ seçmenlerinin bile yüzde 40'ı diyor ki: "Evet, ben yurtdışında yaşamak isterim." Bakın, bu vahim bir durumdur.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Kim yapmış o anketi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Metropoll yapmış arkadaşlar; güvenilir bir anket şirketi.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Metropollü biliyoruz işte...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Her neyse... Sen yüzde kaç diyorsan...

Mesele şu: Özgürlüklerinin olmadığı bir ülkede bu ülkenin yeni kuşakları bile "Bu ülkede yaşamak istemiyoruz." diyorlar çünkü "Özgür değiliz." diyorlar. Siz Boğaziçi Üniversitesine rektör atayacaksınız, gazetecileri hapse atacaksınız, siyasetçileri hapse atacaksınız, efendim, bir "tweet" attı diye bir genci yatağından alacaksınız, günlerce gözaltında tutacaksınız, ondan sonra insanlarda bu ülkenin geleceğiyle ilgili umut görmeye çalışacaksınız. Bu, mümkün değildir.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bunlar doğru değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, size şunu söyleyeyim. Bu güvenlikçi anlayış, efendim, terörle mücadele, şu bu, her şeyi güvenlikçi bir bakışa hapsetme meselesi hiçbir ülkeyi abat etmemiştir, bunu net olarak görelim arkadaşlar. Siz, üç yıl değil otuz üç yıl yazın buraya bakın.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, bırakalım teröristler cirit atsın.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Otuz üç yıl, bırakın otuz üç yıl devam ettirin... Bakın, aynen bu dediklerinizi Netanyahu diyordu İsrail'de. Teröristler burada cirit atıyor, efendim, yok Gazze'de teröristler var, orada teröristler var. Ne oldu, çözebildiler mi? Çözemediler.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Biz çözüyoruz Allah'ın izniyle.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Franco, kırk yıl boyunca İspanya'da bunu söyledi "Teröristler var, teröristler var." deyip kırk yıl boyunca Franco faşizmini yaşattı. Ne oldu, İspanya abat mı oldu? Olmadı ama sonra mücadele edenler demokrasiyi getirdiler, şimdi terör merör konuşulmuyor, barış konuşuluyor, çoğulculuk konuşuluyor, demokrasi konuşuluyor. İngiltere, İrlanda meselesinde otuz yıl boyunca "Teröristler var, teröristler var." dedi, hiçbir şeyi çözemedi, hep öldü, öldürüldü; öldü, öldürüldü, insanlar birbirlerini kırdılar ama sonuçta bir irade geldi, dedi ki: "Bu mesele böyle çözülmez arkadaş." Oturup konuşuldu, meseleler çözüldü, İrlanda da rahat etti, İngiltere de rahat etti, herkes rahat etti. Keşke İsrail'de de bir irade oluşsa, Filistin meselesinin barış içinde çözebilecek bir irade oluşsa. Her şeyi terör olarak görüyorsak Netanyahu bakışına hapsolmuşuz demektir. Ama bu meseleleri arkadaşlar, OHAL bakışı çözemez, çözemedi, çözemeyecek. Siz, üç yıl değil, otuz üç yıl daha sürdürseniz bu ülkeye ne huzur getirebilirsiniz ne barış getirebilirsiniz ne refah getirebilirsiniz ve ülkemiz kaybetmeye devam eder arkadaşlar.

Orhan Bey'e ben ilk konuşmamda da sordum, yeniden soracağım, cevabını alamadım. Bu yasanın etki analizi nedir? Kaç kişinin bu yasa yüzünden gece kapısı kırılmıştır biliyor musunuz Orhan Bey, bu bakış yüzünden? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gece insanların kapısını niye kırıyor biliyor musunuz? Korku yaratmak için, korkuyu bulaştırmak için kırıyor. Niye Boğaziçili gençlerin kapısını kırıyor, biliyor musunuz? On iki gün boyunca efendim onları ben gözaltında tutarım, korku salarım diyor ve korkutuyor o gençleri. Adıyaman'daki tütün üreticileri, ekmeği için mücadele eden insanlar bir şafak vakti gözaltına alındılar kapıları kırılarak ve bir şafak vakti tutuklandılar. Niye biliyor musunuz? Vay efendim, biz bir yasa çıkardık, siz nasıl itiraz edersiniz, ekmek mücadelesiyle ilgili protesto hakkınızı kullanırsınız diye. Bu yasa çerçevesinde bunları yaptı Süleyman Soylu ve şu anda ülkeyi yöneten bu irade, bu yasa çerçevesini yaptı. Bunları durdurmaktır bu milletin vekillerinin görevi Sayın Orhan Bey. Ülkeyi olağanlaştırmaktır bizlerin görevi arkadaşlar, olağanlaştırmak, olağanüstü hâl rejimine ülkeyi teslim etmek değil. ülkeyi olağanlaştırmamız gerekiyor. On iki gün gözaltı süresini diyorsunuz ya.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Sayın Paylan.

Diğer maddelerde de devam edersiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bakın, bazı maddelerde konuşuruz bazı maddelerde konuşmayız.

Bitti mi benim sürem şimdi?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bitti.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Öyle "lank" diye kesilir mi Sayın Başkan? Toparlayın deseydiniz bari. Allah'ınızı severseniz ya.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Kusura bakmayın, buyurun, toparlayın, son cümlelerinizi söyleyin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, toparlayayım Sayın Başkanım.

Bari bir hatırlatma yapın, sonra biz toparlayalım.

Değerli arkadaşlar şunu söyleyeyim: Memleketi olağanlaştırmak dışında bu memlekete ne huzur getirebiliriz ne de refah getirebiliriz.

Bakın, şunu söylüyor (c) bendi "Tutukluluğa itiraz ve tahliye talepleri karara bağlanabilir." Yarın öbür gün, devranın döndüğünü düşünün, başka bir zalim geldi, göreve oturdu, sizleri de içeri attı. Hâkim göremeyeceksiniz, hâkim, hâkim, hâkim, göremeyeceksiniz.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ne yazıyor orada? 1'inci.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne diyor?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Devamını okusana.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Devamı, evet, öyle diyor "Tutukluluğa itiraz ve tahliye talepleri dosya üzerinden karara bağlanabilir."

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - 1'inci itiraz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Olsun, yarın öbür gün, sen içeri düştün, başka bir zalim geldi; hâkim göremeyeceksin, dosya üzerinden devam etsin, yatsın içeride diyecek. Böyle bir şeyi kabul edecek misiniz?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Teröre karışacaksa...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, bırak terörü merörü Allah'ını seversen. "Terörö", "Terörö", "Terörö"..."Terörö diye, "terörö" diye... Neyi bulaştı Allah'ını seversen ya!

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Terörle Mücadele Kanunu diye giriş yap, 19'uncu maddeye göre giriş yap.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Karşılıklı konuşmayalım arkadaşlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Terör, neye göre terör? Kime göre terör?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, çok aştınız sürenizi.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz, bu ülkede patates soğan satanları bile terörist ilan ettiniz ya.