| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Antalya Milletvekili Atay USLU ve 76 Milletvekili tarafından verilen 2/3863 esas numaralı "Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 13 .10.2021 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Öncelikle ben şeyi sormak istiyorum teklif sahibi milletvekilimize, genel gerekçede "Bakanlıklar ile kooperatifçilik sektörünün temsilcileri ve ilgili kurum ve kuruluşların katkılarıyla hazırlanan 'Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı' kooperatifçiliğimizin sorunlarını bütüncül ve detaylı bir şekilde ele alarak analiz etmiştir. Stratejide belirlenen 'misyon' ve 'vizyon' doğrultusunda sorunların giderilmesi kooperatifçiliğin ideal yönde gelişebilmesi için ülkemizde uygun kanuni düzenlemelerin ve politikanın oluşturabilmesi amacıyla geçici çözümlerin ötesinde sistem değişikliği ihtiyacı ortaya çıkmış ve bu nedenle 1163 sayılı Kanun'da uluslararası esaslar ve günün ihtiyaçları doğrultusunda değişiklikler yapılmasına ilişkin Eylem Planında özel maddeye yer verilmiştir. Ayrıca, Eylem Planında yer alan birçok faaliyetin de uygulamaya konulabilmesi için kanuni düzenleme yapılması gerekmektedir." diye belirtmişsiniz yani anladığım kadarıyla, bu kanun teklifi karşımıza gelirken Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı göz önünde bulundurulmuş, buradaki belirlenen hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için yapılması gereken eylemler göz önünde bulundurulmuş. Ben şunu sormak istiyorum: Şimdi -benim bildiğim kadarıyla herhâlde- 2019-2023 Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı'nı mı baz aldınız, onu sormak istiyorum öncelikle. Eğer onu baz aldıysanız ben o eylem planına ulaşamadım yani öyle bir eylem planı ortada yok.
ATAY USLU (Antalya) - Var, var; gönderiyorum size.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Var mı? Biz Bakanlıkla da temasa geçtik fakat bir türlü bu 2019-2023 Eylem Planı'na ulaşamamıştık eğer o eylem planı bize verilirse daha doğru olacağını görüyoruz fakat ben şeye ulaştım 2012-2016 Eylem Planı'na ulaştım, o zaman da şunu gördük: Orada belirlenen hedeflerin ve eylemlerin bugüne kadar yerine getirilmediğini ne yazık ki gördük.
Kooperatifler özellikle kriz dönemlerinde ekonomik ve sosyal hayatın dayanaklılığını artıran bir araç olmasının yanında uzun vadede yoksulluğun ve işsizliğin azaltılması, demokrasinin toplumda yaygınlaşması, güvenceli istihdamın desteklenmesi hususlarında önemli roller üstlenmektedir. Peki, "Dünyada ve ülkemizde kooperatifçiliğin durumu nedir?" diye baktığımız zaman, biraz evvel Başkanımızın da belirttiği gibi, dünyada 2,6 milyon kooperatif ve yaklaşık 1 milyar ortak bulunmakta, bu kooperatiflerin toplam varlığı 20 trilyon dolar, yıllık kazancı ise 3 trilyon dolar. İş hacmine göre dünyadaki en büyük 300 kooperatif incelendiği zaman bu kooperatiflerin 159 tanesinin Avrupa'da, 100 tanesinin Güney ve Kuzey Amerika'da, 41 tanesinin de Asya-Pasifik Bölgesi'nde olduğunu görmekteyiz. Aralarında ne yazık ki bir Türk kooperatifi yani dünyanın en büyük 300 kooperatifi arasında bir Türk kooperatifi bulunmamakta. Buna göre Avrupa nüfusunun yüzde 17'si herhangi bir kooperatifin ortağı konumunda. Tarımda kooperatifleşmeye baktığımız zaman Danimarka'da bu oran yüzde 98, Hollanda'da yüzde 95, Almanya'da yüzde 76, Kanada'da yüzde 75, Türkiye'de ise yüzde 13. Enteresan bir rakama ulaştım: En büyük 300 kooperatif listesine baktığımız zaman Hollanda'nın 17 tane kooperatifi varmış bu listede ve bu 17 kooperatifin toplam büyüklüğü Hollanda'nın gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 12'sine tekabül etmekte; bu, büyük bir rakam. Finlandiya'da 9 tane kooperatif varmış 300 tanenin içerisinde ve sadece bu 9 tane kooperatifin Finlandiya gayrisafi yurt içi hasılasındaki payı yüzde 16. Bizde ne yazık ki Türkiye'deki kooperatiflerimizin gayrisafi yurt içi hasıla içerisindeki payı, üretimdeki payı, istihdamdaki payı konusunda ciddi veri noksanlıkları bulunmakta, onu fark ettim çalışırken. En büyük 10 kooperatife baktığımız zaman 1'inci kooperatif bir sigorta kooperatifi "Groupe Credit Agricole" diye; yıllık cirosu -sıkı durun- 95,25 milyar dolar. Sigorta alanında 95 milyar dolarlık yıllık ciroya ulaşmış kooperatifler var. Perakende sektöründeki bir kooperatif 55 milyar dolara ulaşmış ve 345 bin çalışanı var yani dünyada kooperatifçilik hakikaten de çok ilerlemiş durumda ve rakamlara baktığımız zaman Türkiye'deki kooperatifçiliğin ne kadar geri kaldığını görmekteyiz.
Dünyada kooperatif sayısı, ekonomik büyüklükleri, istihdam verilerine baktığımız zaman sosyoekonomik gelişmişlikle kooperatifçiliğin gelişmişliği arasında çok önemli, anlamlı bir ilişki olduğunu görmekteyiz. Aynı zamanda demokratik gelişmişlikle kooperatifleşme arasında çok anlamlı bir ilişki olduğunu da görmekteyiz.
Dünyadaki örnekleriyle karşılaştırırsak Türkiye kooperatifçiliğinde ciddi sorunlu alanlar var. Bunlar nedir? Eksik üst örgütlenme nedeniyle kooperatiflere yönelik eğitim, finansman, denetim, danışmanlık, teknik ve yasal desteğin verilememesi, Türkiye'deki kooperatiflerin biraz evvel dediğim gibi millî gelir, üretim, istihdam, yatırım, dış ticaret rakamları içindeki payının bilinmemesi. Sayıca kooperatif gelişmiş ancak güçlü bir kooperatifçilik yapısı ve anlayışı bulunmamış; kooperatifleşme oranı ne yazık ki düşük kalmıştır. Peki ne yapmalı? Türkiye'de geçmişte kurumlar vergisi muafiyeti, katma değer vergisi istisnaları vardı kooperatiflerde ancak son yıllarda bazı kooperatifler tüketim, motorlu taşıyıcılar ve bazı yapı kooperatifleri kurumlar vergisi kapsamına tekrardan alındı, bunun üzerinde esasında düşünmemiz lazım.
Eğitim, bilinçlendirme ve araştırma faaliyetlerinde yetersizlikten bahsediliyor. Bu teklifte yönetim ve denetim kurullarındaki üyelerin eğitimi mecbur bırakılmış bazı kooperatiflerde ancak dünyada sadece kooperatif çalışanlarının ve ortaklarının eğitimini üstlenen akademiler var. Bu teklifte profesyonel çalışanların, kooperatiflerde çalışanların eğitimi konusunda herhangi bir yaptırım yapılmamış, ben onu bir eksik olarak görmekteyim. Türkiye'deki kooperatif sayısı -çok enteresan- diyoruz ya "Türkiye kooperatifçilikte ne kadar geride." diye -biraz evvel rakamlarıyla verdim- ama kooperatif sayısına baktığımız zaman dünyadaki kooperatiflerin yüzde 10'u Türkiye'de kurulmuş yani bu, çok ciddi bir rakam ancak üye sayısında çok ciddi bir düşüklük var. Almanya'da 2 bin tane konut yapı kooperatifi var, 3 milyon ortağı var; Türkiye'de 50 binin üzerinde konut yapı kooperatifi var ancak belki 50 bin ortağı yok, böyle bir sıkıntıyla karşı karşıyayız.
En büyük problemlerden bir tanesi, üst birliklere katılım oranı ne yazık ki çok düşük, belli başlı kooperatifler haricinde, Tarım Kredi Kooperatifi, Esnaf Kefalet Kooperatifi, Pancar Kooperatifi gibi kooperatifler haricinde -ki bunlarda yüzde 100 katılım var- diğer kooperatiflerin bir üst birliğe katılım oranı çok düşük, Türkiye ortalaması yüzde 25. Bu şartlar altında kooperatiflerin büyümesi de çok zor ve ben teklifinizde buna benzer bir düzenleme de... Buna benzer bir düzenleme var ama bu düzenlemenin ne gibi sonuçlar vereceği konusunda bir çalışmanız var mı, onu merak ediyorum. Sermaye yetersizliği en büyük problemlerden bir tanesi. Kooperatif bankacılığı, daha önceki o eylem planında da tartışılmış, tartışılması lazım denilmiş ancak o konuda herhangi bir düzenleme yok yani bunların da tartışılması gerekli benim gördüğüm kadarıyla.
Genel itibarıyla baktığımız zaman evet, üzerinde bizim de olumlu görüş bildirdiğimiz maddeler var, çekincelerimiz olan maddeler var, bizim de katkı sunacağımız maddeler de olacak ancak genel gerekçede belirtiğiniz gibi 18 defa değişikliğe gidilmiş, bu 19'uncu değişiklik olacak. Acaba, bu yaptığımız değişiklik Türkiye'deki kooperatifçiliğin sorunlarına çözüm noktasında ne derecede katkı sunacak? Esasında, daha uzun soluklu bir çalışmayla bu konuyu daha ince ve daha ayrıntılı ele alarak daha doğru bir kanun yapılması gerekmez miydi? Yani yapacağınız bu kanun değişikliği mesela, kamu kaynaklı kredilere aracılık yapan kooperatifler üzerine düzenlemeler var; Tarım Kredi Kooperatifleri gibi, Esnaf, Kefalet kooperatifi gibi kooperatifler üzerinde birtakım düzenlemeleriniz var, bu konuda ilk akla gelen Tarım Kredi Kooperatifi yani bu yasal düzenleme sonrasında Tarım Kredi Kooperatifleri daha şeffaf mı olacak? Yani, mesela, ben bir milletvekili olarak Tarım Kredi Kooperatifinin Genel Müdürünün maaşı konusunda daha önce soru önergesi verdim "ticari sır." diye cevap verilmedi. Ben bir ortak olarak, Tarım Kredi Kooperatifi ortağı olarak kendi kurumuma, ortağı olduğum kooperatife "Benim genel müdürümüm maaşı ne kadar?" diye sorduğum zaman ben bu sorunun cevabını alabilecek miyim bu yasal düzenlemeden sonra?
Yine Tarım Kredi Kooperatifi, bunlar kendi özel kanunu olan kooperatifler; bugün görüyoruz ki Hükûmetin ciddi bir vesayeti altında bulunmakta. Mesela Cumhurbaşkanı emriyle Afrin'den zeytinyağı getirmekte. Bu konuda sorularımızı soruyoruz bu da "ticari sır" olarak karşımıza çıkmakta. İşin tuhafı, Cumhurbaşkanı emriyle Afrin'den zeytinyağı getiriliyor ve bundan en büyük mağduriyeti de Tarım Kredi Kooperatifinin kendi ortakları görüyor yani burada ciddi bir vesayet vardır. Tarım Kredi Kooperatifi kendi ortaklarına mı hizmet etmektedir yoksa Hükûmete mi hizmet etmektedir? Bu vesayetin ortadan kaldırılması gerekmez mi, bu konuda birtakım çalışmalar yapılması gerekmez mi? Gene en son Cumhurbaşkanı talimatıyla bin tane tarım kredi kooperatifi marketi açılması söz konusu yani bu da bir talimatla oluyor. İşin tuhafı, ben o marketlere de gittim, o marketlerde alışveriş de yaptım, başka marketlere de gittik; fiyatlar çok farklı değil diğer marketlerden, en azından benim aldığım ürünlerde çok fazla fark yoktu ama ucuz değildi onu söyleyebilirim. "Tarım Kredi Kooperatifine üyeyim, bana ekstra bir indiriminiz var mı?" diye sorduğum zaman "Hayır." dediler. Bana ekstra bir indirim yok yani 800 bin üyesi var; esasında, Tarım Kredi Kooperatifinin marketlerinin ilk etapta kendi ortaklarına ekstra indirim sağlaması gerekmez mi diye düşünüyorum. Aynı anlayış ne yazık ki Tarım Kredi Kooperatifinin gübre satışında da karşımıza gelmekte yani gübre fiyatlarına bakıyorsunuz, bazı dönemlerde hatta -Gübretaş önemli bir markadır, Tarım Kredi Kooperatifinin kuruluşudur, fabrikasıdır- piyasada Tarım Kredi Kooperatifinden daha ucuza olduğu zamanlar da oluyor; ona keza Tarkim, kimyasal ilaçlarda da aynı şey karşımıza geliyor, Bereket Sigorta, Tarım Kredi Kooperatifinin 17 tane firmasından bir tanesi ve bakıldığı zaman yüzde 30'lara varan ciddi komisyon da vardır, Tarım Kredi Kooperatifi üyesi mecburen oradan tarım sigortasını kestirmekte ama bunun karşılığında herhangi bir indirim görmemektedir. Yani demek istediğim şey şu: Burada, özellikle, Tarım Kredi özelinden konuşmamız gerekirse Tarım Kredi Kooperatifinin sahibinin ortakları olması lazım, 800 bin ortağı olması lazımken bu anlayıştan, daha doğrusu kooperatifçilik anlayışından uzaklaşıldığını ne yazık ki görmekteyiz.
Daha söyleyeceğim şeyler de vardı ama maddelerde görüşürüz. Özetle söylememiz gerekirse; evet, bizim de katıldığımız bazı maddeler var, çekincemiz olan maddeler var ama biraz evvel saymış olduğum sorunları da ortadan kaldıracak ve kooperatifçiliği Avrupa'da ve dünyada olduğu gibi Türkiye'mizde güçlendirecek kanuni düzenlemenin yapılmasını gönül isterdi.
Diğer görüşlerimizi de maddelerde dile getiririz.
Teşekkür ederim.