| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Ankara Milletvekili Orhan Yegin ve 45 Milletvekilinin, Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3740) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 13 .07.2021 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, uzun zamandır aslında bekliyorum. Tartışmalar oldu, o tartışmalar esnasında müdahil olmak istedim ama...
Değerli arkadaşlar, şimdi, bir kere, şunun altını çizerek söylemek istiyorum: TEKEL, AKP iktidarında özelleştirilmiştir. Şöyle ki: 1 Ocak 2003 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 4046 sayılı Kanun'un 20'nci maddesine göre anonim şirkete dönüştürülmüştür, daha sonra alkollü içkiler ve sigara diye 2 gruba bölünmüştür, bunun da sanayisi ve pazarlaması 2 ayrı şirket, her 2'si de 10 Haziran 2003'te ve 11 Haziran 2003'te Ticaret Sicili gazetesini kaydedilmiştir ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı 7/6/2003 tarihinden itibaren Alkollü İçkiler Sanayi ve Ticaret AŞ ve Sigara İşletmeleri AŞ blok satış yöntemiyle özelleştirme için ihale ilanı vermiştir. Burası önemli, dikkat edin; alkollü içkiler birimi Nurol-Limak-Özaltın-TÜTSAB ortak girişimine, -sonraki adı Mey AŞ- 292 milyon dolar bedelle çatır çatır satılmıştır, iki yıl sonra Mey AŞ, Texas Pacific firmasına 810 milyon dolara aynı şeyi, satın aldığı alkol işletmelerini satmıştır. Sigara fabrikalarının özelleştirilmesi ise 5/11/2003'te blok satış yöntemiyle ihalesi yapılmıştır AKP iktidarında, 13/12/2004'te iptal edildi, ihale yapıldı, bedel düşük bulundu, iptal edildi, 2'nci ihalesi 2004'te yapılmıştır, sonra 22 Şubat 2008 tarihinde yapılan ihalede en yüksek teklif veren BAT yani British American Tobacco firmasına 1 milyar 700 milyon ABD dolarına satılmıştır TEKEL ve TEKEL ve tütün üretimini yok eden de bu süreçtir. TEKEL'de 2002 yılında 402.889 üretici varken 2008'de, özelleştirildiği anda 194.282 üretici vardı maalesef, 2019'da 50 bine düştü. Peki, sattıktan sonra ne oldu bunlar? 110 yaprak tütün iş yeri 57'ye düştü, 6 sigara fabrikası kapatıldı, 84 pazarlama müdürlüğü kapatıldı, 10 tuz işletmesi 2'ye düştü, kibrit fabrikası vardı 1 tane, kapatıldı, ambalaj fabrikası devam etti.
Değerli arkadaşlar, 2002 yılında 159.521 ton tütün alımı yapılırken 2008 yılında 74.584 ton, bugün de bu civarlarda tütün alımı var. Sonuç itibarıyla, Ege'nin kıracında, güneydoğunun kıracında, çiftçinin başka bir ürün üretme şansının olmadığı bir alanda, bir bölgede, Türkiye'de şark tipi tütün dediğimiz tütün üretimi ve üreticisi yok edilmiştir bu süreçte. Yerine ne gelmiştir? Virginia, Burley; bugün kuraklık diyoruz ya, aslında bol su isteyen Virginia, Burley yani Amerikan sigara fabrikalarının ihtiyaç duyduğu, bizimkini de işte harman olarak içine koyduğu bir tütün çeşidi yerine gelmiştir.
Değerli arkadaşlar, şimdi, bakın, şunu da paylaşmak istiyorum: Açık açık aslında söylenmesi lazım. Bu nedir? Yani bu konuda, az önce engellilerle ilgili teklifte bir madde geçti. Engellilerin hakkını gasbetmede o kadar bonkörsünüz ki tütün üreticisinin hakkını vermekte de o kadar cimrisiniz maalesef. Şimdi, açık açık söyleyiniz "Tütün üretmeyin kardeşim. Üretirsen seni alırım, kodese tıkarım çünkü çok uluslu sigara şirketleri ve onların kartelleri istemiyor. Yani, biz ne yapalım? Elimizden bir şey gelmiyor. Yerli ve millî tütünümüzü de istemiyoruz." deyiniz, açık açık bunları söyleyiniz. Mesele ne, biliyor musunuz? Kıyılmış tütünden korkan bu karteller, pazarda bunun payının da büyümesinden endişe duyan bu karteller şimdi bu cezai müeyyideleri dayatıyorlar, dayatıyorlar, dayatıyorlar.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, bu sektörde, ya tarım ürünüdür tütün sonuçta, çiftçi üretiyor. Sayın Şener buradaydı, konuşmasında çok da güzel söyledi, ya ürettiği ürünü niye satamasın? Domatesini kurutuyor, satıyor; biberini kurutuyor, satıyor pazarda, müstahsil pazarında satıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tamamlayalım lütfen.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
Ya, tütününü üretiyor, satamıyor. Neymiş? Kanun var, cezai müeyyide var. Ya, kardeşim, kaldırın, cezai müeyyideyi kaldırın. Niye satamasın bu üretici? Başka bir şey üretemiyor, elindeki tek imkân bu, bu ürünü üretiyor, bundan başka geçim kaynağı yok. Aç mı kalsın? Bir de hapis cezasına maruz bırakılıyor.
Bu sektöre, bu tür müeyyidelerin geliş kaynağı da esasen yine o kartel şirketlerin dayatmasıdır, başka hiçbir şey değildir. Bunu hâlen böyle savunuyorsak o zaman onlara teslim olmuşuz demektir.
Teşekkür ediyorum.