| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Tokat Milletvekili Mustafa Arslan ve İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ile 37 Milletvekilinin; İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi(2/3911) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .11.2021 |
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - İç Tüzük 35'inci madde, komisyonların yetkisi, toplantı yeri ve zamanı: "Komisyonlar, kendilerine havale edilen kanun tekliflerini aynen veya değiştirerek kabul veya reddedebilirler; birbirleriyle ilgili gördüklerini birleştirerek görüşebilirler ve Türkiye Büyük Millet Meclisi binasında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca kendilerine ayrılan salonlarda toplanırlar. Ancak, komisyonlar, kanun teklif edemezler, kendilerine havale edilenler dışında kalan işlerle uğraşamazlar, Başkanlık Divanının kararı olmaksızın Genel Kurulun toplantı saatlerinde görüşme yapamazlar ve kanun tekliflerini bölerek ayrı ayrı metinler hâlinde Genel Kurula sunamazlar." İç Tüzük hükmü çok açık, komisyonlar kanun teklif edemezler, kendilerine havale edilenler dışında kalan işlerle uğraşamazlar. Bu bize havale edilmiş bir iş değil Sayın Başkan dolayısıyla bunun görüşülemeyeceğini düşünüyorum. Bakın, eğer Genel Kurulda olsaydı nasıl işleyecekti bu iş? Bütün grupları davet edecekti Başkan veya Başkan vekili, bütün grupların onayını alırsa eğer gündemine alacaktı. Bunu bile işletmediniz yani en azından, diyelim ki teklif sahiplerinin gerçekten gerekli gördükleri böyle bir hüküm olabilir. Ne yapması gerekirdi? Nezaketen de demiyorum sadece, sorması gerekirdi, diğer grupların onayını alması gerekirdi. Usulde paralellik gereği, eğer bütün gruplar onay vermiş olsaydı gündeme alınıp görüşülebilirdi. O yüzden, arkadaşlarımızın bu teklifi geri çekmesini ama eğer kararlı iseler Genel Kurula ek bir teklif olarak getirip diğer grupların onayını alıp diğer grupların ortak teklifi olarak sunmaları gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü içeriği genel olarak tartışılabilecek bir şey değil yani hani içeriğinden bağımsız olarak söylüyorum. O yüzden, açıkça İç Tüzük'ün 35'inci maddesine, Türkiye Büyük Millet Meclisinin iç işleyişine ve teamüllerine aykırı olan bu uygulamadan vazgeçilmesi gerekir.