KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, bu madde, 19'uncu madde de gene "Bu olağanüstü hâlle ilgili yapılan haksızlıklara bir süre daha devam edelim." tarzında bir şey.

Değerli arkadaşlar, yani, elbette suç işlenirken bir mal elde edilmişse, ona aracı olunmuşsa ve bu konuyla ilgili bir soruşturma varsa mahkeme kararıyla bu mallara el konur. Yani bununla ilgili, kimsenin hiçbir şey söyleme hakkı yoktur; evrensel hukukta böyle, Anayasa'mızda böyle, yasalarımızda böyle. Ama siz olağanüstü yani işte... "Millî Güvenlik Kurulu 'terör' dedi, 'iltisaklı' dedi ya da işte bu şekilde düşünüldü, bu sebepten dolayı disiplin soruşturması yaptık -yapmadık- ve mala el koyuyoruz." Öyle örnekler var ki değerli arkadaşlar, yani haksız yere mallara el koyduğunuz öyle örnekler var ki, sadece bunu söylemiyorum, bunları zaten herkes söylüyor yani. Adamın babasından kalmış mala, belli, dedesinden kalmış mala, fabrikasına el koymak neyin nesi? Bunu bir tarafa bırakıyorum ama biraz evvel, 22'nci maddede konuştuğumuz haksızlık yani bir haksız kazanç kapısı sektör hâline gelmiş OHAL'le ilgili iadeler, şunlar bunlar, bakana gitme, şuna gitme, buna gitme... Gerçi Sayın Bakan Yardımcısı açıkladı "Süleyman Özışık binlerce getirmiş olamaz." dedi. Kaç tane getirdiğinden söz etmedi, "Binlerce getirmiş olamaz çünkü zaten 2 bin küsur kişi iade edildi ."dedi. Ama bunun gibi, malına TMSF'nin kayyum ataması şeklinde çökülen ne kadar şirket var?

Bakın, enteresan bir haber var, bunu okumuşsunuzdur, Abdullah Güzeldülger -İYİ Partili arkadaşlar şey yapar- bu, TMSF üyesi, işte, daha sonra kayyum olarak filan da atanmış, enteresan bir şey söylüyor, diyor ki: "Bana şu meşhur holdingin, SBK Holdingin sahibi Sezgin Baran Korkmaz geldi, dedi ki 'Kelepir şirket var mı?'" Ya, bunlar, çok büyük, vahim iddialar arkadaşlar. Başka bir iddia var: Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkan Yardımcılarından birinin ismini getirerek "Bir adam gönderdi 30 yaşlarında filan." Sonra adamın ismini veriyor, "İmran Okumuş ve 7 arkadaşları aşağı yukarı 100 şirkete kayyum olarak atandı; bunlar hiçbir şekilde ticaretle, şununla bununla, parayla ilgisi olan insanlar değildi." diyor. İddialara bakın değerli arkadaşlarım.

Başka bir şey, "Ben Boydak Grubuna CEO atandım ama Ulusoy Lojistikten bir tane adam gönderildi, finans eğitim yok, iş eğitimi yok; daha ikinci gün bir sponsorluk dosyasıyla geldi bana. Bizden önce mahkemenin kayyum olarak atadığı kayyumlara sordum, onlar da dediler ki 'Evet, 300 bin lira bizden istedi.'" Arkadaşlar, yani bu, üzerinde durduğumuz konu, çok basit, terörle mücadele, efendim, işte, "Zaten iki sene OHAL'de bunları bu şekilde çözdük; sonra işte OHAL yetkisi alan yasayı çıkardık, üç sene de bu şekilde hallettik bu yasayla; şimdi de üç sene daha... Daha bitiremedik işleri, çok fazla sayıda birikmiş malzeme var, bitiremedik işleri ve şey yapıyoruz." Bakın, arkadaşlar, milyarlarca liralık mal el değiştiriyor, çökme dediğimiz şey bu sistem, milyarlarca liralık mal el değiştiriyor ve şimdi, şöyle iddialar var, bu iddiaları çürütmesi gerekiyor, bu iddialara "Yok." demesi gerekiyor, "Bunlarla ilgili araştırmalar var, sonuçlar bunlardır." demesi gerekiyor.

Başka bir iddia var, eski belediye başkanının adamı gitmiş, İpek Grubunun çok mühim bir oteline, çok değerli bir oteline çökülüyor. Başka yerlerde buna benzer onlarca örnek var, bu örneklerle ilgili hiçbir şey yapılmıyor. Şimdi, ben iddia ediyorum, bu yasa, öyle sadece terörle mücadele çerçevesinde çıkarılan bir şey değil, bu yasayla ilgili ortaya çıkan bu iddialarla da ilintisi vardır diyorum. Bu sektörün bu şekilde devem etmesini isteyenlerin lobisi bu yasayı buraya kadar getirmiştir. El kaldırırken arkadaşlarımızın buna dikkat etmesi gerekir diyorum.

Teşekkür ediyorum.