KOMİSYON KONUŞMASI

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, özellikle de kadınlar olarak sahip olduklarımızı ebedî, tek Önder'imiz Mustafa Kemal Atatürk ve "en büyük eserim" dediği cumhuriyetimize borçluyuz. Kadının toplumda erkeklerle eşit yer alabilmesini sağlayacak devrimleri hayata geçiren Ata'mızı sonsuzluğa uğurlayışımızın 83'üncü yılında minnet, saygı ve özlemle anıyoruz. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına ilerlerken, kadınların vermiş olduğu hak mücadelelerini geri götürmeye çalışan anlayış, söylem ve eylemlerle karşı karşıya kaldığımız günler yaşıyoruz. Bunlarla mücadeleye alıştık da kadının toplumsal statüsünü yükseltmekten sorumlu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2021 faaliyetleri ve 2022 bütçesinde de ne yazık ki bu anlayışın izlerini görüyoruz.

Bakanlığınızdan Çalışma Bakanlığı ayrılınca, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında daha etkin rol alacağınız beklentisi içindeydik ancak sunumuzda, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemeyle ilgili tek bir cümle etmeyerek bu beklentilerimizi ne yazık ki boşa çıkardınız. Oysaki ülkemizde kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı yoksulluk, şiddet, kadın cinayetleri, kararlara katılım, eğitim, istihdam, spor, sağlık ve kentsel haklar, hizmetlere erişim, medyada cinsiyetçilik gibi sayısız sorun yaşamakta. Kusura bakmayın Sayın Bakan, bu sorunlar, sunumunuzda 5 sayfada verdiğiniz istatistiklerinizle ve bütçe teklifinde tek bir program ödeneği adı altında çözemeyeceğiniz kadar derin.

2002 yılında Bakanlığınız için öngörülen ödenek 66 milyar, merkezî bütçenin yüzde 3,77'siyle bakanlıklar içinde 6'ncı sırada. Toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarını sürdürmekle sorumlu Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün 22 milyon 20 bin liralık 2022 yılı bütçesi ise son derece yetersiz. Bütçenin yüzde 75'i personel giderleri olduğundan, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermeyi bırakın, daha da derinleştireceğinizin, kadın mücadelesinin tüm kazanımlarını hedef alacağınızın açık göstergesi.

Bütçe ödeneklerinin programlara göre dağılımında, Kadınları Güçlendirme Programı bütçesi 943 milyon. Şimdi, bunu 41 milyon 698 bin kadın nüfusuna böldüğümüzde, kadın başına 22,5 lira. İşte, Sayın Bakan, güçlü kadın için ayırdığınız bütçe yarım kilo dana kıyması parası.

Artan kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin baskısıyla "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Programı" başlığı varsa da fonksiyonel bütçeden program esaslı bütçelemeye geçildiği için nerelere ayrıldığını da göremiyoruz.

Kadınlar dâhil kırılgan gruplara hizmet veren bir Bakanlık olarak politika üretmekten çok, sosyal yardım derneği gibi çalışıyorsunuz. Yoksullukla mücadele programında sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürünü kökleştirici çalışmalar yapmak hedefiyle, AKP'nin politikalarıyla yoksullaştırılanlara "Yardımları hak temelli olmaktan çıkaralım, lütuf ve bağımlılıkla kökleştirelim, seçim zamanı gelince de kendilerine oy tehdidi olarak kullanalım." hedefinde misiniz?

Avrupa Birliği İstatistik Ofisi verilerinde Türkiye, yoksulluk ve sosyal dışlanma riskinin yüzde 6,5'la en çok arttığı ülke. Sosyal yardımlarla ne kadını ne aileyi güçlendirebilirsiniz. Ayrımcılık ve eşitsizliklere müdahale etmeyen bir sosyal politika, kadınlar için çözüm olmak bir yana, sorunları daha da yıkıcı hâle getiriyor. Mevcut toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle yoksulluğun kadınlaşması daha da derinleşiyor. "Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum" adı altında anlattıklarınız ve istatistiki verileriniz kadınlara hiçbir kazanım sağlamıyor.

Sabah, Gülizar Vekilimiz "Kimin Bakanısınız?" diye sorunca sesler yükselmişti. Sayın Bakan, siz, sunumunuz ve bütçenizle, eşitsizliğin toplumsal değil, fıtrattan olduğuna inananların, kadını eşitsizlik ve yoksullukla erkek egemenliğine mahkûm etmek isteyenlerin Bakanı mısınız? Sunumunuzda AK PARTİ kadın milletvekili sayısıyla övünmenizden de bu anlaşılıyor ancak övündüğünüz milletvekilleri tek bir erkeğin uluslararası bir anlaşmadan çıkmasıyla kadınların hak kazanımlarının elinden alınmasına tek kelime etmeyen milletvekili sayısıydı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Siz de ne İstanbul Sözleşmesi'nden söz ettiniz sunumuzda ne de cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında en etkili araç olan toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemeden.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Bitiriyorum Sayın Başkan, bir saniye.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son bir cümle lütfen.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ancak kadınlar merak etmesin, biz Cumhuriyet Halk Partililer, kadın kazanımlarının teminatıyız. Sayın Genel Başkanımızın da söylediği gibi, İstanbul Sözleşmesi'ni yürürlüğe koyacağız, güçlü kadınlardan oluşan güçlü demokratik toplumu yaratmak için de mücadelemizi asla bırakmayacağız.