KOMİSYON KONUŞMASI

MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Halkımıza ve ülkemize hayırlı olsun diye görüşülen bu bütçenin, içinde bulunduğumuz ekonomik ve siyasi krizler göz önüne alındığında ne halka ne talan edilen doğaya ne de ülkeye pek de hayırlı olmadığını görüyoruz.

Soruyorum: Halk bu bütçenin neresinde? Ekonomik kriz ve yükselen enflasyon nedeniyle halkın satın alma gücünün her geçen gün düştüğü bir dönemde elektrik ve doğal gaz fiyatlarına sürekli zam gelmektedir. Geçen yıldan bu yana elektriğe yüzde 300 zam yapılmıştır, yine, doğal gaz fiyatlarına da 2020 yılı içerisinde 8 defa zam yapılmıştır. Elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artış dolaylı olarak birçok ürünün fiyatlarını artırmakta, hem enflasyona yol açmakta hem de halkın zaten düşük olan satın alma gücünü daha da düşürmektedir. Özelleştirmelerin sonucunda zarar eden halk, kazanan yandaş aracılarınızdır.

Elektrik üreticileri, EPİAŞ piyasasında fiyatları oluşturuyor ve ona göre satış yapıyorlar. Bu fiyatın üzerine rüzgâr, güneş, jeotermal gibi "YEKDEM" kapsamında desteklenen üreticilere ekstra bir fiyat ödeniyor. Üretici piyasasında oluşan fiyat, arada olan maliyetler sebebiyle faturalara 2 katıyla yansıtılmaktadır. TEİAŞ iletim ücreti alıyor, kayıp kaçak oranı yurttaşların faturalarına ekleniyor, dağıtıcı firmalar kendi maliyet ve kârlarını ekliyor, devlet de TRT ve diğer vergi kalemlerini yükleyerek nihai faturayı ilan ediyor. Sonuçta, halk tükettiği enerji bedelinden çok, aracı firmaların maliyetini ödemek zorunda bırakılıyor.

Elektrik ve doğal gaza zam yapmak yerine vergilerin düşürülmesi ve bütün şehirlerde ışık kirliliği olan enerji israfının azaltılmasıyla enerji fiyatları halkın yararına olacak şekilde yapılmalıdır. Işık kirliliği yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış miktarda, yanlış yönde ve yanlış zamanda ışığın kullanılmasıdır. Özellikle, kayyum atanan illerde aydınlatma ışıkları ihtiyaçtan çok daha fazladır. Kayyum atanan şehirlerde, cadde ve sokaklara maliyeti en fazla 5 bin olan aydınlatma direklerini 10-15 bin liraya ihale ederek, ihtiyaçtan fazla alım yaparak hem yandaşlarını besleyip hem çevre kirliliği yaratıp hem de gereksiz enerji tüketimine neden olmakta, kayyum ve talan politikalarınızın sonucu halka fahiş faturalarla yansıtılmaktadır. Belediyelerin kaynakları gösteriş ve şatafat için talan edilmektedir; Van, Dersim, Hakkâri ve birçok bölge iline gittiğinizde bu şatafatın ne kadar da görgüsüzce olduğunu hepiniz göreceksiniz.

Yine şirketlerin ve ihale firmalarının taleplerini yerine getiren idareler, halkın ve doğanın yararına olmayan bir uygulamaya alan açmaktadır. Bu nedenle, açığa çıkan ışık kirliliği sadece enerji fiyatlarına fahiş artışlara yol açan bir uygulama değildir, aynı zamanda gecenin doğal karanlık düzeyini bozduğu için doğal yaşamı yani hayvanları, bitkileri, doğal çevreyi de olumsuz etkilemektedir.

Başka bir konu da akaryakıt fiyatlarının bölgeler arasındaki farklılığıdır. Bölge halkı akaryakıtları yani benzin, motorin, LPG ve benzerini ülkenin diğer bölgelerine göre yüzde 3 ila 5 oranında zamlı kullanmaktadır. Mesela Van'da bugün benzinin litre fiyatı 8,78 TL iken İstanbul'da 8,40 TL'nin altındadır. Sormak istiyorum Sayın Bakan: Petrol yatakları ve petrol boru hatları yakın olmasına rağmen en pahalı akaryakıt fiyatlarının Doğu ve Güneydoğu illerinde olmasının gerekçeleri nelerdir? Bilindiği üzere, diğer yakıtlara göre daha temiz, sağlıklı ve çevreye daha az zarar veren doğal gaz kullanımıdır. İran-Türkiye doğal gaz hattına ve Iğdır bağlantı noktasına yakın olduğu hâlde, Hakkâri, Van başta olmak üzere Van merkez ve ilçelerinde henüz doğal gaz altyapısı oluşturulmamıştır. Uzun süren kış koşullarında doğal gaz kullanamayan konut ve iş yerlerinde kömür ve benzeri yakacaklar kullanılmaktadır; bu durum da aşırı hava kirliliğine, daha fazla maliyete yol açmaktadır. Doğu Anadolu Bölgelerinin en büyük şehri olan Van ve ilçeleri Başkale, Gürpınar, Gevaş, Çatak, Özalp, Saray, Bahçesaray ve diğer ilçelerinde doğal gaz altyapısı hiç yoktur.

Sayın Bakan, önergeme henüz cevap vermediniz ama buradan da sormak istiyorum: Van ve ilçelerine çok yakın doğal gaz hattı geçmesine rağmen doğal gaz altyapısı neden yapılmamaktadır? Enerji tüketiminde bilincin arttırılması, enerji dostu tüketim araçlarının teşvik edilmesi, enerji arzında gereksiz maliyetleri ve üretimi de etkileyecektir.

Sözlerimi bitirirken bu bütçenin yandaşı değil halkı esas alan, doğayı talan etmeyen, tüketilebilir değil dönüştürülebilir enerjiyle çevre dostu bir bütçe olması gerektiğini bir kez daha belirterek teşekkür ediyorum.