KOMİSYON KONUŞMASI

OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Bakan, öncelikle sizin sunumunuzdan başlamak istiyorum.

Birincisi, sunumunuzda kadına yönelik şiddete dair bölümleri atlayarak gittiniz, sadece başlıklara değinmekle yetindiniz zaten 32 sayfalık bir bölümde 3 sayfa kadına yönelik şiddete dair bölüm var, bu kadar yer ayrılmış. Bu ülkede 2021 yılının başından itibaren 296 kadın, ekim ayındaysa 22 kadın erkekler tarafından, üstelik en yakınındaki erkekler tarafından katledildi. Kadınlar en yakınındaki erkekler tarafından evlerinde, iş yerlerinde, gündüz sokak ortasında işine giderken, markete giderken katlediliyor. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetinin boyutu artık bir kadın kırımı hâline gelmiş durumda.

Yine, 2013-2020 yılları arasında çocuğa yönelik 143.335 cinsel istismar dosyası inceleniyor bu ülkede. Türkiye'de son on sekiz yılda 542.821 kız çocuğu doğum yapmış durumda. Bu koşullardaki bir ülkede yani kadın cinayetlerinin bir kadın kırımı hâline geldiği ülkede tek adamın bir tek sözüyle, bir gece yarısı kararnamesiyle "İstanbul Sözleşmesi'nden çıktık." deniliyor ve siz bir kadın olarak, bir kadın Bakan olarak herhangi bir açıklama yapmadınız bu konuda. Biz, buradan -kadın hareketinin ısrarla vurguladığı gibi- bir Aile Bakanlığına değil, bir kadın bakanlığına, ayrı bir çocuk bakanlığına ihtiyaç olduğunu, bunun bir zorunluluk olduğunu bir kez daha tekrar ediyoruz.

Evet, bizzat siyasi iktidar mensubu erkekler özellikle "toplumsal cinsiyet" kavramı nedeniyle İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmak üzereyken, bunun zeminini hazırlamak için yaptıkları açıklamalar -boşanma komisyonu raporlarından özellikle erkek egemen sisteme dair sözlere, kadın düşmanı söylemler ve "Kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum." sözlerinden, "3 çocuk, 5 çocuk doğurun." fetvalarına kadar bütün bu sözler- biz kadınların yaşam hakkını ihlal eden bir zemin ortaya koyuyor ve kadınların, çocukların, LGBTİ+'ların her gün şiddete maruz kalmasına ve daha da ötesi sokak ortasında katledilmesine sebep oluyor. Erkekler güçlendiriliyor, hem sözleşmeden çıkma kararından sonraki olan biten her şey -bunları raporlaştırıyor kadın hareketi- hem de Türkiye'deki ceza politikaları...

Erkekleri güçlendiren bir cezasızlık politikası var ve bunun sonucunda kadınlar katledilirken katillerin savunmalarıysa zaten ceplerinde, hepsi aynı ağızdan, aynı savunmaları yapıyorlar: "Akıl sağlığım yerinde değil." "Namus için işledim, hak etmişti." Peki, bu laflar ortak olarak birileri tarafından ezberletiliyor mu bu erkeklere? Niye hepsi aynı cümleleri sarf ediyor? Çünkü bu katiller bunları öğrendiler. Evet, yanlış değil, öğrendiler. Cinsiyetçi ve kadın düşmanı söylemleriyle erkek egemen sistem bu katillere bu savunmaları öğretti. Kadın katillerine haksız tahrik indirimleri havada uçuşurken ölmemek için meşru müdafaa hakkını savunan Çilem Doğan on beş yıl hapse mahkûm edildi bu ülkede. Aleyna Çakır'ın katili Ümitcan Uygun, sokaklarda elini kolunu sallayarak geziyor, buna izin verildi. Peki, ne oldu? Esra Hankulu katledildi bu ülkede.

İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararından önce, sözleşmeye dair iktidarın yarattığı dezenformasyon, hep birlikte erkeklerin yarattığı, iktidar sahibi erkeklerin yarattığı dezenformasyon ortamı, ayrımcılığı, cinsiyetçiliği körükledi ve LGBTİ+'lar sistematik bir şekilde eşitsizlikten tehditlerin ve fiilî saldırıların hedefi hâline getirilmek zorunda bırakıldı ve gökkuşağı bayrakları bile yasaklandı, kafelerin önündeki gökkuşağı şemsiyeleri bile indirilmek istendi.

Kadına yönelik şiddet tolere edilebilir değildir, buna dair görülemez ve böyle görülürse eğer şiddetle mücadele edilemez. İstanbul Sözleşmesi'ni ve 6284'ü savunmazsanız kadın cinayetleriyle mücadele edemezsiniz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Ersoy, lütfen tamamlar mısınız?

OYA ERSOY (İstanbul) - Sığınma evlerine geçemedim, bunu sorular kısmında söylemek istiyorum ama son bir şey, yine, sunumunuzdan bir bölüm söylemek istiyorum size: Bu, öncelikle bir AKP bülteni değildir, "Bütün AK PARTİ içerisindeki kadın milletvekili sayısı 54, oranı ise yüzde 18,82'dir." diye yazılmış sunumda. Eğer kadınların temsiliyetinden bahsedecekseniz bu konuda HDP'yi örnek göstermek zorundasınız.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Teşekkür ediyorum.

Sayın Ersoy, lütfen tamamlayın.

OYA ERSOY (İstanbul) - Yüzde 42 oranla bu konuda HDP, herkese öğretiyor.

Teşekkür ederim.