KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan, değerli bürokratlar; ben de öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Bu yakın süreçte, özellikle ekonomideki kötü gidişat nedeniyle esnaf, memur, çiftçi, çalışan çalışamayan, emekli, hemen hemen bütün kesimlerde ciddi bir geçim sıkıntısı yaşandı. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, bugüne kadar her kesime sahip çıkmaya çalıştık ancak iktidar olarak sizlerin sahip çıkamadığı ve hatta görmezden geldiği önemli kesimler de var ülkemizde. Türkiye'de çalışma yaşamında en büyük sorun şüphesiz ki kayıt dışı ve güvencesiz çalışma. Özellikle pandemi sürecinin ilk dönemlerinde iktidar "Evde kal." çağrısı yaptı, vatandaşımız evde kalma çağrısına uydu ancak milyonlarca kişi sayenizde maalesef ki geçim sıkıntısı, ekonomik sıkıntı yaşadı; örneğin, evlere temizliğe giden gündelikçi çalışan kadınlarımız: Türkiye'de 1 milyon civarında gündelik ev işlerine giden, yevmiyeyle çalışan emekçi kadınlarımız var. Türkiye'de gündelik ev işlerine giden kadın emekçilerimizin yüzde 95'i maalesef ki güvencesiz, işte bu süreçte destek alamayan en önemli kesimlerin başında gelmekte. Ne kısa çalışma ödeneğinden yararlanabildiler ne de günlük 39 TL'lik ücretsiz izin ödeneğinden yararlanabildiler.

Bir başka kesim ise yine evde kalıp da açlığa terk edilen emekçilerimizden sokak emekçileri. Evet, aslında her gün karşımıza sokakta çıkan bu kesim de yine iktidarınız tarafından maalesef görülemedi. Kimdi bunlar? Kestaneciler, ayakkabı boyacıları, mendil satanlar, sokak müzisyenleri, seyyar satıcılar ve daha niceleri. İşte yaklaşık 6 milyon civarındaki bu sokak satıcıları maalesef ki mağdur edildiler.

Yine, aynı şekilde, mağdur edilen bir kesim de motokuryeler; yüzde 90 seviyesinde kayıt dışı çalışan, iş koşulları maalesef ki istenilen düzeyde olmayan önemli bir kesim. Çoğunlukla sendikasız çalışan, sipariş yetiştirme baskısıyla çalışan, neredeyse son bir yılda 200 civarında kazaya kurban giden motokuryeler.

Kısacası, değerli arkadaşlar, iktidarınız süresince işte bu şekilde mağdur edilen kesimler oldu. Biraz önce bir arkadaşımız kâğıt toplayıcı işçilerimizden bahsetti, yine onlar da bu kesime dâhiller. İşte, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Sayın Genel Başkanımız ve Genel Merkezimizin çalışmalarında bu kesime özellikle yoğun bir şekilde eğilindi ve sorunlarını çözme sözü verildi. Cumhuriyet Halk Partisinin en yakın zamanda, iktidarında, işte sizlerin mağdur ettiği bu kesimler mutlaka ve mutlaka düzenli bir sosyal güvenceye kavuşacak ve yarın garantisi altına sokulacaklar.

Yine, sözleşmeli personellerimizin yaşadığı mağduriyet de devam etmekte. Türkiye'de 530 bin civarında sözleşmeli personel bulunmakta. Bu çalışanlarımız kadrolu personelle, memurla aynı işi yapmakta ancak maalesef ki güvencesiz bir şekilde çalışmaya devam etmekte ve mağduriyet yaşamaktalar; örneğin, ilimiz Antalya başta olmak üzere çok sayıda turizm çalışanları, emekçileri yine bu süreçte mağdur edildiler. Askıda çalışan vaziyetine getirilen ve bu nedenle de ne kısa çalışma ödeneğinden ne de nakdî ücret desteğinden doğru düzgün yararlanamayan yüz binlerce turizm çalışanı süreçte mağdur edildi ve önümüzdeki süreçte bu turizm çalışanlarının mağduriyetlerinin önlenmesi adına tedbirler alınması gerektiğini buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Sayın Bakan, göreve yeni seçildiniz, yeni atandınız; başarılar diliyorum ancak yeni atanmış bir Bakan ve bir hoca olarak, profesör olarak sizlerden şunu talep etmek istiyorum: Bakın, siz siyasetin birazcık dışından geldiniz, o nedenle devletin kurumlarının, kademelerinin siyasetin direkt etkisi altında bulundurulmasına, sokulmasına lütfen birazcık önleyici olun. Örneğin, İŞKUR -bir arkadaşımız daha benzer bir cümle ifade etti, ben de tekrar etmek istiyorum- maalesef ki AKP'nin il başkanlıklarının işçi bulma kurumları hâline getirildi Sayın Bakanım, bunu lütfen önleyin. Bakın, bir okula temizlikçi alınacak İŞKUR'a müracaat edilip ama listelerin AKP il başkanlıklarından gittiğini biliyoruz. Efendim, ormana işçi alınacak, listelerin oralardan gittiğini biliyoruz. Vatandaşımız, çalışanlarımız, daha doğrusu iş arayanlarımız bu durumdan ciddi anlamda rahatsız yani illa gidip düz bir işçilikte, geçici bir işçilikte, üç beş aylık çalışacak, iş bulacak olan bir kişinin gidip de AKP'ye kaydolma mecburiyeti yok Sayın Bakanım. Bunları lütfen önleyin ve buradan da tekrar sizlerin bu konuda hassasiyet göstermeniz gerektiğini ifade etmek istiyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz geçmiştir, otuz saniye de ek süre kullanmış durumdasınız. Son cümlenizi alalım.

CAVİT ARI (Antalya) - Toplumsal barış ve huzurdan bahsediyoruz ama bakın, en basit bir işçi alımında dahi bu şekilde ayırma kayırma işte bu toplumsal huzuru bozmaktadır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Cavit Bey.

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, son cümle.

Daha geçen hafta içerisinde polislik sınav sonuçları açıklandı; örneğin...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok aştınız süreyi, teşekkür ediyorum, sağ olun.

CAVİT ARI (Antalya) - ... kimlerin kazandığına ve kimlerin kazanamadığına şöyle bakarsak, işte bu ayrışmalar, bu haksızlıklar toplumsal barışı ve huzuru bozan tutum ve davranışlardır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Arı, teşekkür ediyorum, sağ olun.

CAVİT ARI (Antalya) - İktidar olarak siz önce bunlara dikkat edin diyorum ve bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim.