TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Demokrasinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ilkesi bugün, Türkiye'deki başkanlık sisteminde ayaklar altına alınmıştır, vaziyet onu gösteriyor. Yasa yapma görevi olan Büyük Millet Meclisi yok sayılırcasına Cumhurbaşkanının parti Genel Başkanı olması nedeniyle Parlamentoyu kendisine harfiyen uyacak milletvekilleriyle doldurması sonucu istediği yasayı çıkarması, Hâkimler ve Savcılar Kurulunda çoğunluğu oluşturacak atamalar yapabilmesi, yürütmeye kendisinin atadığı bakanlara kendi istediğinin dışında bir işlem yaptırmaması, kuvvetler ayrılığı ilkesini çiğneyip -kuvvetler birliği de değil, kuvvetler birliği olsa ortak görüşün, ortak kararın görüş birliği olurdu, bu, görüş birliği değil- düşünceyi susturma, görüşlerini beyan etmesine izin vermeme yöntemiyle diktatörlüğü yaratan bir yapıdır. Atanarak gelmiş, bakan sıfatına bürünmüş arkadaşlarımız Meclis üyeliğinden gelmediği için, Meclise, Meclis grubuna karşı hiç saygı duymuyorlar; bir kibir, bir tepeden bakma, bir küçümseme var. Meclis içinden gelmiş olsalardı ve Meclisin oylarıyla güvenoyu alarak o makamlara gelselerdi ve güven oylamasıyla bakanlıktan düşürülebileceği düşüncesinde olsalardı yüzlerini ve kulaklarını Meclise çevirirlerdi. Durum şudur: Bakanlar yetkiyi nereden alıyorsa yüzünü ve kulağını oraya çeviriyorlar; çok sesli Meclisin değil, tek kişinin kararını, talimatlarını yerine getirmekle meşguller. HSK üyeleri tek kişinin iradesiyle karar aldıkları için talimatla karar verir hâldeler. Yargı mensupları ve yüksek yargı kendi iradeleriyle karar verememektedirler. Yüksek yargının verdiği bir kararın normal mahkemeler tarafından tanınmadığına şahit oluyoruz.

Sayın Başkan, bütçede görüyoruz ki tarım Türkiye'de yine yok sayılmaktadır. Sayın Başkan, Türkiye'de gübre geçen yıldan bu yana 5 kat artmıştır. 60 kilogram gübre attığınız zaman 1 dekara 500 Türk lirası, 1 dekara tohum attığınız zaman 100 Türk lirası, 1 dekar için yakıt 100 Türk lirası, 1 dekarda "tarımsal mücadele" dediğimiz ilaçla mücadele 50 Türk lirası ve hasat makinesi ücreti yaklaşık 50 Türk lirası, kira bedeli de bildiğiniz gibi dekarına 400 lira; toplam 1.200 lira. Sayın Başkan, Türkiye'de 2 lira 7 kuruş olduğu için buğdayın fiyatı, ortalama 300 kilogram buğday alan çiftçi dekarına 800 lira gelir elde etmektedir; 1.200 liradan çıkardığımız zaman 400 lira gibi bir zarar söz konusudur.

Sayın Başkan, defalarca bu konuda önerge vermemize rağmen hiçbir cevap alamadık. Sayın Başkan, Meclis bu konuya mutlaka el atmalıdır.

Saygılarımla.