KOMİSYON KONUŞMASI

RIDVAN TURAN (Mersin) - Şimdi, sayın hocamın söylediği şeye başka bir açıdan bu derin deşarjın yapılmasının uygun olmadığını söylüyorum esasen yani kirlilik sebebiyle yapılması uygun olmayabilir ya da Ergene havzasında su ihtiyacı olması sebebiyle yapılmayabilir. Bu iki şey -Sayın Başkan, sizin de az önce işaret ettiğiniz gibi- Ergene başta olmak üzere, Marmara Denizi'nde her türlü deşarjı engellemek için elimizde çok güçlü bir veri olduğunu gösteriyor. Bir veri de şu: Daha önce İller Bankasının belgesinde de raporunda da okumuştum, uluslararası alıcı ortam standardı için litrede 5 miligram oksijenden bahsediyor. Bu, Marmara için neredeyse yok gibi, pek çok yerde yok yani yüzey suyunda 5 miligram, mevsiminde 6 miligrama falan çıkıyor ama derin deşarj yaptığımız yerde böyle bir oksijen yok. Buradan da bakıldığında, bir başka faktör olarak derin deşarjın olmaması ortaya çıkıyor. Zaten şunu anlamak mümkün değil yani siz mesela arıtıyorsunuz o suyu; diyelim, 4'üncü kalitede su hâline dönüştü ve bunu biz niye oraya veriyoruz? Ya, bu su kullanılabilir bir su değil mi aynı zamanda? Yani sanayide, başka başka alanlarda kullanılabilir.

PROF. DR. LOKMAN HAKAN TECER - Hayır.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - 4'üncü kalitede kullanamazsın.

RIDVAN TURAN (Mersin) - Ben farklı bilgiye sahibim, başka kaynaklardan okudum, birkaç toplantı öncesinde buraya gelen hocalardan biri de şunu söyledi: "'4'üncü kalite su' dediğiniz Terkos Gölü'ndeki sudur, yani nasıl Terkos Gölü'ndeki su arıtılarak evlere verilebiliyorsa ileri biyolojikten geçmiş suyun da tekrar kullanılması mümkündür." Burada, zannediyorum, diğer arkadaşlar da hatırlayacaktır yani bu kadar su ihtiyacımız varken niye deşarja yöneliyoruz; bu benim açımdan soru işareti. Aslında, yalnızca ora açısından değil yani İstanbul'un geneli açısından da böyle, diğer kirletici faktörler, tarımsal kirlilik açısından da böyle. Bence bizim -bu Komisyonumuzun ulaşacağı en hayırlı sonuçlardan bir tanesi o- Marmara Denizi'ni alıcı ortam olmaktan bütünlüklü olarak çıkarmamız gerekir diye düşünüyorum.

Teşekkürler.

BAŞKAN MUSTAFA DEMİR - Ben teşekkür ederim.

Hocam, söyleyeceğiniz bir şey varsa soru soran arkadaşımıza...

PROF. DR. LOKMAN HAKAN TECER - Yani şöyle; Rıdvan Bey'in temennisine katılıyorum, keşke mümkün olsa da Marmara Denizi'ne hiç deşarj yapmasak ama 8 milyon metreküp suyu nereye deşarj edeceğiz?

RIDVAN TURAN (Mersin) - Kullanacağız.

PROF. DR. LOKMAN HAKAN TECER - Ya da geri kazanmayı düşünürsek günde 16 milyon euro'luk bir maliyet demektir bu. Dünyanın her yerinde denizler -Marmara Denizi daha da korunması gereken bir deniz, buna katılıyorum- bir alıcı ortamdır, yeter ki o alıcı ortamının kaldırabileceği kirlilik yüklerini tespit edelim ve onun kaldıramayacağı bir kirlilik yükünü deşarj etmeyelim. O yüzden "ileri biyolojik arıtma" deniyor. İleri biyolojik arıtmayla siz Marmara Denizi'nin tolere edebileceği kirliliği dengelemiş oluyorsunuz ama şu noktadan değil yani şu anda zaten kirli. Böyle bir, suların geri kazanma yoluna gidilmesi lazım, deşarjların azalması veya ileri arıtma yaparak deşarj edilmesi gerekir yani ileri biyolojik arıtımdan çıkan suyun, bırakın içme, kullanma, tarımda kullanılması bile mümkün değil. O ifadeyi kim söyledi bilmiyorum ama bunu ciddi anlamda ispat etmesi lazım çünkü şu ekranda gördüğümüz ileri biyolojik arıtma sonucunda çıkan suyun kalite parametreleridir. KOİ'si 200, bu evsel atık su KOİ'sidir yani böyle bir suyun tarımda kullanılması imkânı yoktur. Bunun üzerine ileri bir arıtım yaparsanız...

RIDVAN TURAN (Mersin) - Membran arıtma...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Sanayi kullanım suyu gibi...

PROF. DR. LOKMAN HAKAN TECER - Tamam, bunun arkasına membran koyarsanız...

RIDVAN TURAN (Mersin) - Pahalı şeyler bunlar, evet ama bir havaalanından daha pahalı değil ya.

PROF. DR. LOKMAN HAKAN TECER - Şimdi, ileri biyolojik arıtımın sonunda membran yoktur ama çok membran koyarsanız, eyvallah, tamam, ona şey demiyorum. O da işte geri kazanıma giriyor.

RIDVAN TURAN (Mersin) - Bizin dediğimiz şu Hocam: Tamam yani bir kısmı belki deşarj olacaktır ama ne kadar az deşarj olursa ve nitelikli hâle gelmiş su hâline dönüşürse denizi kirletmemiş oluruz, geri kalanı da ne kadar kullanabiliyorsak karada kalsın; sulamada kullanalım, evde kullanalım, başka yerde kullanalım.

PROF. DR. LOKMAN HAKAN TECER - Rıdvan Bey, size kesinlikle katılıyorum, hatta o sizin benim kullanamayacağım o kelimeyi de ben kendi gizli şeyinde sevdim yani bu işin zihniyet dönüşümünü yapabilecek bir zaruretin ortaya konulması gerekir yani suların geri kazanılmasıyla alakalı o bölgede güçlü bir yaptırımın olması gerekir.

BAŞKAN MUSTAFA DEMİR - Teşekkür ederiz Hocam, sağ olun.

PROF. DR. LOKMAN HAKAN TECER - Ben teşekkür ederim.