KOMİSYON KONUŞMASI

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Teşekkür ederim Sevgili Başkan.

Değerli arkadaşlar, söz konusu teklifle ilgili dikkatimi çeken konuları sizlerle paylaşmak istiyorum. Özellikle ihracatçı birlikleri yedek akçe hesaplarından İhracatı Geliştirme Anonim Şirketine aktarılacak tutar belirlenirken bir birliğin son üç yılda Türkiye geneli ihracatındaki ortalama payı esas alınmalıdır. Birliğin Türkiye geneli ihracatındaki payı ne kadar ise yedek akçesinden İhracatı Geliştirme Anonim Şirketine aktarılacak tutar da o oranda olmalıdır ki adaletli bir tutar olsun. İki: İhracatı Geliştirme Anonim Şirketine aktarılmak üzere ihracat aşamasında firmalardan tahsil edilecek binde 3'lük tutar ilgili birlik tarafından tahsil edilen nispi aidata dâhil edilmelidir, firmaya ekstra bir yük getirmemelidir.

Üç: İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi için yapılacak kesintinin nispi aidat içerisinde yer almasıyla ihracatçı birliği gelirlerinde yaşanacak azalmanın telafisi için yılda 2 kez yüzde 8 oranında ihracatçı birlikleri müşterek hesabına, yüzde 2,5 oranında da Ticaret Bakanlığı döner sermaye hesabına ödeme yapılması uygulaması yürürlükten kaldırılmalıdır.

Dört: İhracatı Geliştirme Anonim Şirketinin çoğunluk sermayesinin TİM ve ihracatçı birliklerinde olması sebebiyle şirket yönetim kurulu bu durum gözetilerek oluşturulmalı, kredi veren ve krediye kefalet veren kuruluşların yönetim organları aynı temsilcilerden oluşturulmamalıdır yani kefaleti veren ile krediyi çeken aynı kişi olamaz, olmamalı.

Bir diğer konu: Yeni kurulacak serbest bölge meselesinde -uzun zamandır kurulmuyor zaten- bölge kurucu ve işletici konumda olan BKİ'lerin otuz yıllık vergi muafiyetini çok abartılı buluyorum ve bunun "otuz yıl" diye buraya pazarlık unsuru olarak yazıldığını düşünüyorum. Yani "Biz bunu 'yirmi' yazsak nasılsa Cumhuriyet Halk Partisi buna itiraz eder, 'otuz' yazalım, onlar da yirmi yıl teklifi getirsinler, bu işi yirmi yıl yapalım." diye konulduğunu -Şahin Bey'i biraz tanıyorum, böyle- düşünüyorum.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Tacettin Bey, tam olarak bir daha şey yapar mısın?

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Otuz yıl meselesi...

Bu serbest bölgelerde otuz yıl vergi muafiyeti koymuşsun ya, senin pazarlıkçı tarafını bildiğim için, sen aslında yirmiye razısın "CHP bunun bir onunu kırpar, yirmi yıl olsun diye teklif verir, biz de yirmiyi kabul ederiz." demişsindir.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Ya, biz sizden otuz beş bekliyorduk, Tacettin Ağabey, biz otuz beş bekliyorduk.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Arkadaşlar, şimdi, ben şöyle söyleyeyim...

ŞAHİN TİN (Denizli) - Tüccar adamız biz.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Ben de tüccarım, onun için söylüyorum ama yani dünyada böyle bir vergi cenneti yok, otuz yıl vergiden muaf bir cennet yok. Yani şöyle: Zaten bunlar, adam ruhsat aldığı zaman ruhsat sonuna kadar muaftı zaten.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Tacettin Bey, geri dönüşümü, yirmi yıla yakın çünkü bunun amortismanı, o yüzden...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Ya, nereden biliyorsun?

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Nereden çıktı hakikaten? Böyle şey var mı? Yirmi yıl... Ticaret yapıyoruz hepimiz, böyle bir şey yok ya.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Maliyetine...

TACETTİN BAYIR (İzmir) - "Otuz yıl." diyorsunuz siz.

Yani şunu söylemek istiyorum: Adama ruhsat süresini... Zaten vergiden muafiyet verdin mi? Ruhsatı da kestin, onu da sen veriyorsun zaten, ruhsatı da sen veriyorsun; o dönemde verdin. Hadi, bunun üstüne bir yıl, üç yıl daha ver, eyvallah ama otuz sene ne oluyor? Yani bu akıl alır gibi değil.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Tacettin Bey, orada yanlış anlaşılma olmasın, ruhsat süresince muaf.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Evet, doğru.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Tamam, başka bir muafiyeti yok.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - E, tamam ruhsatı da sen veriyorsun, beş yıl da verebilirsin ruhsatı, on yıl da verebilirsin.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Ama o yatırımın finansmanının dönüş maliyetlerine göre bu hesaplamalar...

TACETTİN BAYIR (İzmir) - E, işte, duble oluyor yani bir onu veriyorsun, ruhsat süresini, üstüne bir de otuz yıl veriyorsun.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Yok öyle bir şey.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Bana göre çok abartılı.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Hayır, hayır, hayır; ruhsat süresine göre değil...

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Neyse, ben okuduğumdan anladığımı söylüyorum.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Sadece ruhsat süresi, başka bir muafiyet yok.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - O zaman, kusura bakma, otuz senede ne o serbest bölge inşaatı biter ne de faaliyet başlar; otuz sene çok uzun bir süre.

Artı, yani gerçekten burada ihracatçıyı düşünüyorsak, bu ülkeye döviz kazandırmak için onlara destek olacaksak çelişkili maddeleriniz var. Mesela, bir başka madde, çok ilginç. Şimdi, asgari ücrette aynı düşünce, asgari ücretli vatandaşa yüzde 10-15 zammı normal görürken diyorsun ki: "Hizmet sektörlerinde asgari ücretin brüt tutarının 5 katına karşılık gelen şu para 20 katına çıkarılmalı." Yani yüzde 400 artırıyorsunuz; asgari ücretin 5 katı olanı, asgari ücreti 20 katına çıkarıyorsunuz, yüzde 400 zam yapıyorsunuz. Bu, asgari ücrete yaptığınız zammın ne kadar düşük olduğunun da bir ters açıklamasıdır, yani aslında bu bir açıklamadır. Diyorsun ki: "Bu 20 katında belirlenen tutarda giriş aidatı alınmalıdır." Yani şimdi, biz ihracatçıyı dövecek miyiz, yoksa ihracat yapsın diye sevecek miyiz? Yani bence, bunun çok anormal olduğunu düşünüyorum. Bu arada, tabii, asgari ücretin ne kadar düşük olduğu da buradan anlaşılmış oluyor, bu aidatın açıklamasından.

Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.

Teşekkür ediyorum.