KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET BÜYÜKGÜMÜŞ (Yalova) - Sayın Başkanım, Komisyonumuzun kıymetli üyeleri ve bugün bizim misafirimiz olan Meta şirketinin kıymetli temsilcileri; öncelikle böyle bir buluşmanın, fikir alışverişinin oluşturulmasının çok değerli olduğuna inanıyorum. Hem ülke olarak dijital alanda Türkiye'nin dünyayla rekabetçi hâle geldiği bir ülke hayal ettiğimiz, bunun için çalıştığımız için bu politikaları da birlikte oluşturmak mecburiyetindeyiz hem de parti olarak on dokuz yıllık hikâyemiz boyunca her zaman yönetişimin sektörlerle alakalı normları oluştururken sektör temsilcileriyle görüşmenin çok değerli olduğuna, buna kıymet verilmesi gerektiğine inanmış bir politik pozisyonu barındırıyoruz. O yüzden bugün, bu değerlendirmeyi hep birlikte yapmamızın çok kıymetli olduğuna inanıyorum.

Şimdi, aslında burada konuştuğumuz birçok konu ve meselenin düğümlendiği yerler, insanlığın belki de var olduğundan beri konuştuğu, üzerinde tartıştığı meseleler. Mesela şirket vizyonunuzda yer alan insanlara topluluk oluşturma meselesi, bütün insanlık tarihindeki büyük kavgalara neden olmuş ve binlerce yıldır da çözemediğimiz meseleler; hangi topluluk meşrudur, hangisi değildir? Aslında biz, bugün, bu büyük tartışmaların dijital mecrada konu olmasını ele alıyoruz. Bundan başka da çok büyük bir mesele içermiyor. Yani "x hesabı neden ortadan kaldırılmıyor; onun kendi politik pozisyonunu, dünya görüşünü, yaptığı reklamı biz burada engellemiyoruz?" derken o oluşturulan insan topluluğunun meşruiyetini sorguluyoruz ve bu sadece teknolojiyle, sadece yasa çıkararak üzerinde anlaşılabilecek, sizin bazı özel enstrümanlar, ekipmanlar geliştirerek yok edebileceğiniz, aşabileceğiniz tartışmalar da değil. Bunu öncelikle burada bu konuyu konuşurken bir kabul edip bunun üzerinden meseleye yaklaşmamızın ben değerli olduğuna inanıyorum. O yüzden aslında bu normları koyarken... Benim çok beğendiğim, kitaplarını okuduğum bir sosyal bilimci var, ismi Zygmunt Bauman "Yasa Koyucular ve Yorumcular" diye bir kitabı var, hukuk felsefesi bakımından da çok değerli bir eser olduğuna inanıyorum; onun orada yaptığı bir tespit aslında bizim için çok değerli bu konuları konuşurken. Yani sonuçta oluşturduğumuz norm bizden daha akıllı çünkü biz bu normu oluştururken belli sayıda gerçekliğe bakıyoruz. Yani siz, herhangi bir enstrüman oluştururken tüm bu sorunlarla mücadele edecek belli bir miktarda oluşan olayı ele alarak bunu gerçekleştiriyorsunuz ama o normu oluşturduktan sonra sizin hiç hesap etmediğiniz birtakım yargılar, kararlarda ortaya çıkabiliyor. İşte, Azzam Bey, çok geniş bir şekilde, aslında kendisinin de çok hassas olduğu bir konuda Sayın Selçuk Bayraktar'ın İsrail yönetimini eleştiren ve Filistin'deki insan hakları ihlaline işaret eden içeriğinin belki de o hesap edilemeyen bir normatif yaklaşım nedeniyle ortadan kaldırdığını ifade etti.

O yüzden hem size şirket olarak hem de bu konuda çalışan tüm paydaşlara önerim: Sadece teknolojik araçlar, sadece çok böyle spesifik çocuklar, kadına şiddet gibi değil; çok geniş manada insan hakları, ifade hürriyeti, siyasetin, toplumsal yaşamın önemli kaynaklarından biri olan meşruiyet teorisiyle ilgili belki de sosyal bilimlere şirket içerisinde biraz alan açan laboratuvarlar oluşturulması lazım. Ve burada entelektüellerin, karar alıcıların zaman zaman paydaş toplantıları yaptığı bir çalışma biçimine ihtiyaç var çünkü aslında konuştuğumuz şey, Fransız İhtilali'nde de gördüğümüz bir konu. Marie Antoinette'in o sözü söylediğine dair yüzlerce yıldır çalışma yapılıyor, kadın o sözü söylememiş ama insanlık tarihinin çok önemli dönüm noktalarından biri sanki o, o sözü söylemiş gibi kabul edilerek yaşanmış. Bence teknoloji şirketlerinin biraz sosyal bilime yer açmaları lazım; bu, belki size yapabileceğim bir tavsiye olur.

Bir yandan baktığınızda çok ironik şeyler de yaşıyoruz. Yani Meta çok önemli bir teknoloji şirketi ama geçen ay, bir gün çalışanları iş yerine gittiğinde kapıları açamadılar. O kadar ileri teknolojiyle donanmışlardı ki çok basit bir teknoloji olan anahtar yerine aşırı dijitalleşen kimlik kartları vesaire tüm bu sistem "hack"lendiğinden dolayı Meta şirketi önemli bir iş gücü kaybı yaşadı, çok önemli bir itibar kaybı yaşadı ve sonuçta para da kaybetti. Öyleyse yani bu teknoloji devi şirketler de bu yaşanan olayların mağduruysalar aynı zamanda hep birlikte biraz bu konuları konuşmaya, tartışmaya, çok paydaşlı analizler yapmaya ihtiyacımız var. Yani bu büyük teknoloji şirketinin iş yerini açamadığını hep birlikte gördük, gözlemledik. Ya da zaten şu şirketin isminin dönüşümündeki hikâye ve artık yeni bir evren olarak "metaverse"ün ortaya çıkması, bizim burada konuşacağımız konuların hepsini dönüştürecek bir şey. Sadece küçük bir örnek vermek istiyorum, neleri tartıştığımıza ve bu dönüşümün hikâyesine yönelik olarak. Sayın Zuckerberg, Meta şirketinin dönüşümünü ilan etti ve "metaverse"le ilgili yatırımlar yapacağını söyledi, siz de sunumunuzda aslında milyarlarca dolarlık bir ekonomik alanın oluşturulmaya çalışıldığını çok açık bir şekilde vurguladınız. Tam da bu şirket dönüşümünden birkaç ay önce bir kripto para ihracı gerçekleşti ve bu kripto para "metaverse" benzeri bir alanda gayrimenkul alım satımına aracılık etmek amacıyla oluştuğunu ilan etti ve insanlar belki yakın bir gelecekte "metaverse"te binalar yapacaklar, reel dünyadaki zenginliklerini kripto paralar vasıtasıyla "metaverse" aktaracaklar ve siz şirketin dönüşüm hikâyesini paylaştığınızda bu para biriminin, bu kripto para biriminin zenginliği 5 kat arttı. Şimdi, hani bir yandan sermaye piyasası hukukuyla ilgili bir tartışma yapmamız lazım, bir tarafıyla bir malın değiş tokuşuyla ilgili olarak aracılık eden bir ödeme sisteminin meşruiyetini konuşmamız lazım, bir yandan da hiç görmediğimiz bilmediğimiz bir alanda milyarlarca dolarlık bir "metaverse"te anlam ifade ettiği düşünülen bir alım satım üzerinden ticaret felsefesi tartışmamız lazım. Öyleyse, yani meseleyi sadece ifade hürriyetine indirgemek yerine, çok boyutlu bir tartışmayı yapmamız gerekiyor.

Elbette, şunu ben çok doğru buldum: Yani, gerçeklikle ilgili kaygınız çok değerli ama ne kadar teknoloji şirketi de olsa Meta, aslında, çok büyük bir reklamcılık şirketi ve reklamcılığın doğasında var olan bir medya şirketi, evet, çok önemli ve gerçekliği biraz eğretileyerek sunmak aslında burada başarı. Yani, sonuçta, Meta para kazanmak istiyor, o yüzden var yani kâr amacı gütmeyen bir kuruluş değil ve tüm medya devlerinde olduğu gibi, tüm medya kuruluşlarında reklamcılık alanında aslında bütün bunlar anlam da kaybediyor. Yani, "medya" dediğimiz zaman bu aracılık faaliyetinden aslında söz ediyor muyuz? Herkesin, bizzat kendisinin gazeteci olduğu ve bu alanın dönüştüğü bir şeyi yaşıyoruz. Ama tam da bu noktada, işte, şirketin hedefi hiçbir zaman yüzde yüz çok gerçeklik olamaz. Bu çelişkiyi de kabul edip bunun üzerinden konuşmak lazım. Yani, herkes çok mutlu olduğu, gerçeği eğretilediği bir deneyimini bu sosyal alanlarda paylaşıyor ki "metaverse" geldiği zaman, daha da yayıldığı zaman, orada bizim gerçeklikte var olan fiziksel görünümümüzün dışında görünümler oluşturunca -çünkü Sayın Zuckerberg'in Meta tanıtımında bu da vardı- iş bambaşka bir hâl alacak.

Toparlamam gerekirse, gerçeklik hassasiyetiniz çok değerli ama hedefinizin gerçeklik olmadığını biliyoruz ve bu yaptığınız işin doğasına da aykırı.

İkincisi, şirketinizde biraz sosyal bilimlere alan açmanız ve bunun üzerinden paydaş toplantıları yapmanız bugünkü gibi çok değerli olur bu işin geleceğini konuşmak adına.

Son olarak da bir sorum olacak ve bitireceğim, özür diliyorum uzattıysam da. Bizim, Yalova'da Termal diye bir bölgemiz var, otelleriyle meşhur, hepinizi davet ederim. Zaten Meclisimizin de sosyal tesisleri var. Ben, oraya gittiğimde, Facebook'a konum izleme izni vermesem de sadece oraya gittiğimde Facebook uygulamalarının herhangi birini açtığımda, bana oradaki otellerle ilgili bir öneri getirip o reklamların, benim yayın içeriğimde öne çıkması gibi bir algoritma, sizin ürettiğiniz teknolojinin arka planında çalışıyor mu, çalışmıyor mu, bunu merak ediyorum.

Bugün geldiğiniz için, bu güzel atmosferi hep birlikte oluşturduğumuz için de başta Başkanımıza, Komisyon üyelerimize ve sizlere teşekkür ediyorum.