ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Şimdi, şahsen ben bu önergeyi destekliyorum çünkü burada sadece bunu işveren desteği diye düşünmeyelim, bunun bir tarafı da işçidir nihayetinde. Türkiye rekabet gücünü zaten hızlı bir şekilde kaybediyor, dolayısıyla bunun olması lazım bana göre. Tabii, şimdi TİSK'ten sonra konuşunca... Keşke onlar konuşmasaydı, bunları ben söyleyecektim.

Bana göre, burada güncelleme ihtiyacı da var çünkü bu ilk çıktığında 2016 yılında 100 liraydı ve o günkü brüt asgari ücrete uyguladığımızda yüzde 6,1'di oranı. Şimdi brüt asgari ücrete 75 lirayı uyguladığımızda yüzde 2,1'e düşüyor. Tabii, o daha ciddi yük getirecek diye herhâlde Hükûmetle böyle konuşulmuş. Yani, işte, çıkışmazsa o günkü yüksek, yüzde 33'lerdeki asgari ücretin yükünün bir kısmını devletin üstlenmesi meselesiydi. O yük hâlâ devam ediyor bazın içerisinde olduğu için. Normalde burada bir güncelleme ihtiyacının olduğunu düşünüyorum ben.

Hani genel mi olmalı, sektörel mi olmalı? Bana göre, genel olmalı. Bakın, Türkiye'de sosyal güvenliğe ilişkin, bununla ilgili, Bakanlık yapsın bir çalışma. OECD'nin yaptırdığı ampirik çalışmaların bulduğu sonuç şu, diyor ki: "Bu tür şeylerde genel uygulamalar çok daha verimli oluyor, böyle çok spesifik, belli bölge, belli gruba yönelik uygulamalardan hiçbir netice alınamıyor." Ben bunu bütçede defalarca söyledim. Ben olsam bunların hepsini bir toparlarım, yeniden genel bir uygulama yaparım çünkü yeniye veriyorum diyorsun; e, ben dün aldım işçiyi, bana vermiyorsun, yeniye veriyorum diyorsun. Her defasında böyle bir şey yapıyoruz, dolayısıyla insanlar kayıtsız çalıştırma yapıyor; onlar ayrı hikâyeler.

Buraya kadar tamam fakat diğer eleştirilerden bir tanesi de çok haklı. Ne olursa olsun, bunun kaynağının İşsizlik Sigortası Fonu'nun olmaması lazım. İşsizlik Sigortası Fonu işçinin hakkıdır. Burada çok para var falan zannetmeyelim. 2020 sonu itibarıyla, 2020 program kararnamesine bakarsanız, burada 145 milyar lira bir kaynak oluşacağı bekleniyordu, bu pandemi nedeniyle bunun 45 milyar lirası gitti, 100 milyarın altına düştü 2020 sonu itibarıyla. Yani şunu söylemeye çalışıyorum: Burada çok para var diye bakmayalım, bu 2 tane krize bakıyor yani üçte 1'ini bir krizde biz tükettik. Dolayısıyla bu kaynağı kullanmamak gerekir. Bu, hazinenin üstlenmesi gereken bir şeydir. Normal şartlarda olması gereken yer de orasıdır.

Son olarak da Sayın Başkan, müsaadenizle... Bu kısa çalışma ödeneği bizim de çok üzerinde durduğumuz bir şey yani yanlış yapılmıştır. Bakın, bu sıkıntıları hep beraber yaşamaya başladık, bundan sonra da yaşayacağız. Yanlışın neresinden dönersek kâr orasıdır. Yine Hükûmet kısa çalışma ödeneğini bir süre daha uzatma kararını gündemine almak durumundadır. Bu hem işçiler açısından hem de ekonominin geneli açısından bir zarurettir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.