| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Manisa Milletvekili Uğur Aydemir ve 49 Milletvekilinin Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3854) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .10.2021 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Sayın Uğur Aydemir ve 49 milletvekili arkadaşımızın sunduğu bu kanun teklifi için teşekkür ediyorum. Geneli itibarıyla az da olsa, düşük de olsa, şimdi, biraz sonra söyleyeceğim eleştirileri de içerse olumlu bir teklif olduğunu değerlendiriyorum. Ancak tabii ki bu kapsamda ben temel amacının hâlâ ne olduğunu... Yani bir kanun teklifi bir paket hâlinde geliyor. Bugüne kadar hep gelen torba kanunun eleştirisini yapamıyorum. İyi bir şey bu da benim ve Komisyonumuzun çalışma niteliği, kalitesi açısından. Genel olarak Vergi Usul Kanunu, gelir vergisi ve vergilendirmeyle ilgili düzenlemeler toplu hâlde Sayın Komisyon Başkanımızın da belirttiği gibi bir kod kanun, bir temel kanun olarak tanımlanabilecek bir kanun olarak değerlendirilebilir ama ben hâlâ nereyi hedeflediğini, Uğur Bey'in yazdığı, ilk paragrafta belirttiği "vergi uyumlarını, vergi uyumları gözeten, vergi güvenliğini arttıran, sosyal adaleti ve rekabet ortamını güçlendiren" gibi ifadelerin kısmen, belki kabul edilebilir olduğunu... Ama nereyi hedefliyoruz yani vergiyle ilgili böylesi bir paket düzenlemek vergi adaletini mi sağlayacak, hedef bu mu? Ya da sonuç itibarıyla ülkede, ekonomide bir düzelme, bir iyileşme mi sağlayacak, istihdam mı artacak, işsizliği önleyecek, yatırımı, üretimi teşvik eden bir duruma mı neden olacak veya işte birtakım, özellikle, örneğin tarımsal desteklemeyle, çiftçiyle, esnafla ilgili düzenlemeler esnafın, çiftçinin hayatını mı kolaylaştırıyor? Bu konuda tereddütlerim olduğunu belirtmek istiyorum.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından bizlere sunulan bu bilgi notu ve etki analizi için çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten ilk defa bugüne kadarki Komisyon çalışmalarında ben şahsen böyle bir etki analizi raporuyla ve bilgi notuyla karşılaşıyorum. Burada madde 1, 5, 6, 7'yle ilgili düzenlemelerin etki analizine baktığınızda en altta 835.488 mükellef, kim bunlar? Basit usulle vergilendirilen küçük esnaf. Yani berber, kuaför, tesisatçı, tuhafiyeci, marangoz, kaportacı, lastikçi, tornacı, çay ocağı işleticisi, terzi, tamirci, taksici, dolmuşçu ve benzeri. Ticari kazançlarının gelir vergisinden istisna edilmesi ve bu mükelleflerin yıllık gelir vergisi beyanname verme yükümlülüklerinin kaldırılması meselesi... 235 milyon liralık bir vergi kaybından bahsediliyor etki analizinde. Yani esnaf başına, küçük esnaf başına bunun ortalaması bölerseniz 281 liralık bir vergi kaybı veya esnafı rahatlatacak, 281 liralık bir rahatlama getirecek küçük esnafa. Bu yeterli görülüyorsa, küçük esnafı rahatlatacak... Bu, vergi düzenlemesi açısından doğru bir tercih olabilir ama küçük esnaf bununla rahatlamaz. Küçük esnafın içinde bulunduğu durum, ekonomik durum ve yok oluş sürecini olumlu bir noktaya doğru yönlendirmez diye düşünüyorum.
Şimdi, çiftçilere yapılan destekleme ödemelerinin gelir vergisinden istisna edilmesi ki 3 milyon mükelleften bahsediliyor, 600 milyon lira vergi kaybı oluşacağı söyleniyor ki onu da böldüğümüzde çiftçi başına ortalama 200 liralık bir istisna söz konusu, bir vergi kaybı söz konusu.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, destekleme ödemelerinden vergi almamayı düşünüyoruz, doğru bir şey, olması gereken bir şey. Burada yine bize sunulan etki analizi raporunda bununla ilgili bahsedilen konuda bunun çiftçilerin hasılatı sayıldığını, aslında kanunun, Gelir Vergisi Kanunu'nun 56'ncı maddesinde söz konusu desteklemelerin, prim, risturn ve diğer şekillerdeki destekleme ödemelerinin çiftçilerin hasılatı sayılacağı hüküm altına alınmış, dolayısıyla gelir vergisi tevkifatı yapılması söz konusuydu; bunlardan vazgeçiliyor.
Şimdi, bunu yapıyoruz iyi, güzel, doğru ama çiftçinin destekleme ödemesi alması gereken, çiftçiye Ziraat Bankası üzerinden ödenmesi gereken tarımsal destekleme ödemesi daha ödenmeden varsa elektrik borcu, varsa su borcu -ki bununla ilgili kanuni düzenlemeleri de yine sizin iktidarınız getirdi- o borçlar mahsup edilip daha eline geçmeden destekleme ödemesi bunlar mahsuben kesiliyor. Yani şimdi, bu nasıl bir şey? Yani siz vergide iyi, doğru bir şey yapıyorsunuz; evet, bu konuyu istisna olarak getiriyorsunuz ama öbür taraftan daha eline geçmeden "Elektrik borcunu mahsup ediyorum." deyip kesip alıyorsunuz, "Su borcun var." daha eline geçmeden kesip alıyorsunuz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Şimdi, tabii, ödemesi eline geçmeden bu kesinti yapılırken çiftçinin borçlarına, çiftçiye bir rahatlık getirecek mi? Az önce esnaf için söylediğim rahatlığı çiftçi için getirecek mi? Bakın, yine sizin iktidarınızda çıkardığınız Tarım Kanunu'nun -bizim de destek verdiğimiz bir temel kanun, olması gereken bir kanundu- bunun 21'inci maddesi, gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 1'inden az olamayacağını söyleyen maddesi, 2020'de, bu, yüzde 1'ini bırakın yüzde 0,39 yani binde 3,9'da kalmış. Son on dört yılda kanun gereği ödenmesi gereken en az yüzde 1, en azından vazgeçtim, yüzde 1'i ödensin, 376 milyar lira olması gerekirken bugüne kadar ödenen toplam 165 milyar yani 211 milyar lira eksik kalmış çiftçiye yapılması gereken destekleme ödemesi.
Şimdi, biz burada çiftçi başına 200 liralık bir istisnadan bahsediyoruz ortalamada. Bakın, 2021 yılı örneğin, bakanlık bütçesinde mazot bu yılın yani içinde bulunduğumuz yılın mazot ve gübre desteği 229 milyon lira azaltıldı, hayvancılık destekleri 558 milyon lira düşürüldü, arz açığımızın olduğu ürünlere olan destekler 252 milyar lira düşürüldü ve burada 600 milyon liralık bir vergi kaybından bahsediyoruz. Bu açıklamaya muhtaç ve bu getirilen düzenlemenin çiftçiye rahat bir nefes aldıracak bir düzenleme olmadığı da apaçık ortada.
Tabii, artan bir borç yükü de var çiftçinin üzerinde. Bakın, 2002 yılında 2,4 milyar lira olan çiftçi borcu 2021 yılı temmuz ayında kamu bankalarına 111,7 milyar, özel bankalara 37 milyar, Tarım Kredi Kooperatiflerine de 11 milyar lira olmak üzere 160 milyar lira borç yükü altında. Yani 2002'ye göre çiftçi borcu, resmî rakamlara göre 67 kat artmış, 2002'ye göre çiftçi borcu 67 kat artmış. Tabii, bayilere olan borç bunun içinde yok, akaryakıt istasyonlarına yaptığı veresiye ödemelerle ilgili borçlar bunun içerisinde yok, tefeciye elini kolunu kaptırmış, bunun içerisinde yok. Toplamda borcun 200 milyar lira olduğunu varsayarsak 83 kat artmış 2002'ye göre, 83 kat. Hani Sayın Cumhurbaşkanı "Asgari ücret 16 kat arttı." diyordu ya, işte, çiftçi borcu da 83 kat artmış.
Öbür taraftan bakıyorsunuz, bu çiftçi borçları dışında yine iktidarınızda vatandaşın borcu 2002'de 6,9 milyar lira iken 2021'de 24 Eylül itibarıyla 954 milyar liraya ulaşmış yani 139 kat artmış. Hani asgari ücret 16 kat artmıştı ya vatandaşın borcu 139 kat artmış. Kredi yani bankalara olan kredi ve kredi kartı borçları toplamı.
Şimdi, böyle bir durumda, tabii, üretim, tarımsal üretimle ilgili diğer veriler işte 83 milyar dolar ihracata karşılık 114 milyar dolar ithalat yapmışız tarım ürünlerinde ve 31 milyar dolar net ithalat dış ticaret açığımız oluşmuş ki bitkisel ürünlerde 5,6 kat, hayvancılıkta 17 kat artmış ithalatımız.
Şimdi, bütün bunların ışığı altında bu getirilen düzenleme ne esnafımıza rahat bir nefes aldırır ne çiftçimize rahat bir nefes aldırır ne vatandaşın ekonomisini doğrultur, düzeltir ne ülke ekonomisine, üretime, yatırıma, doğrudan yatırıma, istihdam yaratan yatırıma neden olur ne de vergi adaletini sağlar. Yani bir bütünsel anlamda bir...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Sındır, ek süre verdim.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bitiriyorum, son sözüm, son cümlem Başkanım.
Evet, şimdi, tabii, burada çiftçide, tarımsal desteklemelerle ilgili bir düzenleme getiriliyorsa onun ne kadar yeterli bir düzenleme olup olmadığını tartışmayı da burada konumuz, benim temel görevim olarak görüyorum. Vatandaşın borcu ve esnafın durumunu da belirtmek gerektiğini düşünüyorum. Ben buna rağmen vatandaşa her bir kuruş katkı sağlayacak düzenlemelerin arkasında olduğumu da belirterek teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, sabrınız için sizlere de teşekkür ediyorum.