| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin (1/282) ve Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 26 .10.2021 |
KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli katılımcılar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bizim öğrenciliğimiz sırasında bütçenin bir tarifi vardı, çok önemsediğim için biraz eski dilli olsa da onu tekrarlamak istiyorum. Bu tarifte şöyle deniyordu: "Devlet devair müessesatının yıllık varidatını, gelir ve giderini dengeli düzenleyen cetvele 'bütçe' denir." Önümüze gelen bütçeye baktığımız zaman öncelikle bir denge olup olmadığına bakmamız gerekiyor çünkü tarifinde de anlaşıldığı gibi bu çok önemli bir açıklamaydı fakat gelen bütçede maalesef böyle bir şey yok.
Akşama kadar "tarım" diyoruz, "Tarım çok önemli." diyoruz, "Geleceğimiz açısından önemli." diyoruz, "Gıda krizi kapıda." diyoruz. Türkiye'de şimdiye kadar iktidarınız tarıma nasıl yaklaşmış, şöyle bir göz atalım, bir bakalım: Son bütçeye baktığımız zaman tarım destekleme için 25 milyar lira ayrılmış, kamu-özel iş birliği için 42 milyar lira ayrılmış, faiz için ise 240 milyar lira ayrılmış. Oysaki bu sene, kanun gereği, Tarım Kanunu madde 21'e göre çiftçiye, üreticiye verilmesi gereken miktar 78 milyar lira idi.
Şimdi, bir sıraya bağlı olmaksızın birkaç şey söyleyeceğim ama ondan önce "Etrafımıza bakalım, gelişmemizi görürsünüz." dendi. İktidara geldiğiniz zaman Bulgar levası 1,38'miş, şu anda 5,65 yani 4 katı. Dolayısıyla gelişme böyle hesaplanıyor. En yakınını söyledim, Batı'ya gitmedim.
Onun ötesinde, sizin iktidarınız döneminde neler olmuş tarımda, şöyle bir bakalım. Zaman sınırlı olduğu için belirli bir sıraya tabi olmadan öylesine yazdım, sırayla söyleyeceğim. On iki yılda -iktidarınız döneminde- çiftçi sayısı yüzde 48 azalmış. Tarım çalışanlarının yaş ortalaması 55'e yükselmiş çünkü gençler tarımda gelecek görmedikleri için asgari ücretle de olsa şehirlerde çalışmaya, oralarda iş bulmaya yöneliyorlar. Çiftçinin devletten alacağı, şu ana kadar -iktidarınız döneminde- 210 milyar lira olmuş ama bu ödenmiyor. Çiftçinin borcu on dokuz yılda 83 kat artmış ve 170 milyar liraya çıkmış. Son bir yılda -TÜİK'in ifadesine göre- süt üretimi yüzde 12 azalmış, tarım alanları on sekiz yılda yüzde 12,5 azalmış, tarım ürünü ithalatı 16 milyar doları bulmuş. 7 tane tarım ürünü dışındaki bütün tarım ürünleri...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - İthalat mı?
KEMAL PEKÖZ (Adana) - İthalat efendim.
Yemde dışa bağımlılık yüzde 85'lere ulaşmış. İki sene önce kendi köyüme uğradığım zaman samanı 43 kuruşa alıyorlardı, şu anda 118 kuruşa, 120 kuruşa saman alıyorlar, ki saman besleyici değil, sadece midesini dolduruyor hayvanın, diğer gıdalarla takviye edilmesi gerekiyor.
Size çok enteresan bir şey söyleyeyim: Et ve yumurta üretiminde, sanayide ve endüstride kullanılan tavuğun bile yüzde 85'i İrlanda, yüzde 15'i Amerikan menşeli. Bir yerli ırk üretimini bile gerçekleştirememişiz ve tavuğu bile dışarıdan temin etme yoluna gidiyoruz.
Tarım ürünlerindeki fiyat artışlarının ana nedenleri elektrik, su, mazot, gübre, ilaç, kısmen de tohum. Bunların tamamı ithalata dayalı, dolara dayalı dolayısıyla doların her artışında bunlar önemli ölçüde zarar etmeye devam ediyorlar ve gidiyor.
Geçen gün bazı köyleri ziyaret etmiştim, Mecliste de gündeme getirdim ama Tarım Bakanlığı çok fazla ciddiye almadığı için bir kez daha dile getirmek istiyorum. 1 dönüm için insanlar 700 liraya kadar kiralama beledi ödüyorlar ki Türkiye'de tarım üretimi yapan herkesin yaklaşık olarak yüzde 50'si kiralama yoluyla yani icar dedikleri yöntemle tarım ürünleri üretiyor. Şehirlerin yakın yerlerindeki verimli tarım alanlarının imara açılmış olmasından dolayı kira ücretlerinde de çok yüksek bir gelişme söz konusu ve 1 dönüm için 700 bin liraya kadar kira bedelleri istenebiliyor. Dolayısıyla -bu da maliyetin aşağı yukarı yüzde 25'ine tekabül ediyor- 1 dönüm için, bir ürün için, yer fıstığı için geçen gün hesaplama yaptık, 2.600 lira dönüm başına maliyeti var. Üretim 400 kilo ve satış bedeli de 6 liradan 2.400 lira, dönüm başına 200 lira zarar ediyorlar. "Niçin bunu sürdürüyorsunuz?" dediğimizde "Başka çaremiz yok, bir sene kazandığımızı öteki sene harcıyoruz." dediler. Tarım Bakanı geçen gün bir açıklama yaptı, dedi ki: "Kimse ne üreteceğini bilmiyor, planlayamıyor ve önümüzdeki dönemde kaç liraya satacağını ve eline kaç lira geçeceğini bilmiyor, sorun oradan kaynaklanıyor."
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Kemal Bey süreniz bitti, tamamlarsanız...
KEMAL PEKÖZ (Adana) - Bitiriyorum.
Bunu yapması gerekenin Tarım Bakanı olduğunu hatırlayamamış olmalı ki burada onu hatırlatma gereği duyuyorum. Tarım Bakanlığının başında kendisi varsa o zaman bu planlamayı da, üretim planlamasını da kendisinin yapması gerekir diye düşünüyorum.
Saygılar sunuyorum.