SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, teklifin gerekçesinde özellikle "Kişisel ilişki kurulmasına dair kararların icra dairelerince zorla yerine getirilmesi, bir yandan çocuğun üstün yararına riayet edilmediği yönünde şikâyetlere neden olurken..." diye devam ediyor. Şimdi, bu çerçevede bu 36'ncı maddeye geldiğimiz zaman, çocuk bir nesne olarak kabul ediliyor, anne ve baba çocuğu bir çatışma nesnesi hâline getiriyor. Düzenlemeye göre, çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararları yükümlüsü tarafından rızayla yerine getirilmediği takdirde hak sahibi müdürlüğe başvurabiliyor, talebi alan müdürlük işlem başlatıyor, yükümlüyle iletişim kurulamaz, yükümlü çocuğu belirtilen yere getirmezse çocuğun teslimine dair bir teslim emri gönderiyor ama burada çocuğun iradesi yok. Nerede çocuğun iradesi? "İradesi" diye bir şey yok, bu ana kadar devam ediyor, irade yok. Düzenlemede "haklı sebep" kavramı yer alıyor, çocuğun iradesinin görüşmeme yönünde olması acaba -sormak istiyorum- haklı bir sebep sayılacak mı? Bunu da mı yönetmeliğe bırakacağız, her şeyini olduğu gibi?

Kolluk birimlerinin zor kullanması hüküm altına alınmakta ama gerekçede artık zor kullanma yok, İcra ve İflas Kanunu'ndaki şu maddeleri bırakıyoruz, daha güzel bir... Neydi ismi? Adli destek ve mağdur hizmetleri; Müdürlükleri; ne güzel isim. "Mağdur hizmetleri müdürlüklerini oluşturduk." mantığıyla zor kullanma yok ama burada hüküm altına alınmakta. Demek ki mevcut sisteme ne kadar benziyor değil mi arkadaşlar öngörülen sistem? Çocuk için değişmeyecek tek şey, burada Turan kardeşimin bugün defalarca söylediği gibi travma, çocukta bir travma; iradesi yok çünkü nesne olarak görülüyor. Yani burada çocuğun üstün yararı hiç kale alınmıyor, anne, babanın durumu önemli. Çocuk teslimi, sağlanan ihtiyaçları, duyguları umursamayan, artık bir meta olarak görülüyor. O zaman bir önerim var arkadaşlar size, bakın, yani bu saatte. Saat kaç olmuş? Saat 23.15; aklıma geldi birden. Biz aile mahkemelerini kurarken aile hâkimlerinde birinci öncelik olarak ne istedik? "Aile hâkimleri evli olsun, çocuk sahibi olsun." dedik değil mi? Olmayan yerlerde de istisnalar olabileceğini söyledik ama evli ve çocuk sahibi olmasını istedik. Yahu, şu adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlerinin de evli ve çocuk sahibi olmasını isteyelim. Yazı işleri müdürleri var ya, bunlar olmazsa, kurulamayan yerlerde onlar bakacak ya, onlarda da evli ve çocuk sahibini öngörelim, olmazsa başkalarını bulalım çünkü çocuğun hâlinden anlarlar, sizin bu yasa metninde olmayan iradeyi anlarlar, çocukların çıkarlarını anlarlar ki orada çocuklar arada kalmaz.

Teşekkür ederim.