HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Kanuna dair konuşacağım.

Komisyonumuzun değerli üyeleri, kıymetli bürokratlar ve basın mensupları; Yargı Reformu Stratejisi kapsamında kamuoyunda beşinci paket olarak adlandırılan ve 8 ayrı kanunda değişiklik öngören 54 maddelik İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi'nin görüşmelerine başlamış bulunmaktayız.

Saygıdeğer Komisyon üyeleri, 1932 yılında yürürlüğe giren 17 geçici madde ve 370 maddeden oluşan İcra ve İflas Kanunu bugüne kadar çok sayıda değişikliğe uğramıştır.

Bu kapsamda, İcra ve İflas Kanunu'nda günün şartlarına göre zaman zaman çok sayıda değişiklikler de olmuştur. Baktığımızda, 1933 yılından bu yana 33 kanun ve bir kanun hükmünde kararnameyle İcra ve İflas Kanunu'nun birçok maddesi değişikliğe uğramıştır. Yakın geçmişte, 2018 yılında İcra ve İflas Kanunu'nda 67 maddelik bir değişiklik yapıldı, ciddi bir değişiklikti ve yine, geçtiğimiz yasama yılında da 19 maddelik bir düzenleme hayata geçirilmiştir. Söz konusu tüm bu değişikliklerin temel gerekçesi, bu önemli ve seksen dokuz yıllık kanunun günün şartlarına göre uyarlanması ve beklentilere cevap verecek şekilde düzenlemeler, güncellemeler içermesi şeklinde olmuştur.

Bugün, görüşmekte olduğumuz kanun teklifinde, teknolojik gelişmeler kapsamında icra ve iflas da elektronik satışın düzenlenmesi ve uzun süredir kamuoyunun gündeminde olan çocuk teslimine ilişkin, çocukların icranın konusu olmaktan çıkarılmasını içeren hükümler yer almaktadır.

Değerli Komisyon üyeleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, uzun süreden bu yana toplumun kanayan bir yarası hâline gelen, ayrılmış anne ve baba arasında, icra yoluyla çocuk teslimini eleştirdik, çözüm önerilerimizi parti olarak daha evvelden dile getirdik ve kayıtlara geçirmiştik. Günümüzde boşanmanın sosyal ve psikolojik sorunlarını en ağır hisseden hepimizin bildiği üzere esasen çocuklar olmuştur. Anne ve babasının boşanması nedeniyle çocukluk travması yaşayan çok sayıda çocuğun bulunduğu da yadsınamaz bir gerçektir. Çocukların yaşadığı bu travma, acı deneyim stres ve kaygı bozukluğu gibi depresyon ve diğer ruhsal hastalıklara sebep olmaktadır. Diğer taraftan, çocukluk çağında yaşanan bu olumsuz deneyim, yaşamının ilerleyen dönemlerinde psikolojik sorunlara yol açmaya devam etmektedir.

Bilindiği gibi, mevcut uygulamaya göre çocuklar velayet sahibi olmayan diğer ebeveynle ayda sadece iki hafta sonunda ve mahkeme tarafından belirlenen saatlerde görüşebilmektedir, bundan daha fazlası için velayet hakkı sahibi olan ebeveynin rızasına muhtaç kalınmaktadır. Yürürlükteki mevzuat çerçevesinde, çocukların yasalar marifetiyle bu süreci yani icra yoluyla çocuk teslimi aşamasını yaşamaya mecbur bırakılması taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde yer alan "çocuğun yüksek yararı" ilkesiyle de çelişmektedir. Bu bakımdan gecikmiş de olsa bu ilkel uygulamaya önümüzdeki kanun teklifiyle son verilecek olması bizleri sevdirmektedir.

Değerli Komisyon üyeleri, yine önümüzdeki teklifle çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin usul icra sistemi dışına çıkarılıp Çocuk Koruma Kanunu kapsamına alınacaktır. Bu kapsamda, kanun teklifiyle İcra ve İflas Kanunu'nda yer alan "Çocuk Teslimi, Çocukla Şahsi Münasebet Tesisine Dair İlamın İcrası, Çocuk Teslimine Ve Çocuk Kişisel İlişki Kurulmasına Dair İlamların İcrasında Uzmanın Bulundurulması" ve "Çocuk Teslimi Emrine Muhalefetinin Cezası" başlıklı maddeler yürürlükten kaldırılmaktadır.

Yine, keşif ve icra işlemlerine bağlı olmaksızın hâkim ve cumhuriyet savcısının görevlendirilmesi, araştırma, inceleme ve rapor işlemleri için daire dışına çıkan sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagogların kanun teklifi yürürlüğe girdiğinde yol tazminatı alması öngörülmektedir. Ayrıca, yine teklifle bu unvanlarda çalışan görevlilere ödenecek yol tazminatının hesaplanmasında 200 gösterge rakamının 275'e çıkarılması öngörülmüş olsa da, bu rakamların 400 seviyelerine çıkması bizim açımızdan daha da makul olabilecektir. Teklifin İcra ve İflas Kanunu'muza birçok yenilik kazandıracağına şüphe yoktur.

Yine, değerli arkadaşlar, Türkiye'de yaşayan engelli sayısı ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 10'u civarındadır; bu rakam da aşağı yukarı 8,5 milyon engelli vatandaşımıza işaret etmektedir. Hepimizin yaşayacağı gibi zaman zaman engelli vatandaşlarımız da ekonomik olarak sıkıntı yaşayabilmekte, bu yüzden de borçlarını öteleyebilmektedirler. Ödemelerini geciktiren engelli vatandaşlarımıza hâlen yakalamalı haciz kararı çıkmakta ve engelli araçlarına haciz işlemi uygulanmaktadır oysa haciz konulan araç engelli bireyimizin eli ayağıdır. Bu bakımdan engelli vatandaşlarımızın araçlarına haciz konulmaması hususunda ve daha önce verilen sözler kapsamında bu önemli mağduriyetin de bu görüşmekte olduğumuz kanun teklifine eklenecek ek bir maddeyle giderilmesi önem arz etmektedir.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak teklife Komisyon görüşmelerinde olumlu katkı ve destek sunacağımızı ifade ediyoruz. Yine, bu şekilde, teklifin Komisyonda olgunlaşmış hâlini de Genel Kurul aşamasında parti olarak destekleyeceğimizi ifade ediyoruz. Görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin de yine bir kez daha hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Teşekkür ediyorum.