KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, ülke olarak seviyoruz yani hani bir düzenleme yapalım, ondan sonra arkasını getiririz; bu tam böyle bir iş. Yani hani bunun altyapısını oluşturmadan önce yasayı yapalım, sonra zaman içerisinde nasıl olacağını göreceğiz. Şimdi, madde tam bu şekilde düzenlenmiş. Diyor ki: "Adalet Bakanlığınca kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince bu mahkeme kararlarının gereği yerine getirilecek." Bir: Kim getirecek? Müdürlük olan yerlerde bu müdürlük bu görevin gereğini yerine getirecek. Bu müdürlüklerde kimler görev yapacak? Personel, müdür, müdür yardımcısı, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı yapacak. Peki, bir yerde müdürlük yoksa? Zaten yasa koyucu bu ülkede pek çok yerde müdürlük olmadığını biliyor ve kabul ediyor, müdürlük yok. Müdürlük olmayan yerlerde kim yapacak bunu? Hukuk mahkemelerinin yazı işleri müdürü yapacak. Hukuk mahkemesinin yazı işleri müdürü. Biz, özel olarak yetkilendirilmiş, görevlendirilmiş adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüğünün yetkisini bir yazı işleri müdürüne verdik. Sadece bunu da vermiyor yasa hükmü, bu yetkiyi de vermiyor, başka yetkiler de veriyor hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürüne; diyor ki: "İlam ve tedbir kararlarının yerine getirilmesinde birinci derecede sorumlu olacak kişi -kim- yazı işleri müdürü olacak." Peki, bunu kimler marifetiyle yapacak? Psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı dışında dört ve beşinci grup personele de yaptıracak. Yani birim olan yerde sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagog yapacak fakat eğer böyle bir birim yoksa, Adalet Bakanlığı bir birim oluşturmamışsa; psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı yanında çocuk gelişimci ve rehber öğretmenler de bu işi yapacak, ayrıca bunlar gibi uzman olanlar yapacak.

Şimdi, personel yok, birim yok, yazı işleri müdürüne verdiniz, bu görevi yapanlar yok; dördüncü sırada kimler geliyor? Valilik bu meslek grubunda yer alanların listesini yazı işleri müdürüne gönderecek. Yani diyelim ki siz Millî Eğitim Bakanlığında öğretmen olarak görev yapıyorsunuz veya işte, sağlık müdürlüğüne bağlı olarak bir birimde sosyal çalışmacı olarak görev yapıyorsunuz veya psikolog olarak görev yapıyorsunuz, hukuk mahkemesinin yazı işleri müdürü bir anda sizin amiriniz pozisyonuna gelecek. Neden? Valilik bu listelerin tamamını yazı işleri müdürüne gönderecek ve yazı işleri müdürü bunların arasından görevlendirme yapabilecek. "Öğretmenler" gibi genel bir kavram daha var içerisinde, "öğretmenler", hangi öğretmenler? Mesela ağaç işleri öğretmeni olabilir mi?

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) - Rehberlik...

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Niye olmasın Mustafa Bey? Kanunda "öğretmen" diyor, mesleği yazıyor mu?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Rehberlik ve psikoloji eğitimi...

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Ya, değil, hayır; olur mu yasa koyucu... Yani "rehber öğretmen" diyebilirsiniz, "rehber öğretmen" dememişsiniz değil mi? Veya "rehberlik araştırma merkezinde görev yapanlar" dememişsiniz, "öğretmen" demişsiniz.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Çocuk gelişimi öğretmeni.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Bakın, Aile Bakanlığında huzurevlerinde, özürlülerle çalışanlar, yaşlılarla çalışanlar veya yetiştirme yurdunda çalışanlar her öğretmen görev yapıyor, neden? Çünkü yasa koyucu "öğretmen" diye bir ibare kullanmış. Dolayısıyla, o kurumlarda İngilizce öğretmeni de görev yapıyor, ağaç işleri öğretmeni de yapıyor, motor tesviye öğretmeni de görev yapıyor. Dolayısıyla, burada valilik bütün öğretmenlerin listesini gönderecek yazı işleri müdürüne ve yazı işleri müdürü bütün öğretmenler içerisinden bir sıra oluşturacak ve bu işin eğitimini almamış, bu konuda herhangi bir bilgi birikimi olmayan bir öğretmeni de burada görevlendirebilecek. Bu, çocuğun üstün yararına çok açıkça aykırı bir hüküm.

Ayrıca, bu öğretmenleri görevlendirdiniz, kurum personeli olmayanları görevlendirdiniz; bunlara herhangi bir ücret verecek misiniz? Nerede vereceksiniz?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Verilecek.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Hayır, ilk hükümde vermediniz; neden? Adli personel olmadığı için. Yasa hükmü adli personelleri düzenliyordu. O yüzden cumhuriyet savcısının emriyle olan kısmı çıkarıp, sadece Sosyal İnceleme Raporu (SİR) hazırlayan sosyal çalışmacılara, pedagoglara ve psikologlara yolluk verilmesinin önünü açtınız ama burada görevlendirdiğiniz öğretmenlere de ücret vermenizi sağlayacak herhangi bir düzenleme yok.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - İlerleyen maddelerde var.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Hem çocuklara haksızlık ediyorsunuz hem de öğretmenlere haksızlık ediyorsunuz, büyük bir boşluk var. Bizim önerimiz şu: Bence, Adalet Bakanlığı bu işi yapmamalı, Adalet Bakanlığının bu konuda yeterince personeli yok. Eğer bir bakanlık yapacaksa yani çocukla kişisel ilişki kurulması konusunda, mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmesi konusunda bir bakanlık sorumluluk üstlenecekse bu bakanlık, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olmalı; Bakanlığın en son ismi neyse işte o Bakanlık olmalı yani. Evet, Aile Bakanlığı olmalı. Yeterince personeli var mı? Kuşkusuz, Aile Bakanlığının da yeterli personeli yoktur ama Adalet Bakanlığından daha fazla personel sahibi olduğu, daha geniş bir alanda örgütlendiği çok açık. Dolayısıyla, Aile Bakanlığına bu görevin verilmesinin daha doğru olacağını düşünüyoruz.