KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET AKIN (Balıkesir) - Sayın Başkan, teşekkür ederim. Sayın Bakan Yardımcımız, size ve ekibinize de çok teşekkür ederim.

Öncelikle, gerçekten çok önemli ve bizim sözcümüzün de ifade ettiği gibi üzerine çok dikkatle gittiğimiz konu çünkü İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi -Sayın Genel Başkanımızın liderliğinde hazırlanan- madde 10'da gelecek nesiller için ekosistem hakkı hepimiz için çok önemli ve bunu savunuyor, bunun için de çalışmalar yapıyor ve mücadele ediyoruz. Bu konuyla ilgili bu Bakanlıkta, bu Komisyonda çalışma yapan arkadaşlarıma ben teşekkür ediyorum.

Sayın Bakan, siz, özellikle uzun yıllar sürdüğünü söylediniz, doğru, hakikaten öyle ama "Bu müzakereler oldu." dediniz, mesela ben merak ediyorum ne müzakereler oldu yani bu süreçte yapılan müzakereler neydi, biz neden buna geç kaldık; onu merak ettim.

Bir de yıllardır süren bu konu... 2015 yılında Paris İklim Zirvesi'ne sunduğumuz bir ulusal emisyon azaltım niyet beyanı var. Şimdi, bu camiada ve bunu kabul eden kurumda sanki alaycı bir tavırla reddedildi, kabul edilmedi yani incelemeye değer bile görülmedi. Bu raporu hazırlarken neye göre hazırladınız, hayallere göre mi, gerçeklere göre mi? Çünkü bizim için bu değer görülmemiş beyannamenin güncellenmesi gerektiği söylendi. O güncellemelerde ne gibi güncellemeler yapıldı, sizlerden bunu da mümkünse... Merak ediyorum. Bir de efendim, siz dediniz ya hani "Kafa yapısı değişmeli." Hakikaten değişmeli. Aslında kafa yapısı gerçek anlamda değişirse hepimizin ortak ekosistem hakkını hep birlikte karşılayacağız çünkü bu kafa yapısı değişmediği sürece maalesef hem ekosistem hakkımız elimizden alınacak hem de çevreyi bilinçsizce kirletmeye devam edeceğiz.

Şimdi, özellikle, bu son süreçte Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen gibi ülkelerle aynı kademeye gelene kadar aklımız neredeydi mesela? Bunu ben gerçekten gittiğimiz bütün uluslararası toplantılarda, yurt dışında, içeride bu hep bizim karşımıza çıkıyor. Neden biz bu Eritre, İran, Irak, Libya'yla aynı kategoride kaldık? Ben merak ediyorum bunun nedenini. Sizler konuşmanızda Sayın Bakan Yardımcım, hep, işte "İklim fonundan para vermediler." vesaire dediniz falan. Şu anda da bu yaptığınız sunumda -yani sizde değil de genel olarak, ekip arkadaşlarımızla birlikte ki hepsi çok değerli- yani şimdi para burada, buraya döndük gibi bir şey çıktı. Neden? Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı oraya gittiği zaman gördü ki yeşil finansman haricinde paraya ulaşmaya imkân yok. Yıllardır, yirmi yıldır gelinen süreçte de mevcut ekonomi politikaları vesairede ve geldiğimiz noktada yaşadığımız ekonomik buhran da ortada. Şimdi bu paralara ulaşma imkânı, yolu buradan geçiyor ve birden onaylamak zorunda kaldık gibi hissettim. Çok memnun edici bir şey, onu da üstüne basa basa söyleyeyim ki değerli kardeşimiz, bizim sözcümüz söyledi. "Altı ay önce ben söyledim, şimdi söylüyor." dedi. Yani bu kafa yapısı konusunda yüzde 100 haklısınız, inşallah bu kafa yapısı değişecek ve daha güzel günlerde ekosisteme hakkıyla buluşacağız.

Şimdi, 2016 yılında imza atılan Paris İklim Anlaşması'nda, bugüne gelene kadar beş yıllık bir süreç var, bu süreçteki yapılan uygulamaları merak ediyorum, bu gerçekten önemli. Bunu, bizim, bilip ona göre anlatmamız lazım hem yurtdışı platformlarında hem de gittiğimiz yerlerde. Bir de yanyana bunları koyduğumuz zaman sizin söyledikleriniz gerçekten çok değerli. Hepsine ben de katılıyorum bire bir ve yakından takip ediyoruz sizleri ve Bakanlığınızı da ama on dokuz yıllık AK PARTİ iktidarının enerji performansı, enerji açısından baktığınız zaman bunları nasıl bir çırpıda gerçekleştirecek? Bununla ilgili de bir soru sormak istedim.

Enerji verimliliği... Siz tabii Enerji Bakanı değilsiniz veya bakanlıkta değilsiniz ama sonuçta hepsinin size bilgiler aktarması lazım. Burada, mesela, Enerji Verimliliği Yasası vardı 2007 yılında, bu gerçekten önemliydi, hem karbon salınımını azaltacaktı hem de tasarruf sağlayacaktı. O günden bugüne kadar bir kademe gelmedik. Siz burada bu kadar, üç yüz elli şeye katıldınız, gerçekten ülkemizin geleceği için çok önemli. Bu süreçte onların uygulamalarından sizin çelişkiye düştüğünüz konular var mı? Varsa bize söyleyin, biz yardımcı olalım. Hep birlikte bunu çözmek için uğraşalım çünkü bu ekosistem hakkı, dönüşüm hepimizin geleceği. Aynı zamanda bu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının net sıfır emisyon hedefiyle ilgili bir çalışması size ulaştı mı mesela? Bu da eğer varsa şimdi, yoksa daha sonra da alabiliriz. Buna göre net sıfır emisyon hedefi nedir mesela? Çünkü bu dönüşümün, yeşil dönüşümün en önemli paydaşlarından bir tanesi enerji, enerji politikaları. Onun için bunun nasıl olacağını size sormak istiyoruz? Mesela düşük karbonlu enerji dönüşümü nasıl gerçekleşecek? Bu gerçekten çok önemli. Bu öyle bir günde, iki günde... Madem beş yılı sokağa attık veya yeni diyelim bir yıl olsun diyelim fark etmez, üç ay bile olsa üç ay içerisinde yapılan nedir? Bir de Sayın Bakan söyledi, yani bizim Bakan -doğuştan Bakan o, onun için soyadı Bakan- özellikle çok önemli bir şey söyledi: "Çimento, seramik, demir çelik gibi karbon emisyonu çok yüksek." Mesela bu konularla ilgili sizin ve değerli hazırunun yaptığı çalışmalar ve aldığınız karşılıklar nedir? Bunları da merak ediyoruz.

Bir de Enerji Bakanlığının hedeflerini çok yakından takip ediyoruz, fosil yakıttaki santrallerin kapasitesinin arttırılma hedefi var. Şimdi bir taraf bunu söylerken bir taraf yani onaylanmasını getiriyoruz -tabii ki oy birliğiyle onaylayacağız- ama buradaki çelişki hakkında ne düşünüyorsunuz? Yol haritası nasıl olacaktır?

Bir de son kez Sayın Başkanım, uzatmadan, hemen, müsaadenizle. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 12 Mart 2021'de açıklanan bir ekonomik reform paketi var yeşil dönüşümle ilgili ve yeşil tahvil vurgusu. Yani hep para, yani son anda sıkıştık, şimdi para bulmak için yeşil dönüşüme kendimiz gittik. Çok merak ediyorum yeşil dönüşüm, nasıl olacak? Çünkü her ülkenin yeşil dönüşümü ayrıdır, bir terzi gibi ülke olarak yapılır. Türkiye'ye özgü yeşil mutabakat, yeşil dönüşüm adına ne derseniz deyin bununla ilgili bir çalışmanız var mı, Türkiye'ye özgü sektörler ve paydaşlarla ilgili? Mesela, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının performans programında bu fosil yakıtların artırılması var Sayın Bakan Yardımcımız, bu çok önemli. Burada mevcut termik santrallerin verimlilikleri zayıf, işte çevreye verdikleri zararlar belli herkes tarafından, bununla ilgili ortaya konulan bir vizyon plan yok, yani bir çözüm yok, ne yapacaklar o belli değil. İkincisi, demin onu sordum burada da onun üstüne basarak söylemek istedim çünkü en çok çelişki yaratan maddelerden bir tanesi. Bir de ekonomik reform paketinde bu yeşil tahvil ve yeşil dönüşüme yönelik başlayan girişimlere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde ne gibi bir yol haritası yapılıyor? Çünkü bunların sizle paralel olması... Mesela, ben enerji ve altyapı projelerinden sorumluyum partimizde, o konuda Genel Başkan Yardımcısıyım. Demin de Ali Bey vardı, o da çevreden sorumlu. Biz ikimiz birlikte yapıyoruz çalışmaları çünkü önce insan diyen bir anlayışla ülkemizi yönetmeye talibiz, onun için bu soruları soruyoruz, size de bu konuda tavsiyeler vermek isteriz veya sizlerin yapmak istediklerinizi öğrenmek isteriz.

Bir de bu dönüşüm kapsamında birinci hedefin karbon emisyonunu azaltmak olduğunu siz de söylediniz. Sizin Bakanlığınızın çerçevesinde karbon emisyonunu azaltmaya yönelik net çalışmalar neler? Çok uzuna gerek yok, net çalışmalar. İster burada ister daha sonra da olur, fark etmez. Paris İklim Anlaşması'nı imzalamasına karşın Parlamentodan biz geçirmedik bunu. Bu, bizim için gerçekten ayıp yani şimdi bu yıllardır olmayan şey şak diye nasıl oldu? Parayı kokladınız da onun için oldu Sayın Bakanım. Yani özür dilerim, bunda bir sıkıntı yok çünkü orada yeşil finansmana ulaşmadan finansmana ulaşmanın kolay olmadığını, hatta neredeyse imkânsız olduğunu hep birlikte, hepimiz biliyoruz. Buradaki asıl amaç gerçekten böyle bir devrim niteliğinde yeşil dönüşümü yapmak mı yoksa Paris İklim Anlaşması'nı Parlamentodan geçirip, yeşil finansmana ulaşıp bununla ilgili çalışmalar yapmak mı? Bir de yeşil dönüşüm konusunda bir mutabakatınız var mıdır özellikle Enerji Bakanlığıyla?

Efendim, şimdi buradaki bazı söylediklerimiz belki rahatsız etmiş olabilir, öncelikle özür dilerim, eğer ettiyse. Ancak net olarak şunu söyleyeyim: Gerçekten ülkemiz zor durumda yani ülkemiz bu açıklanan raporda da -bizim havzamız- iklim krizinden en çok etkilenen ülkeler arasında. Onun için, bu bizim için bir millî mesele, hepimizle, dünyayla, geleceğimizle ilgili mesele. Onun için bu sorulara hassasiyetle cevap verirseniz size ve tüm arkadaşlarıma saygılarımı, sevgilerimi tekrar tekrar sunacağım.

Sağ olun.