ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Bakanlığın değerli temsilcileri -Hükûmet temsilcileri diyeceğiz- sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, zannediyorum, dördüncü gün -pazartesi, salı, çarşamba, perşembe- doldu ama biz burada gerçekten hiç de faydalı bir şey yapmıyoruz. Şimdi, önce bana göre, bu tasarıyı sevk edenleri sorgulamak lazım. Madem bu tasarı zamanında çıkmıyor idi ise, Meclisin çalışma düzeni biliniyor, tasarının kaç madde olduğu biliniyor, aylar öncesinden tüm muhalefet partilerinin Tüzük'teki tüm haklarını kullanacakları ifade edilmişti, e, buna rağmen bu tasarı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine getirilmişse Türkiye Büyük Millet Meclisi günlerce, aylarca meşgul edilmişse, günlerce, aylarca meşgul edildikten sonra tasarının bu hâliyle çalışma takvimine uygun olmayacağı kanaatine varılmış ise o zaman bu tasarıyı sevk edenleri sorgulamak lazım. Yani şimdi, o zaman onlara sorun: Niye bu tasarıyı bu şekilde hazırladınız? Bu bir.

İki: Şimdi, biz aslında, dün de ifade ettik, topluma faydalı olabilecek bazı maddeleri çekiyoruz, onları tasarı metninden çıkarıyoruz ama insanları, toplumu, halkı baskı altına alabilecek, onların haklarını kullanmasını önleyecek ve demokrasiye aykırı düşecek maddeleri Genel Kurulda geçirdiniz ve onu yasalaştırmayı düşünüyorsunuz. Zaten onların yasalaşması için diğerlerini siz tasarı metninden çıkarıyorsunuz.

Şimdi, siz bununla uğraşırken değerli arkadaşlarım, bakın, istihbarat örgütlerinin basına yansıyan uyarıları var. Ne diyor 20 Şubat tarihli bir basın haberi? "İstihbarat birimlerine göre IŞİD, Türkiye için artık eskisinden daha büyük bir tehdit. Örgütün Türkiye'ye gönderdiği militanlarının Batılı ülkelerin diplomatik misyonlarına ve kalabalık meydanlara yönelik canlı bomba saldırıları yapabileceği belirtiliyor." E, bunun örneğini de gördük. Sultanahmet'te Emniyet Turizm Şube Müdürlüğüne Dağıstan uyruklu bir IŞİD militanı, teröristi canlı bomba olarak geldi, bir polisimizin de şehit olmasına sebep oldu. Biz bunlarla uğraşmalıyken, ülkenin selameti için, ülkenin güvenliği için tedbirleri almak ile meşgul olmalıyken hiç alakası olmayan tasarıları görüşüyoruz. Bu getirdiğiniz tasarının Meclisten geçen maddelerinin bu tür saldırıları önlemeye yönelik hangi maddesi var? Hiçbir maddesi yok, hiç yok. Yani biz yapmamız gereken şeyi yapmıyoruz -"Biz" derken tabii, sizi kastediyorum- yapılmaması gereken şeyi yapıyoruz. İstihbaratlara göre IŞİD'in yeni hedefinin Türkiye olma ihtimali birkaç ay öncesine göre artmış durumda. Siz de buna kanaat getirmişsiniz ki ne yaptınız? Süleyman Şah Türbesi'ni taşıdınız. Bu, bir geri çekilme iken bunu bir zafer havası içerisinde sundunuz. Ya, hiç olmazsa sesinizi çıkarmayın. Yani dünyanın neresinde görülmüş geri çekilme harekâtının zafer havası içerisinde topluma sunulduğu? Ya, hiç olmazsa sesinizi çıkarın, "Kol kırılır yen içinde" deyin efendim, tamam biz orada güvenliği sağlayamayacağımızı düşündük, o nedenle sınıra 200 metre mesafeye getirdik. Orası da uzak değil yani 28 kilometre mesafede olan bir yer. Bir sene evvel zaten bakın, bizim verdiğimiz soru önergeleri var. Biz IŞİD tehlikesine o zaman dikkat çekmiştik, Türkiye'nin büyük bir güvenlik riskiyle karşı karşıya olduğunu o zaman söylemiş idik. Onu, sözümüzü dinlemediniz ve daha sonra da türbeyi taşımak zorunda kaldınız. Yani 28 kilometre mesafedeki bir vatan toprağını koruyamadınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Biz bunlarla ilgilenmeliyken değerli arkadaşlar, şimdi muhtarlara evlenme akdi yetkisi verilecekken, verilmemesiyle ilgili maddeyi geri çekiyoruz. Bunu nasıl halka izah edeceksiniz onu göreceğiz diyorum.

Zamanım bitti, görüşlerimi gene diğer maddelerde de açıklamaya devam edeceğim.

Teşekkür ediyorum.