KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Sayın Bakanım, hoş geldiniz.

Evet, dün Paris İklim Anlaşması 353 milletvekilinin kabul oyuyla geçti, çekince de yoktu, ret de yoktu ancak Sayın Bakan Yardımcısı da biliyor, biz burada, Meclis çatısı altında yaklaşık dört ay boyunca iklim değişikliği, iklim krizi, su kaynaklarına, tarıma etkileriyle ilgili bir komisyon vardı, o komisyonda çalışmalarda bulunduk. O komisyon çalışmaları esnasında birçok bakanlık yetkilisinin, birçok bürokratın, hatta milletvekillerimizin ciddi çekinceleri olduğunu biz gördük, izledik ve bunlar tutanaklara da girdi. Ha, sonuç itibarıyla dün hiçbir çekince olmadan, çekimserlik olmadan Paris İklim Anlaşması'nın oy birliğiyle kabul edilmesi tabii ki önemli bir şeydi.

Sayın Mehmet Emin Bey, bize ilk sunumu yapan sizdiniz galiba. İlk başlangıçta sunumu yaparken bu tarihsel süreci, dünyadaki bu emisyon gazlarıyla mücadeleyle alakalı atılan bütün adımları bize sırasıyla açıklamıştınız. O günkü Paris İklim Anlaşması'yla alakalı, biz sorduğumuzda oyunuzun rengini, artık kabul edilmesi gerektiğini de söylemiştiniz siz. Tabii, bunun bir devrim olduğu bu kadar güçlü bir sesle anlatmamıştınız, söylememiştiniz ama Paris İklim Anlaşması'nın kabul edilmesi gerektiğini söyleyen belki de tek bürokrat sizdiniz, gözümden de kaçmış olabilir.

Sonuç itibarıyla, önemli bir adım atıldı. Biz o zaman da ısrarla, hemen hemen her toplantıda Paris İklim Anlaşması'na imza atılması gerektiğinden bahsettik çünkü biraz evvel Bakan Yardımcımızın dediği gibi, dünya bir kırılmayla karşı karşıya, yeni bir devrimin arifesindeyiz. Daha önceki Sanayi Devrimi'ni es geçtik, bilgi devrimini es geçtik, bunu es geçmememiz lazım geldiğini defalarca söyledik. Hayırlısı olsun.

Burada benim aklıma takılan bir şey var Sayın Bakanım: 2053. Neden 2053? Neden 2050 değil, 2060 değil, 2055 değil? Neden 2053? Yani, bu 2053 tarihi, yılı çok hassas çalışmalar sonrasında "Evet, biz ancak 2053 yılında net sıfır pozisyonunu alabiliriz." diye mi alınan bir karar, yoksa "Kafiye olsun, uyak olsun..." Uyaksa 2023-2053 mü, 1453-2053 mü? Bu uyak, bu kafiye düşünülerek mi alınmış bir karardır? Umarım, uyak olsun, kafiye olsun veyahut da atıf olsun diye değildir, hassas çalışmalar sonrasında bu tarih, bu yıl belirtilmiştir çünkü tartıştığımız konu çok hassas bir konu, biraz evvel siz de bahsettiniz. Umudum odur yani bizim Bakanlık bürokratları, bilim insanları bir araya gelmişlerdir "İşte, şu anda bizim yaklaşık 400 milyon ton karbon eş değer salınımımız var, biz bunu ancak ve ancak 2053 yılında sıfırlayabiliriz." sonucuna varmışlardır. Ben bu "2053" rakamının böyle bir çalışma sonrası olması gerektiğine inanan insanlardan bir tanesiyim.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Hepsi 5-5 yükseliyor, bir tek bizimki 3.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bizimki 3 yani orada arada bir şey var. Yani ben umut ediyorum ki çok hassas bir çalışma olmuştur, o da tesadüf olmuştur yani 2023, 2053 bir tesadüf olmuştur diye düşünüyorum. Çünkü daha önce -Sayın Bakanım- buna benzer 100'üncü yılla ilgili hedefler koyduk ama şu an geri dönüp baktığımız zaman bu hedeflerin çok çok gerisinde olduğunu görmekteyiz. Daha gerçekçi, daha rasyonel hedefler koymanın ve o hedefler doğrultusunda yürümenin daha mantıklı olduğunu düşünen insanlardan bir tanesiyim.

Şimdi, 2053 hedefi...

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Niye bu kadar rahatsız etti 2053, anlamadım.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ben şöyle söylüyorum, bakın yani tartıştığımız nokta... Hayır, benim sormak istediğim şey bu yani keşke dört ay boyunca o İklim Araştırma Komisyonunda beraber olsaydık, orada... Mesela, siz Antalya Milletvekilisiniz "Neyle karşılaşacağımı merak ediyorum." dediniz. Mesela, bir bilim insanı geldi "İnsanlar ölecek Antalya'da." dedi, ben şok oldum, "İnsanlar ölecek." dedi, "Sıcaktan ölecek, durduğu yerde ölecek." dedi.

FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Antalya'da değil, başka yerlerde de ölecek zaten.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ya Antalya özelinde konuştuk mesela biz orada. Mesela "Turizm çok ciddi sıkıntı altına girecek." dedi. Yani tartıştığımız konu hassas bir konu hem tabiat açısından hem ekonomi açısından hem insan sağlığı açısından. Benim derdim, umut ediyorum, yine onu söylüyorum, umut ediyorum, Bakanımız der ki: "Evet, çok hassas bir çalışma yaptık, 2053 rakamı çıktı." Benim için problem yok.

Burada böyle bir tarih konulduğuna göre, mesela bu termik santrallerle alakalı süreç ne durumda? Yani şunu diyebiliyor musunuz Sayın Bakanım: "2053 yılında biz net sıfır hedefine ulaşacağız, 2030 yılında işte ilk etapta ithal kömürle çalışan termik santralleri kapatacağız. 2040 yılında da yerli kömürle çalışan termik santralleri kapatacağız." Böyle bir hedefiniz var mı? Çünkü biz bütün Komisyon çalışmalarında bunun altını çizmiştik Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak. Böyle hedefler var mı? Varsa bunu bizimle paylaşacak mısınız veyahut da kamuoyuyla ne zaman paylaşacaksınız? Onu soruyoruz yani termik santraller hâlâ daha çalışmaya devam edecek mi? Eğer bunlar kapatılacaksa mesela Soma gibi, Zonguldak gibi kömürün önemli bir ekonomik faaliyet olduğu, madenciliğin önemli bir faaliyet olduğu yerlerde bu süreç içerisinde buradaki çalışan... Mesela, Soma'da 15 bin kömür madencimiz var ve ekonomisi maden üzerinde, bütün ulaşım sektörü ona bağlı. Mesela, Soma'yla ilgili herhangi bir projeksiyonunuz var mı? Onu öğrenmek istiyordum.

Başka bir sürü...

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - İsterseniz diğer toplantılarda da...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Evet evet, daha bir sürü notlarım da vardı, daha sonraki...

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Enerji Bakanlığımızı da çağırırız zaten.

Teşekkür ediyoruz.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Eyvallah, sağ olasınız.