| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Tokat Milletvekili Mustafa Arslan ve İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ile 37 Milletvekilinin; İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi(2/3911) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .11.2021 |
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, Sayın Başkan, bu teklifin içeriğiyle ilgili madde metnine baktığımızda onunla ilgili değerlendirmeden öte ben başka bir açıdan olayı ele almak istiyorum. Bakın, biz hep itiraz ediyoruz, hem buranın işleyişiyle ilgili hem genel yasa yapma tekniği açısından. Saat sabah onda başladık, şimdi saat bire geliyor, arada bir iki kere ara verdik ama yaklaşık -burası net yani biteceği kısmı da düşündüğümüzde- on üç saat fiilen çalışmış bir Komisyon, bu saate kadar. Dolayısıyla yani bugün şöyle düşünün: Türkiye'nin en önemli, Türkiye Büyük Millet Meclisinin en önemli komisyonlarından biri ve insanların konsantrasyonunun, dinginliğinin önemli olup verimini artırması gerektiren bir yer ve bu şekildeki bir çalışma usulü çok yanlış. Bugün dört saat aralıksız otobüs kullanan adamı bile bir süre dinlendiriyorlar yani burada yasa yapıyoruz Adalet Komisyonu olarak ve başından sonuna kadar konuşulanlara baktığımızda gerek Anayasa'ya aykırılık açısından gerekse de kanunların sistematiği açısından onlarca eksik hatayı konuştukça karşılıklı buluyoruz, görüyoruz.
Komisyona gelen işler alt komisyona sevk edilmiyor, tebliğ tarihleri özellikle kısa tutulmaya devam ediyor yani bir hafta, on gün öncesinden bunlar planlanıp tebliğ edilebilir, on beş gün öncesinden tebliğ edilebilir; herkes dersine daha iyi çalışabilir, alt komisyona gider, uzmanlar davet edilir, daha iyisi yapılır.
Bakın, bu kanunun bütününe baktığımızda Cumhuriyet Halk Partisini kişisel olarak artı ya da eksi direkt ilgilendiren ne var? Yok. Bizim burada sabahtan beri itirazlarımız, arkadaşlarımızın feveranları ne için? Daha iyisi olsun diye. Yani kısa süre içerisinde bu kadar hatanın bulunduğu bir yerde bir de üstüne şöyle bir anlayış var: Şimdi, 7 kanunda değişiklik yapılıyordu ayrı, torba kanunun hani torbası deniyor ya, şimdi burada İcra ve İflas Kanunu'nda değişiklik yapıyoruz, Devlet Memurları Kanunu'nda değişiklik yapıyoruz, Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 Sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanun'da değişiklik oluyor, kanun yapılıyor, Türk Medeni Kanunu'nda değişiklik yapıyoruz, Çocuk Koruma Kanunu'nda değişiklik yapıyoruz, Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun'da Değişiklik yapıyoruz, Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'da değişiklik yapıyoruz, şimdi de son dakika değişikliğiyle Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda değişiklik yapıyoruz. Şimdi, bakın, bunlar hep ayrı ayrı kanunlar ve bunlar ayrı ayrı herkesin, her komisyon üyesinin detaylarıyla hem o kanunlara hem o çıkarılış şeylerine, işleyişe muhataplarıyla konuşarak danışarak çalışması, öyle gelmesi gereken bir şey. Bu anlayış Türkiye Büyük Millet Meclisinde kaliteli yasa yapmanın önündeki en büyük engel. Bugün, inşallah bu son olur diyorum, bir daha böyle uzun süreli şey de olmaz.
Dediğim gibi, içeriğine baktığımızda yani engelin kaldırılması... Cumhuriyet Halk Partisinin engelliler açısından olumlu, pozitif bir düzenlemeye karşı çıkacak hâli yok ama mesele bu değil. Mesele şu: Hakim ve Savcılar Kanunu'nda yapılması gereken birçok değişiklik var belki yani bunları böyle ayrı ayrı, gece birde çıkartılan kanunların arasına serpiştirmenin hiçbir mantığı yok. Son söyleyeceğim bu.