HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, kıymetli hazırun; herkesi saygıyla selamlıyorum.

Ben Sayın Bakana bir soruyla konuşmama başlamak istiyorum: Sayın Bakanım, Şırnak'ın Silopi ilçesinde hayat kurtarmaya var mısınız? Böyle çok net bir soru sorayım size. Çünkü Silopi ilçemizde "Celali Deresi" olarak bilinen derenin 2003-2004 yıllarında 5 kilometrelik bir mesafesi DSİ 10'uncu Bölge Müdürlüğü tarafından yapılmıştı ancak 2006 yılında yaşanan sel felaketi sonrası 3 yurttaşımız hayatını kaybetmişti. O dönemde de tabii, ortaya çıkan sonuç ve bugün de devam eden durumla birlikte projenin tamamen uygulanmadığı, dere çevresindeki yapılaşmanın engellenmediği ve dolayısıyla da taşkın durumlarının meydana geldiği ve yine meydana gelebileceği açıkça ortaya çıkan bir sonuç olarak karşımızda duruyor. Silopi Belediyesi DSİ 10'uncu Bölge Müdürlüğü 105'inci Şube Müdürlüğüyle bu konuda yazışarak gerekli önlemlerin alınması için bazı taleplerde ve yine, kanalizasyon sistemi için bazı bilgilendirmelerde bulunmuş, tarafımıza yeni ulaşan, belediyenin tarafımıza ulaştırdığı yazıda ret gerekçesi olarak da bazı gerekçeler sunulmuş. Ancak net bir şekilde şunu söylemek isterim: İklim krizinin, iklim değişikliğinin geldiği boyut göz önüne alındığında, bu kadar asfalt dökülmesi, bu kadar fosil yatık kullanılması, bu kadar betonlaşma sonrası ortaya çıkan doğal afetlerin sayısındaki artış hızı, Silopi ilçesinde çok yakın zamanda bizleri endişelendiren bir sel felaketinin tekrardan yaşanması gerçekliği karşımızda duruyor. Ülkemizde son dönemde Kastamonu, Sinop ve Van'daki sel felaketleri de göz önüne alınarak öncelikle, bu sel felaketinin önlenebilmesi için gerekli görülmesi hâlinde... Ki bizim ulaştığımız bilgiler, tamamıyla bu projenin yeni baştan yapılmasının gerektiği durumu iletildi çünkü bu derenin ıslah ve altyapı çalışmalarının yapılmaması -dediğimiz gibi, belirttiğimiz üzere- başka canlarımızı da kaybetmemize sebep olacak. Bu sebeple... Bu felaketlerin önlenebilmesi için şu an elimizde bir imkân var. Evet, 2003-2004'te yapılan ıslah çalışmasından sonra 2006'da meydana gelen can kayıplarına artık hiçbir şey yapamayız, geçmişe müdahale edemeyiz ancak bu ana müdahale ederek ortaya çıkabilecek sonuçları engelleyebiliriz. Bu sebeple sizden bu konuda hassasiyet bekliyorum.

Bir de sürem azaldı ama Şırnak'ta ve aslında diğer birçok kentte devam eden orman kıyımlarına ilişkin de birkaç söz söylemek istiyorum Sayın Bakan. Tabii, son dönemde sürekli gündeme gelen bir konu: Özellikle Şırnak'ta her gün sadece Şırnak-Silopi ya da Şırnak-Cizre arasında onlarca araçta... Yani neredeyse onlarca yıllık, belki de daha fazla yaşı olan ağaçların kesimine şahit oluyoruz. Bu tomruklar, bu ağaçlar yüklenmiş ve bu durum yaklaşık iki yıldır her gün devam ediyor. Tabii, güvenlikçi politika anlayışı sebebiyle, aşırı güvenlikçi politika anlayışı sebebiyle -herhangi bir hukuki dayanaktan da tabii yoksun olduğunu düşündüğümüz- ölçüsüz ve orantısız bir şekilde, herhangi bir ön hazırlık, inceleme yapılmadan ağaçlar kesilmekte, orman alanları azalmakta ve orman habitatı zarar görmektedir. Şırnak halkı bu durumdan son derece de şikâyetçi çünkü bazı maddi kaygılar, maddi duygular, talepler ve dediğimiz gibi aşırı güvenlikçi politikalarla orman alanları talana uğramış durumda. Bu durumu size şöyle çarpıcı bir örnekle de anlatmak isterim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Tamam, tamam Sayın Başkanım.

Orman Genel Müdürlüğüne ait 2 farklı veriyi incelediğimizde, yedi aylık bir sürede, Şırnak bölgesinde ormanlık alanda yüzde 8'lik azalma verilere de yansımış durumda; sosyal medyada ve genel sayfada paylaşılan veriler doğrultusunda. Artık bu orman kıyımına da "Dur!" denilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Teşekkürler.