| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ve Sayıştay tezkereleri a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı b) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu c) Nükleer Düzenleme Kurumu ç) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü d) Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü e) Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu f) Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü g) Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü ğ) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 01 .11.2021 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Bakanlığınıza ait bütçeyle ilgili olarak hedefler belirlenmiş, bu hedefler çerçevesinde birçok kaleme bütçe tahminleri yapılmış ve bütçe tekliflerinde bulunulmuş. Bu çerçevede "sürdürülebilir çevre ve iklim değişikliği" konulu bir çerçeve çizilmiş, bu çevrenin korunması ve sürdürülebilir çevre, yaşanabilir şehirlerle ilgili bir hedef politika belirlenmiş. Bu çerçevede, enerji sektörüne ilişkin sürdürülebilir çevre çalışmaları konusunda atık yönetimi, su kalitesi kontrolü, toprak kalitesi kontrolü, hava kalitesi ve iklim değişikliği, çevre yönetimi, yatay konular konusunda yıllık raporlar hazırlanması ve 2022 içerisinde 2020 yılı ETKB Çevre Faaliyetleri Raporu'nun hazırlanmasının planlandığı belirtilmiş.
Sayın Bakan, size sormak istiyorum: Sürdürülebilir çevre ve iklim değişikliği için 2021 bütçesinde 2 milyon 442 bin TL ödenek ayrılmış, haziran ayına kadar bu yıl bu bütçeden 11.741 TL harcama yapılmış, şimdi görüştüğümüz 2022 bütçesinde ise yine sürdürülebilir çevre ve iklim değişikliği için sadece 99 bin TL'lik bir artış var. Şimdi, bakıyorum yani bu tablo, bize Bakanlığın sürdürülebilir çevre ve iklim değişikliği politikası için çalışmaları rafa kaldırdığını göstermiyor mu? Hem de iklim krizinin tam ortasındayken hem de enerji kaynak kullanımının hoyratça olduğu, yaşam alanlarımız yok olmaya yüz tutmuşken. Bakanlık, kendisini sadece enerji üretiminden sorumlu göremez, bu üretim için koşullar oluşturulurken, plan proje yaparken çevre ve yaşam alanlarının yok olmamasından, yurttaşların yaşam alanlarından ve sağlıklarından sorumludur ama bu rakamlar Bakanlığın bu konuda yeterince çalışma yapmadığının bir kanıtı. 11.741 TL harcama yapılmış haziran ayına kadar Sayın Bakan.
Türkiye genelinde, şu noktaya temas etmek istiyorum: 60 tane JES var arkadaşlar, Sayın Bakanım, bunların 32 adedi Aydın bölgesinde. Gediz Havzası'nda ve Büyük Menderes Havzası'nda JES'lerden dolayı artık zeytin, incir ve üzüm üreticileri zor durumda. Biliyor musunuz Manisa'da, Alaşehir'de o üzüm var ya, en güzel üzüm olan sultaniye üzümlerinin üzerine, bağın üzerine naylon örtülüyor. Neden biliyor musunuz? O asitli yağmur yağdığı zaman çatlatıyor. İncirlerde kalite sıkıntısına yol açıyor ve zeytinlik alanlar, birinci derece zeytinlik alanlar şu anda parsel parsel peşkeş çekiliyor.
Şimdi, Aydın'da 30 adet yüzde 50'yi geçiyor. Aydın'da, üretim lisansı alan JES sayısı 2, önlisans alan JES sayısı ise 3. Buradan EPDK Başkanım Mustafa Yılmaz'a sesleniyorum: Şu bütçe konuşma metninde "yenilenebilir ve temiz enerji" adı altında JES'lerden niye bahsetmiyorsunuz? İşinize geldiği zaman JES'lere ön lisans ve üretim lisansı verirken aynı kaynakta birden fazla JES prosesine izin veriyorsunuz, aynı anda çalışan firmalar kaynakları kurutuyor, kümülatif etki değerlendirmesi yapmıyorsunuz ve Aydın, Manisa, İzmir, Denizli'yi JES mezarlığı hâline getiriyorsunuz, çevre katliamı yapıyorsunuz; vatandaşın toprağını, suyunu, havasını kirletiyorsunuz, bu konuda gerekli çalışmayı yapmadan "Verdim, gitti." diyorsunuz.
Bakınız, JES'ler -daha önce dile getirdiğimiz gibi- Aydın'ın her alanını, havasını, suyunu, toprağını, yurttaşların sağlığını olumsuz etkiliyor; memleketim Aydın da çürük yumurta kokuyor. Sayın Bakan, siz gerçekçi davrandınız. Ne biliyor musunuz? İki yıl vermiş olduğum soru önergesine JES'lerin hidrojen sülfür kokusu olan çürük yumurta kokusunun karakteristik bir gösterge olduğunu söylediniz ama ilginçtir Sayın Bakan, JES'ler var ya, JES üreticileri "Kokuyu engellemeye yönelik filtrasyon çalışmalarını daha yeni yapıyoruz." diyor. Yıllardan beri bu koku, hidrojen sülfür, milletin sağlığını ortadan kaldırıyor Sayın Bakan.
Son olarak, Germencik ilçesinde, yer altı sularının tükenmesi nedeniyle çökmeler başladı, obruk tehlikesi başladı. Bunun nedeni JES'ler ve bir haftadan beri çökmeler var 1 kilometre boyunca. Defalarca dile getirmemize rağmen JES'lerin yok ettiği hayatlar için Bakanlık bu konuda bir şey yapmıyor, plansızca devam ediyor.
Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak, jeotermal enerji santrallerinin (JES) çevresel etkileri konusunda bir komisyon raporu hazırladık. Sayın Bakan, bunu size veriyorum, lütfen inceleyin; JES'lerin havayı, toprağı, suyu nasıl kirlettiğini, bilimsel anlamda çıkardığımız raporu inceleyin ki vatandaşların hayatları, yaşamları, çevre, doğa ve tarım açısından bazı önlemler almaya başlarsınız diye diyorum.
Teşekkür ederim, sağ olun.