ERHAN USTA (Samsun) - Şöyle çok kısa... Yani o "siyaset malzemesi" meselesini kime istinaden söyledi bilmiyorum ama ben kendi açımdan katılmıyorum, böyle bir şey yaptığımız bir şey yok zaten. Yani Sayın Öztürk "Bizim buğdayımızda kalite sorunu var, dolayısıyla paçal yapmak için ithal buğdaya ihtiyacımız var." derse anlarım ama Türkiye ithalat yapmak durumunda değil. Yani daralan ekim alanlarına bakalım, kalite problemi var ama kalite problemi de niye var? E, TİGEM devreden çıktı çünkü yani tohum ıslahı yok, tohumculuk yapmıyoruz, kalite problemi ondan.

"İklim" dediğiniz şey; yani bu yıl arızi bir problem olduğunu biliyorum ama benim söylediğim şey, önceki yıl da vardı daha önceki yıl da vardı TMO'nun yaptığı bu uygulama. Ben şunu söylüyorum: Eninde sonunda ekonomiye bir maliyeti oluyor, çoğu zaman da kamuya oluyor. E, bu maliyeti baştan öngörerek primlerimizi buna göre ayarlasak... Geçen ben Bafra'nın bir köyüne gittim, muhtar diyor ki: "Her sene burada 5 bin dönüm de buğday üretilirdi, şimdi 5 bin dönümün tamamı boş." Bakın, Bafra'nın bir köyünde Sayın Başkanım bu. Bunları inkâr edemeyiz. Yani yaklaşık 37 milyon dönüm bizim... Yani bundan on beş yıl önceye göre daha az bir tarım alanı ekiyoruz, benim demek istediğim bu. İnsanlar niye ekmiyor? Ya, hiç kimse para kazanmak istemez mi? Çünkü maliyet ile hasılat arasında bir kazanç olmadığı için insanlar bunu yapmıyor. İşte o yüzden diyorum destekleyelim biraz daha eninde sonunda desteklemek durumunda kalıyoruz, devlete yük zaten geliyor.

Teşekkür ederim.