CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli bürokratlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ülkemizin katma değerli ve yüksek teknolojili global bir üs hâline getirilmesine dönük beklentiniz olduğunu sunum kitapçığında ifade ettiniz. Evet, biz de gerçekten ülkemizin katma değeri yüksek ürünler üretmesi gerektiğini her seferinde dile getirmekteyiz Sayın Bakan. Özellikle ham maddelerin çok yoğun bir şekilde ülkemizden çıkışının yapıldığı ama o ham maddelerin tekrar işlenerek ülkeye yüksek bedellerle geri satıldığını da biliyoruz. Tabii ki öncelikle bunları geliştirip gerçekleştirebilmek adına da sizin yönetiminizin verecek olduğu bir güven meselesi olması gerekir. Şimdi, bütçenin az olması, çok olması, yeterli olması başka bir şey, ekonomik anlamda önemli bir konu ancak ülkenin özellikle başta ihtiyacı olan, ticari anlamda, teknolojik anlamda dışa dönük umut olabilmesi adına da güvene ihtiyaç var. Bu güven, öncelikle hukuki güven olmalı ve ülkemiz özellikle dışa dönük olarak hukuk güvenliği açısından bir kere güvenilir bir ülke olduğunu hissettirmelidir. Yine bunun yanı sıra ticari güven Sayın Bakan, ticaret ilişkilerimizde özellikle yabancı ülkelere güvenilir bir ülke olduğumuzu hissettirmek zorundayız. Bakın, daha iki hafta önce gübre fiyatlarındaki yükselmenin günah keçisi olarak gübre ihracatçıları ilan edildi ve o kadar gübre ihracatçısı şirketin yurt dışında yapmış oldukları anlaşmalar, taahhütler var hatta bir kısmı parasını almış, bir gecede ihracatı durdurdunuz. Öyle ki bu şirketler yurt dışında piyasa edinebilmek için yıllarca mücadele etmişti. Neyse ki dördüncü beşinci gün bu yasaktan geri adım atıldı.

Yine, geleceğe dair güven olmalı Sayın Bakan. Bakın, gençlerimiz gelecekle ilgili maalesef ki güvenlik konusunda bir kaygı içerisindeler ve gelecekleriyle ilgili güven konusunda endişeleri var. Öyle ki her yıl yaklaşık 50 bin civarında gencimizin yurt dışına beyin göçü olarak gittiğini maalesef ki biliyoruz.

Yine, destekte adil olunmalı, kamuoyuna güven verilmeli. Öyle ki Sayın Bakanım bakın, desteklemeler, bu KOSGEB desteği, kalkınma ajansları desteği veya bankalar üzerinden sektörel destekler nedense seçim dönemlerinde yükselmekte ve öyle ki neredeyse bir anlamda seçimi etkileyecek sorumsuzca verilen krediler hâline dönüşmekte. Bu konuda, bilindiği üzere Sayıştayın da denetim raporunda açıkça görüşü mevcut. "KOSGEB destek programlarına ilişkin uygulamaların hem kredinin verilmesinde hem de geri alınması aşamalarında yeterince izlenmediği anlaşılmaktadır." denmesinin de altında bu yatmaktadır Sayın Bakan. Yani bu kredilerin de özellikle belli kişilere verildiğini ve bu kişilere de ne amaçla verildiğini duyuyoruz. Nedense çevremizde bizim tanıdığımız kimsenin doğru düzgün bu kredilerden yararlanamadığını da biliyoruz Sayın Bakan.

Yine, siyaseten Bakanlığınızın birçok vaatlerinin kullanıldığını biliyoruz. 2007'den bu tarafa her seçim döneminde uçak, yerli uçak imal edildiğini, siyaseten seçim dönemlerinde sizlerden duyuyoruz ve bu da bir anlamda tarihte yerini seçim vaatleri arasında almakta.

Şimdi, özellikle iş adamlarımızın kaygıları var, bu yeşil dönüşüm, karbon düşürümü ve sanayideki yeşil dönüşüm maliyetinin nasıl karşılanacağı konusunda, bu konuda bir açıklama yaparsanız da çok iyi olacak Sayın Bakanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Arı, toparlarsanız...

CAVİT ARI (Antalya) - Biz yerlilik ve millîlik konusunda kesinlikle ve kesinlikle hemfikiriz, bu konuda bizim bir endişemiz yok ama yıllardan beri her seçim döneminde bir araçtan bahsediyoruz, millîlikten bahsediyoruz keşke öyle olsaydı. Bu aracın montajının millî olduğunu buradan ifade etmek isterim. Biraz önce arkadaşlarımız da saydı, elektrikli motor Alman Bosch, batarya Çin, araç entegrasyonu Alman, şasi sistemler İngiliz, tasarımı İtalyan, montajı yerli ve millî.

Bütçeniz hayırlı ve uğurlu olsun.