KOMİSYON KONUŞMASI

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Tabii, şimdi, olağanüstü hâlin devamına yönelik bir yasa teklifini konuşacağız.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Olabildiğince kısa ifade ederseniz...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Beş dakikam var, onu kullanacağım.

Şimdi, bakınız, üç yıl daha uzatacağız. Zaten, Türkiye, beş yıldır olağanüstü şartlarda, üç yıl daha uzatacağız, sekiz yıl olacak yani 1980 darbesinde dahi bu kadar uzun süreli bir olağanüstü koşulu Türkiye yaşamadı.

Bu getirdiğiniz yasa teklifiyle bir nevi de itirafta bulunuyorsunuz, diyorsunuz ki: Beş yıl boyunca biz yeteri kadar bu terör örgütleriyle özellikle FETÖ'yle yeteri kadar mücadele azmi içinde olamadık, yetersiz kaldık, bir üç yıl daha istiyoruz. Zaten mücadele azminde olmuş olsaydınız şu anda o cübbeli ve sarıklı amiral için gereken işlemi yapardınız. Ne farkı var FETÖ'yle bu cübbeli amiralin? Hiçbir farkı yok, ister FETÖ olsun ister METÖ olsun ne fark edecek, niye gereken işlemi yapmıyorsunuz? Adam gelmiş, Silahlı Kuvvetlerin üniformasının üstüne tarikatın cübbesini geçirmiş, iradesini tarikata teslim etmiş, niye gereken işlemi yapmıyorsunuz, ne farkı var? İşte, aynı noktadasınız, FETÖ'yle yaptığınız mücadele de böyle, daha doğrusu mücadele falan yaptığınız yok.

Biraz önce İsmail Bey "Ergenekon terör örgütü" dedi. Hatırlatmak istiyorum İsmail Bey: Ergenekon terör örgütü olmadığını mahkeme kararı tescil etmiştir, böyle bir terör örgütü uydurmadır, FETÖ'nün kendi uydurmasıdır, bakın, FETÖ'nün kendi uydurmasıdır. Ben şunu ifade etmek istiyorum: Sizin Genel Başkanınız söyledi "Aldatıldık." dedi. "Millet ve Allah bizi affetsin." dedi. Kendi Genel Başkanınız itiraf ediyor bu FETÖ'yle yol aldığınızı.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Türkiye olarak aldatıldık.

CAVİT ARI (Antalya) - Biz niye aldanmadık?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Türkiye olarak aldatılmadık. Biz, o zaman söyledik, biz 2014 yılından... (AK PARTİ ve CHP sıralarından karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen, hatibi dinleyelim. Değerli arkadaşlar, hatibi dinleyelim.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Biz aldatılmadık, şimdi söylüyoruz, bakın...

Bir saniye, müsaade edin.

Bakın, şimdi de aldatılıyorsunuz, o cübbeli ve sarıklı amiral için ne yapıyorsunuz, cevap verin. Aldatılıyorsunuz, iki gün sonra çıkacaksınız, diyeceksiniz ki: Falanca tarikat tarafından aldatıldık.

Evet, temel soru şu: Bu getirdiğiniz yasa teklifi, ülkemiz için faydalı mıdır, değil midir, bunun cevaplayın arkadaşlar? İnanın, hiçbir faydası yok. Bakın, hiçbir faydası yok, Durmuş Hocam'a katılıyorum, ülkeye zarar getiriyorsunuz.

Bakın, Avrupa Birliğine üye olmak isteyen bir ülkeyiz ama bir taraftan da insan hakları, ifade özgürlüğü bağlamında en fazla eleştiri alan noktadayız ama bir taraftan da olağanüstü şartları uzatmaya çalışıyoruz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama bir taraftan da sakala, cübbeye karşı çıkıyorsunuz. Terörle mücadele ediyoruz.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ülke dünyadan kopuyor. Ya, terörle mücadele edin, biz yanınızdayız, destek veriyoruz ama hukuk çerçevesinde yapın bunu, hukuktan niye uzaklaşıyorsunuz, niye dünyadan koparıyorsunuz Türkiye'yi? "Hukuk devleti değil." deniliyor, yüzümüze karşı söylüyorlar bunu.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Koparan sizsiniz Fikret Bey, koparan sizsiniz.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ya -bakın siz de şahitsiniz, arkadaşlarınız da- Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda çalışıyordum, Avrupalı parlamenterler diyorlar ki "Demokratik normlara sahip değilsiniz ve hukuk devleti değilsiniz"

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibi dinleyelim. Size sıra geldiğinde görüşlerinizi ifade edersiniz.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Gelin, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ispat edelim arkadaş, gelin ispat edelim. Bu yasa teklifini geri çekelim, terörle hukuk çerçevesinde mücadele edeceğimizin azmini gösterelim, biz de size gereken desteği verelim. Bakın, bu, azim eksikliğidir yani yetersiz olduğunuzun göstergesidir. İnanın, ülkeye zarar vereceksiniz bununla.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hukukla mücadele etmesek niye bu kanun teklifini buraya getirelim?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ya, Uğur kardeşim, ben söylüyorum terörle mücadelede gelin, birlikte yapalım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yargı çerçevesinde mücadele ediyoruz.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bakın, hukuk çerçevesi içinde bunu yapabilirsiniz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Onu yapıyoruz zaten. Onun için kanun teklifi getiriyoruz buraya.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bu, ülkenin acziyetini gösteriyor. Ya, kardeşim diyorsunuz ki: Beş yıldır biz yapamadık, üç yıl daha istiyoruz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kanun çerçevesinde istiyoruz, kanun çerçevesinde.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ya, yazık ülkeye yazık, vallahi yazık. 1980 darbesinde dahi -bakın, darbe- bu kadar uzun süreli bir olağanüstü hâl yaşanmadı, sadece darbe girişimi... Gelin, hukuk çerçevesinde gereken mücadeleyi verelim, sonuna kadar destek olalım. Ülke için faydalı olmayacaktır bu sevgili arkadaşlar, olmayacaktır, söylüyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hukuk çerçevesinde yapıyoruz bunların hepsini, hukuksuz bir şey var mı?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Fikret Bey, biz hukuk yapmıyor muyuz şu anda? Ne yapıyoruz?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bana söyleme, ben dünyadan Türkiye'ye gelen eleştiriyi söylüyorum sizlere.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, ne konuştuğunun farkında mısın sen?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Dünya diyor ki: "Türkiye de hukuk devleti değil... Hukuk normlarından, demokratik normlardan uzaklaşmıştır." Gelin, tüm dünyaya Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, bağımsız bir yargısı olduğunu, düşünce ve ifade özgürlüğü bulunduğunu hep birlikte ispat edelim, kanıtlayalım. Ya çocuklarımız neden ülke dışına gidiyor? İşte bu sebepten dolayı.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Siz şikâyet ediyorsunuz. Dünyaya da siz şikâyet ediyorsunuz Türkiye'yi.

Sayın Başkanım, hukuka aykırı bir şey yok ki burada.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Size de geldiğinde, siz de görüşünüzü bu şekilde ifade edersiniz.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Özetleyeyim, ben bitirmek üzereyim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Başkanım, temel noktamız şu olmalı: Yapacağımız bu düzenleme ülkemize, milletimize, çocuklarımıza ve gelecek nesillerimize faydalı mıdır, zararlı mıdır?