| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Meteoroloji Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 11 .11.2021 |
MAHİR POLAT (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, sevgili bürokratlar; hepinize selamlar.
Şimdi, başlangıçta Çevre ve Şehircilik, artı, İklim Bakanlığı üzerine konuşmak gerekiyor. Bir kere, isim baştan çatışma kümelerinin çok olduğu bir isim; isimle sakat başlıyor, torba bir isim gibi geliyor. Çevre ve şehircilik birbiriyle paralel olmayan noktalar, aslında çatışacak noktalar; uzlaşı alanlarının zayıf olduğu, çatışma alanlarının güçlü olduğu yerler. O yüzden, Türkiye'de çevrenin ayrı bir bakanlıkla, özel bir şekilde temsil edilmesi, iklimin de aynı şekilde, aynı bakanlıkta temsil edilmesi gerektiğine inanıyorum. Şimdi, Çevre Bakanlığı imara bir alan açacak, şehircilik ona itiraz edecek, çatışacaklar. Aynı bakanlık içinde olduğu zaman burada sıkıntılar doğabilir.
Uzun bir gecikmeden sonra Paris İklim Anlaşması imzalandı. Gecikmeyi eleştirmekle beraber, anlaşmanın imzalanmış olması ülkemiz adına sevindirici.
COP26'da milletvekili arkadaşlarımla birlikte ülkemizin temsil edildiğini görmekten mutluluk duyduk fakat bu anlaşmanın koşullarının bir an evvel -şartlarının bir an evvel- yerine getirilmesi gerekiyor çünkü gezegenimizi ve iklimimizi korumak zorundayız. Şimdilik gidecek başka bir gezegenimiz olmadığına göre hızlıca, bu gezegeni yaşatacak önlemleri almak durumundayız.
Sel, afet bölgelerine altyapı hizmetlerinin hızlıca yapıldığı, yenileştirildiği söylendi fakat afeti, selleri... Tabii, öngörülebilir şeyler bunlar, iklim krizinin bu kadar yoğun olacağını biliyorduk, bekleniyordu, araştırılabilir de. Öncelikle, dere yataklarında, akarsu yataklarında bulunan alanların boşaltılması -neye patlarsa patlasın, neye mal olursa olsun bir canın karşılığı olmayacağını düşünüyorum- ve bu alanların hızlıca tahliye edilmesi gerekiyor.
Tarihe vefa ve saygı çok güzel, çok önemli. Tarihini bu kadar çok parlatamayan, bunu turizm anlamında bir zenginlik alanı hâline getiremeyen bizim gibi bir millet yoktur herhâlde. Yapılan çalışmalar yeterli değil, iyi fakat yeterli değil. Bunun için aslında İstanbul Büyükşehir Belediyemizin yapmış olduğu, tarihî mekânlarla ilgili bir iyileştirme çalışmaları var, yakından ilgiyle ve büyük bir gayretle takip etmeye çalışıyorum; ilham kaynağı olabilir diye düşünüyorum.
Marmara'da müsilaj problemi eğer... Çevre konuları, değerli vekiller -biz Çevre Komisyonunda da konuşuyoruz- politikaötesi, siyasetüstü bir iş. Zamanında muhalefet milletvekillerine kulak verilmiş olsaydı -beş sene önce arkadaşlarımız Müsilaj Araştırma Komisyonu ve bununla ilgili kanun teklifleri vermişti- gözümüzün önünde bir deniz yok olmazdı, bir hayat, habitat yok olmazdı. Bununla ilgili daha fazla birbirimizi dinlemeye ihtiyacımız var.
Benim seçim bölgemle ilgili... Mesela millet bahçelerinden bahsediyoruz. Evet, Türkiye'de yeşil alanların artırılması çok önemli. Bu çerçevede, adına "millet bahçesi" dediğiniz şeyler yapıyorsunuz. Bergama'da şehir stadını yıkarak bir millet bahçesi yapıyorsunuz fakat orada 86 tane esnafımızın dükkânı var ve onlar tahliye ediliyor ve hiçbir önlem alınmadan tahliye ediliyor. Bu insanlar zaten pandemi koşullarından yorgun ve yoksul çıktılar, borçlu çıktılar. Ta buraya kadar, yanımıza kadar geldiler seslerini duyurabilmek için. Sayın Bakan, buna mutlaka el atmak zorundasınız. Bu insanlar mağdur edilmemeli. Bugünlerde artan fiyatları da göz önüne alırsak bu insanları yaşatmamış, öldürmüş oluruz.
Küçük Menderes havzası var benim seçim bölgemde. Burada özellikle yer altı sularında ciddi bir çekilme var, gittikçe çoraklaşıyor. Burayla ilgili önlem almak zorundayız, oradaki su olayına, su havzalarına zarar verecek her türlü etkinlikten uzak durmak zorundayız.
Değerli Bakanım, buralarda -çok ciddi- kızılçam ormanlarının ortasına, dağlarda, Kartal Dağı'nda bir mermer ocağı yapılmak isteniyor. Bu, hem o çam ağaçlarını hem de o bölgede yaşayan insanların hayatını olumsuz yönde etkiliyor. İnsanların hayatı, su kaynaklarımız ve ormanlarımız mermerlerden çok daha fazla değerli ve bunlara -aynı şekilde, Kiraz'da da böyle bir çalışma var- müdahale etmek zorundayız.
Yine, Bayraklı deprem konutları yapılıyor. Bizim belediyelerimiz de bunlarla ilgili birçok çalışma yapıyor, arkadaşım da birazdan anlatacak size.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.
MAHİR POLAT (İzmir) - Fakat mimari dokuyu korumak ve güneş enerjisi yatırımlarından bahsedilirken, oradaki yapılarda -anlamakta zorluk çektiğim- kubbeli yapılar oradaki mimari dokuyla uyumsuz ve orada güneş enerjisi altyapıları yapılmamış. Bunlara dikkat etmemiz gerekiyor.
Bir de son cümlem: İzmir Büyükşehir Belediyesinin, bu, acil iklim krizi ve felaketlerden kaynaklı bir kredi talebi var. Bakanlıkla beraber hızlıca olumlu hâle getirirsek mutlu oluruz.
Teşekkür ederim.