| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop'un, Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/3853) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .10.2021 |
AHMET AKIN (Balıkesir) - Sayın Başkanım, teşekkürler.
Öncelikle, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizlerin de üzerinde hassasiyetle durduğu bu Paris İklim Anlaşması'nın onaylanma sürecine gelmesinden olan mutluluğumuzu ve sevincimizi söylemek istiyorum. Elbette doğru, gecikme var, çok büyük bir gecikme, keşke daha önce olsaydı ancak bir an evvel gelip bunun altyapı çalışmalarının hızlandırılması gerçekten değerli ve tabii, asıl işimiz bundan sonraki, onaylamadan sonra yapılacak olan çalışmalarda olacak. Biz de Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde hazırladığımız İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamemizin 10'uncu maddesinde "Ekosistem hakkı korunacaktır ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya, Türkiye teslim edilecektir." diyerek onun bilincinde hareket ediyoruz.
Şimdi, sabah, sağ olsun, Sayın Bakan Yardımcımız güzel bir sunum yaptı, gerçekten ona ve ekibine teşekkür ederim. Belki tekrar olacak ama umuyorum, çok tekrar etmeden... Çünkü burası sonuçta Dışişleri Komisyonu, bir onay mekanizması gibi gözüküyor, keşke burada Enerji Bakanlığının da bir temsilcisi olsaydı. Var mı? Çok sevindim çünkü en az yüzde 75'i salınımları enerji kaynaklı olan bir konu, onun için burada olmanızdan memnuniyet duydum, onu da söyleyeyim.
Şimdi, bazı sıkıntılar var, sıkıntı şu: Türkiye için yapılan elektrik üretim projeksiyonu var 2030 yılı için; bu, 420 ila 460 milyon megavatlık bir değişim gösteriyor. Bu emisyon projeksiyonuna göre, baktığınız zaman, mevcut elektrik sektörü politika yapısıyla 2030 yılında bunun 200 milyon tonu geçeceği tahmin ediliyor göstergelerde. Şu andaki mevcut durumda 139 milyon ton vesaire.
Şimdi burada uzatmadan söyleyeyim, Paris İklim Anlaşması'nın gereği olarak karbon salınımın azaltılması yapılacak. Burada karbon salınımında nasıl bir yol izlenecek, onu merak ediyorum. Nedeni şu: Çünkü Enerji Bakanlığının açıkladığı karbon hedefleriyle yani üretim hedefleriyle burada bir çelişki var. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2023 hedeflerinde fosil yakıtlı santrallerin kapasitelerinin arttırılacağı söyleniyor fakat Paris İklim Anlaşması'nın onaylanmasının ardından bununla ilgili bir çalışma var mı? Bu tezat önemli, bunu öğrenmeyi çok isteriz. Aynı zamanda bu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yine -işte, arkadaşlarım da söyledi sanıyorum- çimento, seramik, demir çelik gibi karbon salınımı çok yüksek bir sanayiye karşı duruşu ve yol haritası nedir? Yani bunları elbette onaylamak çok büyük bir mutluluk, özlem; yıllardır istiyoruz ve dile getiriyoruz ama buradaki yol haritasının profesyonelce ne olduğunu bize anlatırsanız, arkadaşlarımızın dediği gibi hani yok "yeşil finansman" vesaire onun altında bu sorularla muhatap olmazsınız. Elbette yeşil finansman burada etkili çünkü bütün dünya piyasalarında yeşil finansman, finansmanına ulaşmanın en yakın, en kolay yolu. Bu şartla bile olmuş olsa güzel ve tarihî bir girişim, biz de bunu elbette onaylayacağız çünkü karbon salınımımızı azaltmak hepimizin görevi.
Ayrıca, hemen kısaca, Komisyon üyesi değilim ancak Komisyonun önceki üyelerindenim, önceki dönemde, ayrıca buradaki arkadaşlarımı görmek de beni mutlu etti, onu da söyleyeyim, çok uyumlu çalışma götürmüştük her zaman olduğu gibi burada.
Şimdi AK PARTİ iktidarının on dokuz yıllık bir enerji performansı var. Şimdi, o enerji performansına bakıyorum, gayet yapıcı şekilde söylüyorum, o enerji performansıyla geldiği nokta ile bu onaylanma sürecini nasıl götürecek? Ya, bunun burada cevaplanmasına gerek yok, daha sonra da sizden alabiliriz. Mesela, bu niyette olsaydı eğer AK PARTİ iktidarı, 2007 yılında bir enerji verimliliği kanunu gelmişti, ama geldiğimiz noktada hâlâ enerji verimliliğinde 2007 yılındayız ki bizim için en büyük kaynaklardan biri -ufak tefek adımlar atılsa da böyle kayda değer bir adım yok- bununla ilgili acaba neler düşünülüyor?
Bir de çok merak ettiğimiz bir konu var: 2015 yılında Paris İklim Zirvesi'ne sunulan Ulusal Emisyon Azaltım Niyet Beyanı vardı, bu niyet beyanı uluslararası camiada yeterli desteği bulmadı ve tabii üzülerek söylüyorum ama kayda değer alınmayıp değerlendirmeye dahi alınmadı. İnşallah yanılıyorumdur, eğer bunda da o süreçte de değer alındı mı veya biz o süreçten sonra neler yaptık? Çünkü sonuçta biz bu Paris İklim Anlaşması'nı onaylayacağız ama biz ekosistem hakkını geleceğimize aktarmak için nasıl bir vizyon ortaya koyacağız? İnandırıcı olmak açısından onu sormak istiyorum.
Dışişleri konusunda da şunu söyleyeceğim: Şimdi bizi Eritre, İran, Irak Libya, Yemen'le aynı seviyeye getirene kadar neden bunu onaylamadık, yani buradaki engel neydi? Bunu da merak ediyoruz. Mesela bir arkadaşımız dedi ki işte son yirmi yılda yaşanan felaketlerin yüzde 91'i -Bakan Yardımcımız Sayın Kıran söyledi- iklim değişikliğinden. Şimdi on dokuz yıldır zaten bunu yöneten iktidar belli. On dokuz yılda, bu yirmi yılda, son yirmi yılda yaşanan felaketlerden, buradan da ders almadık. Yani bunları üst üste koyduğumuz zaman, inandırıcı olup kendi ekosistemimizi de güzel bir Türkiye yaratmak amacıyla gitmek için... Bunları duymayı hakikaten sizden gönülden istiyoruz. Yeşil kalkınma mesela çok önemli; önümüzdeki dönemlerde, önümüzdeki Orta Vadeli Plan'da vesairede... Yani "Orta Vadeli Plan" dediğiniz mesela, Orta Vadeli Plan'da bile bu Paris İklim Anlaşması'na uyacak konular yok yani orada bile bir tezatlık var. Burada "Müzakereler uzun sürdü." dediniz. Ben merak ediyorum, soruyorum Sayın Bakan Yardımcıma, bu ne müzakeresi altı yıldır bitmedi, Eritre'yle aynı noktaya gelene kadar?
Yani vesaire, çok konu var ama ben sabah da Sayın Başkanım, bunları dile getirdim, daha sonra Sayın Bakan Yardımcımızdan bunların cevaplarını da alacağız. Gerçek anlamda bizi mutlu eden bir karar ama bu konuyla alakalı hepimizin gerçek anlamda net, açık ve vizyoner olması lazım geleceği düzgün şekilde planlamak için diyor, hepinize çok teşekkür ediyorum.
Sağ olun.