| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ve Sayıştay tezkereleri a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı b) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu c) Nükleer Düzenleme Kurumu ç) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü d) Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü e) Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu f) Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü g) Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü ğ) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 01 .11.2021 |
ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Öncelikle heyeti selamlıyorum.
Sayın Bakan, ben Urfa'da son yıllarda arttırılan güneş enerjisi sistemlerinden biraz bahsedeyim. Birkaç arkadaşımız da var, bu iş adamları son yıllarda bu güneş enerjisinden bahsederken bunun lisansını almak için, bunun kurulumu için yapılan başvuruları almak için kimi ekonomik girişimlerde bulunduklarını söylerlerdi. Şu son dönemde, bugün de beni aradı, biraz danışayım, konuşayım dedim kendisiyle, dedi ki: "Artık kota da açılmıyor, açılan kotada, rüşveti müşveti bırakın, artık kuracağınız santralın yarısını istiyorlar." Bunu nasıl istiyorlar? Bürokratların, kendi çevreleri üzerinden kurulacak bu güneş enerjisi sistemlerinden pay alma peşine düştüklerinden haberiniz var mı acaba? Çünkü artık ülkede maalesef bir çürüme durumu söz konusudur.
Urfa, yılın dört mevsimi güneş alan bir şehirdir, hatta artık kuraklık boyutuna da varan durumlar söz konusudur. Şimdi, bu noktada ekolojiye de zarar vermeden, doğayı da tahrip etmeden artık güneş sistemini devreye almamız lazım çünkü Urfa, tarım arazisinin yüzde 4,9'unu kendi bünyesi içinde barındırıyor, ülkede 3'üncü şehirdir. Bu noktada artık Tarım Bakanlığı ile Enerji Bakanlığının bir noktada buluşup tarımda kullanılacak enerjinin farklı bir formülle tarımda kullanılması için önünü açmaları gerekiyor ama bakıyoruz, o kadar gırgır yapılıyor ki Komisyonda her tartışılacak konu bambaşka bir mecraya götürülüyor. Bir an önce Urfa'daki bu sisteme katkı sunulması lazım, hatta her çiftçinin önü açılmalıdır, güneş enerjisinden yararlanmalıyız.
DEDAŞ'tan, arkadaşlarımız bahsetti, biz de vurgulamak durumundayız. Ülkenin en büyük barajı Urfa'da, Nizip yanı başında, Birecik yanı başında ama şehir hem susuz hem enerjisiz; elektrik kesiliyor. Burada arkadaşlarımız söyledi, Hilvan'ın bir köyüne polisi, askeri önüne alıp gidip köyün 80 hanesine birden de ceza kesiliyor. Bunların önüne nasıl geçilecek? Yani kolluk gücü DEDAŞ'ın kendi kolluğu mudur acaba, bu sermaye sahibinin önünü nasıl bu kadar açabiliyorsunuz? Bu sermaye sahipleri, bu DEDAŞ nasıl böyle fütursuz olabiliyor, nasıl böyle saldırgan olabiliyor? Biz geçen yıl gittik DEDAŞ kurumunun önünde bir basın açıklaması yapacağız; polisi, özel güvenliği, askeri neredeyse çembere almış. Acaba Enerji Bakanının bir ortaklığı söz konusu mudur? Nasıl faydalanıyor, nasıl nemalanıyor orada? Bir an önce DEDAŞ kurumu ya yapılandırılmalıdır ya o yetkiler elinden alınmalıdır. Ziraat Bankasına yatırılan tarım desteği otomatikman DEDAŞ'ın hesabına geçiyor. Buna söylenecek bir sözün olması gerekiyor, buna bir söz söylenmeyecek mi? Bu yetkiyi nereden alıyor, bu gücü nereden alıyor? Buradan çıkacak kararlar, buradan çıkacak bütçe sermayeyi mi güçlendirecek, sermayeyi mi daha fazla zenginleştirecek? Bu noktada Enerji Bakanlığı görevini yerine getirilmelidir.
Her gün zam yapılıyor, daha bugün LPG'ye 49 kuruş zam yapılıyor. Acaba, bilmiyorum yani sanki başka bir dünyada yaşanıyor, Enerji Bakanlığı pek oralı değil yani bundan insan bence biraz hicap duymalı, biraz sıkılmalıdır, biraz zorlanmalıdır ama maalesef durum bambaşka. Şehir merkezinde, köylerde halkın durumu facia ama görüldüğü kadarıyla burada Enerji Bakanlığı maalesef oralı değildir, kendi havasında bu bütçeyi kullanacaktır. Bütçe denetimi; bütçe nasıl çıkıyor, nasıl katkı sunulacak? Corona döneminde, Covid döneminde DEDAŞ'a katkı yapıyor. DEDAŞ'ın zararlarını karşılama noktasında Enerji Bakanlığından oraya para aktarılıyor, aynı zamanda DEDAŞ da faturalara zam yapıyor, hem nalına hem mıhına, yani hem devletten nemalanıyor hem halkın bütçesinden nemalanıyor hem de diğer taraftan faturalara fahiş fiyatlarda zam yapıyor. Bazen saatin başına gitmeden masa başında yazılan en azından faturalar vardır... Bunların bir an önce göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bu sorunlara hep birlikte bu Bakanlığın çözüm geliştirmesi gerekiyor.
Saygılar.