EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli Başkan Yardımcısı, ben hararetle kurumunuzu savunduğunuzdan dolayı sizi kutlarım ama gerçekler çok da öyle değil. Bakın, ben size söyleyeyim. Bir kere, bu kurumun başına hiçbir zaman rekabet konusunda uzmanlığı olan kimse atanmadı, şimdiye kadar atanmadı. Yani Birol Bey, -yanılmıyorsam Birol Bey'di adı- mesela bu Trendyol meselesinde "Neden olmasın." dedi bu transfer işlemiyle ilgili olarak. Oysa, Trendyol, Türkiye'de çalışan fakat esasında Çin kaynaklı olan bir şirket ve Çin'de de benzer bir hadiseden dolayı çok ciddi para cezaları ödemek zorunda kalmış. Birçok piyasada yüzde 70'e yakın pazar payı olan, dolayısıyla, hâkim durumda olan ve dolayısıyla da yaptığı bir sürü şeyle hâkim durumunu kötüye kullanarak Kanun'un 6'ncı maddesine aykırı davranan eylemlerden dolayı. Yani soruşturulurken -anladığım kadarıyla- bu transfer işlemi oldu. Dolayısıyla da ben tabii ki kurumu biliyorum belli ölçüde. Ben saygı duyuyorum yaptığınız işe ama gerçekten böyle değil. Yani siz, siyasetin kontrolü altındasınız yani Ticaret Bakanlığının bir kurumu durumundasınız. Bağımsız değilsiniz, yasanız- da "bağımsız" yazar ama bir şekilde 2011'de sizi bağlı kuruluş...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İlişkili bildiğim kadarıyla.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - "İlişkili" diye böyle bir tabirle Bakanlığa bağlanmış durumdasınız. Dolayısıyla, sizin denetiminizi yapan Bakanlıktır bildiğim kadarı. Dolayısıyla da esasında, bu kurumun -yani bu konu gündemde değildi ama söylemek zorunda hissettim kendimi siz söyleyince- gerçekten işlevini görebilmesi için "gerçekten bağımsız" olması lazım. "Gerçekten bağımsız"lıktan da kastettiğim, demin söylediğim koşulun yerine gelmesi. Özel sektörden de siyasetten de aynı mesafede uzak durabilmesi lazımdır ki bunu yapabildiği konusunda benim çok şüphelerim var ama bu gündem değil, onun için bir şey söylemiyorum.

Teşekkür ederim.