SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, TÜİK'in yayınladığı verilerden bahsedeceğim yani...

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Bu maddeyle ilgili olsa daha...

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bu maddeyle ilgili.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Şunu netleştirmedik ama...

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bu maddeyle ilgili zaten.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Velayet değiştirme...

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bakın, ben anlatacağım size şimdi.

TÜİK'in yayınladığı veriler -tabii, sizin kabul edeceğiniz veriler, başka verilerden bahsetmiyorum- son bir yıl içindeki boşanma olaylarından 124.742 çocuk etkilenmiş arkadaşlar. Bu, 25 Şubat 2021'de yayınladı; gelecek yıl ise Şubat 2022'de yayınlanacak. TÜİK bazı şeyleri yayınlıyor, bazı şeyleri yayınlamıyor. Örneğin, göçmenlerin sayısını yayınlamadı geçen ay; örneğin, ölüm sayısını yayınlamadı, onlardan dolayı araştırma bitmedi de yayınlamadı ama bunu yayınlamış. Son bir yıl içindeki boşanma olaylarından 124.742 çocuk etkilenmiş. Kesinleşen boşanma davaları sonucunda, 2020 yılında 135.022 çift boşanırken 124.742 çocuk velayete verilmiş. Boşanma davaları sonucu çocukların velayetinin çoğunlukla anneye verildiği görüldü, çocukların velayeti 2020 yılında yüzde 75,8 anneye, yüzde 24,2 babaya verildi yani dört 3 ana, dörtte 1 baba. Velayete verilen çocuklara 18 yaş altı çocuklar ile 18 yaş üstü engelli çocuklar da dâhil arkadaşlar yani engelli 18 yaş üstü çocuklar da dâhil. Yani, şimdi, buna baktığımız zaman, bir de bu düzenlemeye baktığımız zaman, burada çocukların velayet hakları yüksek oranda anneye bırakılıyor. Kanun teklifinin dolaylı yoldan kadınlara karşı ayrımcılık içerdiği konusunda kadınlarda bir algı var arkadaşlar. Bu konudaki bu algı, bayağı müthiş bir algı. Kanunların Anayasa'ya uygun olması şart. Eşitlik ilkesi, 10'uncu madde... Anayasal güvence altında eşitlik ilkesi. Kadınlara karşı dolaylı ayrımcılık içeren bu kanun teklifi Anayasa'ya açıkça aykırı arkadaşlar; bu bir. Bu cinsiyetçi bir yasa teklifi içerisine giriyor yani bu çerçevede düşünmek gerekiyor.

İkinci nokta, Türkiye'nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 9'uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre: "Taraf devletler, ana babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça ana babasının ikisiyle de düzenli bir şekilde kişisel ilişki kurma ve doğrudan görüşme hakkına saygı gösterirler." Şimdi, burada "ihtar eder" diyor ya, kime ihtar edecek? Velayet hakkı verilmiş yüzde 74,8 olan anneye ihtar edecek hâkim. Bu maddeye gerek var mı? Biraz önce Turan Bey kardeşimin dediği gibi. Ya, burada, çocuğun velayetinin bırakıldığı anne ve baba çocuğun güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu için çocuğun nerede ve ne zaman olacağını karar veren yetkili durumunda; çocuğun velayetinin bırakıldığı anne baba, hangisiyse. Bu nedenle, çocuk, velisiyle herhangi bir karara gerek olmadan kişisel ilişki kurabilirken velisi olmayan anne babasıyla ilişkisi ise velinin izni dâhilinde ya da mahkeme kararına göre görüşme hakkına sahip. Yani, ana babadan her biri de "Ben, kardeşim, velayeti istiyorum." diye dava açmak hakkına da sahip olduğuna göre, çocukla uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına da sahipse, bu yasal hakkı da olduğuna göre bu "ihtar edilir" lafı çok yanlış bir madde. Bu cümlenin kesinlikle hem biraz önce söylediğim Anayasa'nın 10'uncu maddesi gereği hem de gerçek olan yüzde 75,8 anneye, kadına yönelik bir algı, ayrımcılık algısı açısından geri çekilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.