| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a) Millî Eğitim Bakanlığı b)Yükseköğretim Kurulu c)Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ç) Yükseköğretim Kalite Kurulu d) Üniversiteler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 02 .11.2021 |
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Millî Eğitim Bakanlığının değerli bürokratları; kendimizi ev sahibi olarak görüp hoş geldiniz diyorum. Ayrıca, Sayın Bakan, görevinizde başarılar diliyorum.
Daha önce de söyledim, ben Adalet ve Kalkınma Partisinin tarihi yazıldığında en başarısız alanların başında ekonomi kadar, demokrasi karşıtı tutumlar kadar Millî Eğitim Bakanlığının eğitim sisteminin geleceğini düşünüyorum. Bunun nedeni, Hükûmetin vakıf ve cemaatlerle kurduğu yanlış ilişkiler veya fen liseleri yerine imam hatiplere yatırım yapması falan olmayacak ki oralara da yatırım yapılmalı, eğitimde başarının düşmesi ve fırsat eşitsizliğinin sizin döneminizde tarihin en yüksek seviyesine ulaşması olacak. Bu Hükûmet, bu ülkenin en iyi eğitim kurumlarından biri olan Boğaziçi Üniversitesine açıkça düşman; bir iki yılda ilk 200 üniversite arasından çıkarıp sanırım, 287'nci sıraya geriletti, kapılarını kelepçeledi, öğrencilerini gözaltına aldırdı, hiçbir akademisyen kayyum rektörle çalışmak istemediğinden ihtiyaç olmadığı hâlde hukuk fakültesi açtı yanına yardımcı yerleştirmek için.
PISA ve TIMSS seviyemiz o kadar kötü durumdaki seviyemiz yükseldi diye seviniyoruz biraz, sevinelim ama bulunduğumuz seviyeyi de unutmayalım.
AYT sonuçlarını herkes biliyor, tekrar etmeyeyim, zamanım çok kısa ama büyük bir bölümünde 1 ve 2 arasındayız yani ortalaması 1; 1,5; 1,7; 1,9 gibi.
Bakanlığın hazırladığı Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi Eğitim Araştırma Raporu vardı bundan bir iki yıl önce. Rapora göre, 8'inci sınıf öğrencilerinin yüzde 16,4'ü yani neredeyse her 5 öğrenciden 1'i dört işlemi ve basit hesaplamaları bilmiyor; umarım, bu sayı biraz artmıştır.
Ana dilde eğitim konusunda Bakanlığın hiçbir adım atacağına inanmıyorum. Gerekçe de hazır: 12 Eylül Anayasası, Türkçeden başka hiçbir dil Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz öğretilemez. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına Türkiye'de ilkokuldan üniversiteye kadar Almanca, Rusça, İngilizce, Fransızca eğitim verilebilir ama kardeşim dediğiniz ne bir Kürde ne de bir başkasına ana dilinde eğitim verilemez. Bakanlığın niyeti çözüm olsa bir yol bulabilir. Peki, var mı bir adımı seçmeli ders dışında? Yok. Onun başına da ne geldiğini hepimiz biliyoruz. Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümünde Kürtçe tez kabul edilmiyor diyeyim, gerisini siz düşünün.
Sayın Bakan, sunumunuzda -biz kahvaltıda da duymuştuk- 4 önemli başlık tespit etmişsiniz, "Bu konularda çalışmalarımızı yürüteceğiz." diyorsunuz; ben doğru bir tespit yaptığınızı düşünüyorum, bu 4 alandaki çalışmalar umarım, doğru sonuçlara yol açar. Fakat sorun şu ki okul öncesi eğitim kurumu sayısı bu ülkede o kadar az ki kurayla çocuk alınıyor bu kurumlara.
Mesleki eğitimdeki en önemli konulardan bir tanesi kuşkusuz iyi öğrenci yetiştirmek ama eğer mezun ettiğinizde bunlara istihdam olanağı yaratamıyorsanız hiçbir anlamı yok. Dolayısıyla bu ekonomik koşullar altında yürüteceğiniz çalışmadan sonuç alamayabilirsiniz.
"Öğretmenlerin mesleki gelişimlerini destekleyeceğiz." diyorsunuz, kesinlikle desteklenmeli ama bunun için lütfen, her şehirde bir eğitim fakültesi açmaktan, fen edebiyat fakültesi açmaktan, 1 milyon tane atanmayan öğretmen yaratmaktan vazgeçin. Bu ülkede TÜİK var -size daha önce de söylemiştim bütün siyasi partileri kahvaltıya davet ettiğinizde- TÜİK'ten nüfus projeksiyonlarını alın, bu ülkede hangi alanda ne kadar öğretmen ihtiyacınız olacağını önceden tespit edebilirsiniz, sorunu böyle çözebileceğinizi düşünüyorum. Bir mühendis, bir akademisyen, bir eğitimci olarak, ayrıca bir süre Bakanlığın mutfağında çalışmış birisi olarak söylüyorum, lütfen, sözlü sınavla öğretmen alma uygulamasından vazgeçin. Bakın, ölçme ve değerlendirme uzmanlarını çağırın, 100'ünden 99'u nesnel bir sonuç çıkmayacağını söyleyecektir. On altı yıl, on yedi yıl eğitim almış bir kişiyi, yüzlerce, binlerce sınavı geçmiş bir kişiyi, bir şube müdürünün beş dakikalık sınavıyla belirleyemezsiniz; bundan vazgeçin.
OHAL KHK'leriyle ilgili çok büyük sıkıntılar var, zamanım çok az, onu söylemeyeceğim. Şu şey meselesiyle bitireyim: "Her şehirde üniversite kurduk, hamdolsun, her şehirde bilim üretiyoruz." dedi Nazım Bey. Şimdi ben size "Hamdolsun." dediğiniz birkaç örnek vereyim.
Doktora tez konusu: "19'uncu Yüzyılda Osmanlı'yı Ziyaret Eden Yabancı Yazarların Eserinde Osmanlı Halk Hayatının Derlenmesi" Sadece fihristten oluşuyor.
Tez konusu: "Kur'an ve Sünnet Rehberliğinde Şeytanla Mücadele Edecek İnsan Eğitimi."
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Tiryaki, lütfen.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Son cümlem...
"Emine Semiye'nin Hayatı Fikir Dünyası Sanatı Eserleri." Konuda hiçbir sorun yok ama içeriğinde İspanyol düşünür Francisco Ferrer yerine "Führer" diyerek Hitler'i sosyalizmin kurucusu olarak ilan etmiş bir doçent çocuklarımıza eğitim verecek diyorum. Başkaca şeyleri Genel Kurula bırakacağım.
Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Teşekkür ediyoruz.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Umarım, bu bütçe hepimize hayırlı olur.