| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Meteoroloji Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 11 .11.2021 |
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Atık işçilerinin sorunları çok büyük. Atık bedelinde biriken parayı... Birkaç firma belediyeler adına çalışan firmalarla sözleşme yapıyor. Sözleşme yapan firmalar sokak toplayıcılarının topladığı atığı alıyor ancak kendisi toplamış gösteriyor. Kısacası, parayı, sokağı hiç görmeyen firmalar kazanıyor. Kâğıt atık emekçilerinin direkt geri dönüşüm firmalarına da istedikleri yerlere yasal olarak, serbest olarak satabilmeleri gerekmektedir. Mevcut yasalara göre toplanılan atığın maalesef sisteme girişi yapılmamakta, emekçiler de bunları resmî olarak satamamaktadırlar.
Ayrıca, Sayıştay raporlarında bazı şirketlerin lisans almadan enerji tesisleri kurduğu bulguları var. Geçici faaliyet belgesi ya da lisans almadan faaliyette bulunan şirketler hangileridir? Bazı şirketlerin zorunlu olmasına karşı sera gazı emisyonlarını izleme planları ve raporlarını Bakanlığa vermediği tespit edilmiştir. Bu şirketler hangileridir? Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Sayıştay raporlarında tespit edilen bulgulara yönelik bir açıklaması olacak mıdır?
Sedat Peker, Çevre ve Şehircilik Bakanlığında Sadık Soylu'nun bir bürosunun olduğu ve buradaki yolsuzluklardan söz etmişti. Arazi rantının en çok döndüğü Bakanlık burası. Peker'in iddialarında, Çevre Bakanlığında Mekânsal Planlama Genel Müdürü Erdal Kayapınar'ın FETÖ'den suçlandığı, bu minvalde evrak düzenlendiği ve şantajla müdüre iş yaptırıldığı belgelerle dile getirilmişti. Peker, Bakanlığı Sadık Soylu'nun yönettiğini iddia etmiştir. Bunlara ne dersiniz?
2000'lerin başında İstanbul'da var olan ve yetersiz olduğu belirtilen 496 deprem toplanma alanından geriye sadece 77'si kaldı. Acil kaçış yolları İSPARK tarafından otoparka çevrildi. İstanbul'da var olan 6.127 adet özel ve kamu okul binasından sadece 1.135'i depreme karşı güvenli hâle getirildi. Yaşanan her depremin ardından Türkiye büyük depremlerden gereken dersleri aldı mı, yapı stoku ne durumda, afet toplanma alanları yeterli mi gibi pek çok soru gündeme gelirken mimar ve mühendisler yıllardır atılması gereken adımlara dair uyarıyor. Oy ve rant uğruna yeni imar barışları gündeme getirilmemeli artık. İnsan merkezli, ilgili meslek odaları, yerel yönetimler ve halkın katılımıyla stratejiler gerçekleştirilmeli. Mevcut yapı stoku iyileştirilmeli, onarılmalı ve güçlendirilmeli. Yeni yapılacak olan yapılar bilimin, tekniğin ve mühendisliğin ortaya koyduğu ilkelere göre üretilmeli. Yeni yapılan ve yapılacak yapıların yeterli ölçüde mühendislik hizmeti alması ve denetlenmesi zorunlu olmalı. Yerel yönetimlerde jeolojik, jeoteknik etüt birimleri kurulmalı, jeoloji mühendisleri yapı denetim sistemi içinde yer almalı. Ruhsatlarda mühendis ve mimarların imzası olmalı, ruhsat projeleri odaların denetimine bağlı olmalı. Mevcut Yapı Denetimi Yasası'nın öngördüğü ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine uzmanlık niteliği olan yapı denetçilerinin etkinliğine dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modeli benimsenmeli. Mevcut yasa iptal edilerek yeni bir yasa çıkarılmalı. 3194 sayılı İmar Yasası ve bağlı ikincil mevzuat söz konusu model esas alınarak yeniden düzenlenmeli. Bütün kamu yapıları yasa kapsamına alınmalı. TOKİ, KİPTAŞ ve benzeri kuruluşların inşaatlarının denetimi yeni yapı denetim sistemine dâhil edilmeli. Denetçi belgeleri ve takibi ile yapı denetimi mekanizmasında yer alan meslektaşların sicillerinin tutulması ve meslek içi eğitimler TMMOB'a bağlı odalarca yapılmalı. Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı 2012-2023 TMMOB'un görüşleri alınarak yeniden düzenlenmeli.
İzmir depremini yaşadık, bir uyarı depremi olduğu belli, gündüz vakti yaşandı. O gün yıkılan bina sayısı az olmasına rağmen saatlerce müdahale edilemedi. Arama kurtarma çalışmalarında ve çadır alanlarındaki koordinasyonsuzluğu gördük. Merkezî iktidarın yerel yönetimleri ve bu alanda uzman meslek meslek örgütlerini dışladığını gördük.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yanlış konuşuyorsun, konuştuklarının da hiçbirine katılmıyorum.
İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Yazıklar olsun, doğruyu söyleyin!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Halkın ve onların örgütlenmesinin, dayanışmasının polis zoruyla engellenmesine, pandemide yaşanan bu depremde salgına dair hiçbir önlem alınmamasına kadar pek çok şey hafızalardan silinmeyecek. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Doğru söyleyin ya, vatandaşıyla, belediyesiyle, bütün değerli kamu kurumlarıyla hepsi oradaydı.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - İstediğiniz kadar bağırın çağırın bunlar gerçektir, gerçekler örtbas edilemez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Doğru söyleyin, bir tane doğru söyleyin.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Doğru konuşmuyorsun, iftira atıyorsun, ben de oradaydım, herkes oradaydı.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İşiniz gücünüz iftira ya, bir tane doğru söyleyin.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sen kendi hakkında konuş.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, siz de fikrinizi ifade ettiniz, söz geldiğinde tekrar edersiniz.
Teşekkür ediyorum.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Başkanım, muhalefet ve iktidar hemfikir ama bunlar bakın, ortalığı bu şekilde karıştırıyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Senin hakkında da çok şey söyleniyor.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Evet...