KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN ÇAKIRLAR (Edirne) - Evet, çok teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli bürokratlar, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmeleri yapmaktayız. Öncelikle, bütçenin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye'nin dış politikası sadece ülkemizde yaşayan vatandaşlarımızı değil, aynı zamanda ülke dışında yaşayan vatandaşlarımızı ve soydaşlarımızı da ilgilendirmektedir. Ancak ülkemizde var olan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, istişareden uzak ve tek adam anlayışıyla bir karar mekanizması oluşturmuştur. Bu sebeple verilen kararlar sonucu maalesef ağır olabilmektedir. Güçlendirilmiş parlamenter sistemle verilecek kararlar çok iyi bir şekilde irdelenerek kurulmuş istişare mekanizmasını çalıştıracak ve en doğru karar şeffaf bir şekilde ortaya konacaktır.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, Değerli Komisyon üyeleri; Batı Trakya Türklerinden bahsetmek istiyorum. Batı Trakya Türklerinin sorunları o kadar çok ki nereden başlamak gerekir bilemiyorum, değinebildiğim kadar değinmeye çalışacağım.

Öncelikle, burada yaşayan vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın sesi olmak, azınlık basınının sorunlarından bahsetmek istiyorum.

Batı Trakya'da Türk basın-yayın kuruluşlarından haberdar mısınız? Bu kuruluşların ekonomik durumlarından haberdar mısınız? Gelirleri giderlerini karşılamamaktadır. Vermiş oldukları mücadelede seslerini ne kadar duyurabiliyorlar? Azınlık basınına Yunan şirketleri hiçbir şekilde ilan vermemekte, verdirmemekte. Ülkemizde 200'e yakın üniversite bulunmakta ancak yapılan bir araştırma var ki hiçbir üniversite burada ne bir gazeteye ne de bir dergiye abone olmuştur.

Diğer yandan, Batı Trakya'da Lozan Antlaşması sonrası baskı makinelerini getirip baskı faaliyetlerini yapmışlardır, günümüzde faal bir matbaası dahi yoktur. Tüm baskı işleri ekonomik duruma göre Dedeağaç, Bulgaristan veya bazen Türkiye'de yapılmaktadır.

Atina, Batı Trakya Türklerinin haklarını hiçe saymaktadır. Ülkede var olan okulların yarıdan fazlası kapatılmış, Lozan Antlaşması günümüzde uygulanmamaktadır. Yakın dönemde birçok Türk köyünde okullar çeşitli bahanelerle kapatılmış, eğitimi elinden alınmaya çalışılan Batı Trakya Türklerinin geleceği örselenmek istenmektedir. Yunanistan'ın Dedeağaç sınırını ABD silahları ve zırhlı araçlarla donatması Batı Trakya Türkleri üzerinde baskıların artmasına neden olmakta ve açıkça tehdit oluşturmaktadır.

Lozan Barış Antlaşması'yla birlikte azınlık haklarını emanet olarak alan Yunanistan bu hakları gasbetmiştir. Yunan makamlarınca atanmış müftü sorunu, azınlık olan Batı Trakya Türklerinin ibadetlerini yapmakta ve yaşatmakta büyük problemlere neden olmaktadır. Geçtiğimiz haftalarda İskeçe'nin seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, Yunan makamlarının Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlığının temel hak ve özgürlüklerini baskı altına aldığını söyledi. Müftü Mete "Bir ezan okunması için kaç defa imam emniyete çağırılıyor, bunu bilmek lazım. Batı Trakya'da ezanlar tehdit altında." diyerek sözlerimi sonlandırıyorum.

Çok teşekkür ediyorum.

Sağ olun.